Pullu Sazan ve Aynalı Sazan Farkı - Avlama Yöntemleri

Pullu sazan ve aynalı sazan farkı

aynalı sazan pullu sazan farkı

aynalı sazan pullu sazan yemleri


Pullu sazan ve aynalı sazan farkı

Öncelikle bu yazının amacı hakkında ön bilgiyi baştan söylemekte yarar görüyorum.
Bu makale amatör sazan avcılığı için gerekli doneleri elde edebilme ve kullanma becerisini geliştirme hususunda size yardımcı olacak bazı bilgilerin dışında direkt olarak sazan avcılığını odaklamamaktadır. Yani bu makale boili nasıl yapılır sazan nasıl avlanırdan ziyade sazan avcılığını farklı bir platforma taşımanın gerekliliği ile alakalıdır. Bu konuda bilgi paylaşımı yapmak için yazı dizileri hazırlayacak sazan avcılığını bilimsel bir platforma taşımanın birlikte yollarını arayacağız.
Sazan avcılığı ve sazan türlerinin karakteristik özellikleri hususunda perspektifimizi olabildiğince geniş tutarak artık işe başlayabiliriz. Balıkların karakteristik özelliklerini ve beslenme rejimlerini, her ne kadar okuduğum bilimsel makalelerden edindiğim bilgilere dayandırmaya çalışsam da deneyimlediğim ve edindiğim tecrübeler pullu sazan ve aynalı sazan arasındaki farkın sadece pul diziliminden ibaret olmadığını uzun yıllar içinde bana öğretecek kadar amatör balıkçılığın içinde bulunduğumu düşünüyorum. İşte bu noktada hedef avımız olan sazan balığını ne kadar tanımamız gerektiğinin önemi bir kez daha ortaya çıkmakta. Aynalı sazan ve pullu sazan hem fiziksel olarak hem de karakteristik olarak birbirinden çok ayrı iki balık türüdür. Bu benim bahsettiğim farklılık biyolojik anlamda değildir belki genetik olarak hiçbir farkı da olmayabilir ama aynalı sazan ve pullu sazan arasındaki bahsettiğim bahsedeceğim farklılıklar; amatör balıkçılığı yani bizi ilgilendiren kısmı ile ilgilidir. İşini ciddiye alan her amatör sazan avcısının aynalı sazan ile pullu sazan arasındaki bahsedeceğim birçok farklı karakteristik özelliği öğrenmesi deneyimlemesi ve tecrübe etmesi sazan avı için olmazsa olmaz kritik bilgilere muvaffak olmasını sağlayacaktır. Laboratuar ortamında aynalı sazan ve pullu sazanın belki aynı karakteristik özellikler sergileyebilmeleri pek bir muhtemel gözükse de doğal şartlarda ne yazık ki bu iş böyle değildir. Benim gözlemlediğim kadarı ile aynalı sazan ve pullu sazanın arasındaki farkların
en ilgi çeken yönü beslenme şekli olmakla birlikte hareket kabiliyetlerinin de farklı olması bize sazan avcılığı için çok farklı dünyaların kapısını aralamamıza neden olmuştur. Bütün bu bilgilerin toplamında sazan için hazırladığımız olta takımlarından tutun sazana özel olarak hazırladığımız yemlerin içeriğinden görünümüne kadar çok farklı seçenekler sunmuştur. İstatistiksel amatör balık avcılığının ne kadar gerekli olduğu ve sazan avlarımızda bize ne kadar yardımı olacağı hususunu söylememe bile gerek yoktur sanırım. İstatistiksel amatör sazan avcılığı benim ismini koyduğum bir tabir o yüzden bu tabiri ilk kez duyduğunuz için şaşırmayın çünkü öyle bir şey yok tabii ki benim dışımda yapan ve uygulayan birçok insan illaki vardır ama bu tabiri açıklamam gerekirse istatistiksel amatör sazan avcılığı sazan avından ziyade sazan balığı istatistiği avıdır. Her koşul ve şartta gözlemlere dayandırılarak ve tecrübe edilip, oluşturulan istatistiklerin bütünüdür. Yani burada anlatmak istediğim şey sazan avına başlamadan önce sazan için hazırladığımız
olta takımları yemler yem karışımları boililer ve diğer araç gerecimizi devlet envanteri edasıyla her ayrıntıyı kayda almak sonra da bu envanter ve bilgi kaydını avımız tamamlanıp araç gereçlerimizi tekrar yerlerine koyana kadar süren bir süreç ve tecrübe bütünün oluşturduğu deneyimin genel bir ifadesidir. Oluşturduğumuz bu istatistiksel verilerin bize göstereceği temel farklılıklar sazan avı
stratejimizi daha verimli bir hale getirmenin en iyi yoludur. Benim size vereceğim istatistikler ve tecrübe edindiğim sazan avıyla ilgili belli başlı stratejiler size farazi eylemler olarak gözükse de en azından nasıl yapılması gerektiği hususunda aydınlatıcı fikirler verecektir. Evet bütün bu bilginin işinize hiç yaramayacak olması da muhtemel bir gerçektir. Zira sazanların bölgesel olarak yaşam döngülerine bağlı bazı karakteristik özellikleri değişmekle birlikte her av alanı için ayrı bir strateji ve istatistik oluşturmak bizim için gereklidir. Yani insanlara balık vermekten ziyade balık tutmayı öğretebilmenin gerekliliğini zaruri buluyorum. işte bütün konularımızın özünde asıl amaç bu zaten. İlk olarak notlarımızı tutabilmemiz için bize gerekli olan bir ajandayı yanımızdan ayırmamamız gerekir. Teknoloji çağında ajanda nedir abi ya diyenleriniz olabilir ama malum şartlar göz önüne alındığında şarj sorunu batarya ve elektrik sorunları bizi canımızdan bezdirecektir o yüzden istatistiklerimizi oluşturma safhasında ajanda olmazsa olmaz elzem bir malzemedir. Daha sonra aldığımız notları dijital ortama aktarmamız istatistikler üzerinde çalışmamızı kolaylaştıracak iyi bir çözümdür ama bunun dışında telefonumuzu sadece selfie için falan kullanmayacağız. Malum günümüzde artık her şeye bir tıkla ulaşabilmemize imkan tanıyan teknolojiden sonuna kadar yararlanmakta fayda var. Bütün araç ve gereçleri hangi şartlarda nasıl ve hangi amaçla kullanacağımıza bu konuda uzun, uzun değineceğim. İstatistik tutmaya başlamak sazan avcılığına atılan yeni ve dev gibi bir adımdır zira bu zamana kadar ki avlarınıza ekstra bir yük ve mesai olarak biraz yorucu tarafı olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Lakin bununla birlikte sazan avcılığına yeni bir heyecan ve araştırma duygusu katacağı yeni pencereler ve yeni boyutlar kazandıracağı kesindir. İşte bu noktada buna karar vermek bazılarımız için başlangıçta zor olsa da zamanla ne kadar isabetli bir karar verdiğimizi elimizde tuttuğumuz istatistiki bilgiler bize gösterecektir. Sazan avını sürekli olarak yaptığımız bir avlakta not tutmamız kolay ve bu işe süreklilik kazandıracak önemli bir husustur. O yüzden ilk notlarımızı daha bilindik avlaklarımız üzerinde tutmamız hem kolay hem de daha isabetli olacaktır. Avlağa gittiğimizde ilk işimiz istatistik bilgilerini kategorilere ayırmak olmalıdır. Avlağa varış saat ve tarihi düştükten sonra dış etkenler ve iç etkenler olmak üzere iki kategori ve bu kategorilere alt kategoriler eklemek bizim sonrası için bu bilgileri analiz etmemizde işimizi kolaylaştıracaktır. Dış etkenlerle ilgili kategoriye hava sıcaklığı, rüzgar yönü ve şiddeti, hava basıncı, güneşin durumu, yağış, gürültü oranı, avlağa dışarıdan rüzgar vs etkilerle taşınması muhtemel potansiyel yiyecekler gibi ayrıntılar olmalıdır. İç etkenler ise direk sazan avında hedeflediğimiz bölgenin yapısını ve sazanların yemden tutun serbest reaksiyonlarına kadar birçok bilgiyi içinde bulundurmalıdır. Yani sazan kıyıya yakın mı oynuyor uzak mı oynuyor, sürü mü dolaşıyor tek mi geziyor bunu analiz etmek çok dikkatli gözlerden kaçmayacak ayrıntılardır. Gölün su durumu dalga ve bitki popülasyonu sazanın reaksiyonlarından sonra ikinci önemli husustur. Avlağın taban yapısını bir marker ile öğrenmeniz ve bu bilgiyi de notlarımız arasına kaydetmemiz gerekmektedir. Zira suyun derinliği taban yapısı daha sonra karşılaştırmalarımızda kullanabileceğimiz önemli kaynaklar olacaktır. Bu istatistik bilgileri zamanla kendiliğinden çoğalacaktır çünkü aynı koşullarda karşılaştırdığımız iki ayrı notta farklı sonuçlar almak bizi daha başka etkenler aramaya ve not almaya itecektir ve itmelidir. Zaten amaç bilinmeyeni öğrenmeye çalışmak ve bunun için mesai harcamaktır. Gözlem yaparken konsantrasyonumuzu kaybetmemek için sakin ortamları tercih etmek daha sağlıklı bilgiler elde etmemize olanak tanıyacaktır. Kullandığımız yem çeşitlerine vuruş oranını yazarken saat faktörü asla unutulmamalıdır. Böylelikle avlağımızda sazanların aktif beslenme saatlerinin bilgisine ulaşmamız kolaylaşacaktır. Birkaç av notu sonrasında ortalama bir kanaat oluşturacak bilgiye hali hazırda sahip oluruz. Tabi ki bu karşılaştırmaları yaparken iç ve dış etkenlerin olumlu ve olumsuz noktalarını belirtmemiz elde ettiğimiz bilginin sağlığı açısından önemlidir. Ancak bu şekilde kararlı bilgilerin bulunduğu bir istatistik oluşturabiliriz. Sazan avında istatistik tutmakla ilgili ayrıntılı bilgiyi daha sonra açıklayıcı şekilde blogda paylaşacağım. Gelelim benim edindiğim aynalı sazan pullu sazan farklılıklarına. Bu konu daha çok sazan avını hedef alanlar için biraz fikir verici bir husus olacaktır. Aynalı sazan bildiğiniz pulları seyrek sırt yüzdecinden kuyruğuna kadar üst tarafında tek sıra pullarla ve gövdesinde dağınık ve orantısız dizilim gösteren rengi karın kısmı sarıdan sırtına doğru yeşile çalan renkte bir balıktır. Aynalı sazan pullu sazana yani adi sazana göre daha hareketsiz ve dipten beslenen bir balıktır. Aynalı sazanın pullu sazana göre beslenme rejimi oldukça farklıdır. Bu yüzden aynalı sazanı ve pullu sazanı tek tip bir yemle aynı oranda yakalayabilmeniz mümkün değildir. İkisinden biri kullandığınız yeme daha az ya da daha fazla reaksiyon gösterecek ve popülasyonu göl içinde aynı dahi olsa bu rekabet ortamında fayda etmeyecektir. Aynalı sazan pullu sazana göre daha çok bitkisel olan besinlere reaksiyon gösterir. Küspe civciv yemi mısır hamur boili gibi yemler avlağın durumu yapısı zamanı suyun sıcaklığına göre aynalı sazan avına olumlu ya da olumsuz etki eden yemlerdir. Aynalı sazan avında doğru yemi tercih etmek tamamen tuttuğunuz istatistiğin size göstereceği hususlardır. Yani aynalı sazanı avlamak için bakın şu yem çok etkilidir demek tamamen asılsız üfürme bir bilgidir. Hatta bazen aynı avlakta farklı noktalarda bile aynalı sazan yem seçiciliği farklılık gösterebilmektedir. Bu yüzden sizin aynalı sazan avı yaparken doğru yemi bulmanız tamamen edineceğiniz kendi sağlıklı bilgilerinize dayandırılacak şekilde olmalıdır. Onun dışındaki bilgiler farazidir gerçeklik payı neredeyse yok denecek kadar azdır. En etkili sazan yemini kendinizin bulması en doğrusudur. Aynalı sazanı pullu sazandan ayıran en büyük farklılıklardan biri de yeme gösterdiği reaksiyondur. Aynalı sazan kesinlikle hareket eden yemleri pullu sazana göre daha az tercih eder ve pullu sazandan daha temkinli davranışlar gösteren bir balıktır. Bu balıkların davranışlarını gözlemlerken her avımda kaydetmiş olduğum bilgilerden bir tanesidir. Eğer hedef balığınız aynalı sazan ise olta düzeneğiniz beklemeli ava uygun bir sistem olmalıdır ve kamuflajın da önemli olduğunu belirtmeliyim. Aynalı sazan avında misina seçerken taban yapısının rengine uygun misinalar tercih edilmelidir. Genellikle beden ve köstek koyu renklerden oluşmalıdır. Fluorocarbon misinaları tercih etmemeniz sizin açınızdan daha iyidir. Çünkü fluorocarbon misinalar çok sert yapılı ve mukavemetsizdir. Aynalı Sazan böyle bir misinaya temas ettiği anda o ortamdan hızla uzaklaşacaktır. Bu yüzden soft yani yumuşak misinalar tercih etmelisiniz. Gezer kurşunlu hırsızlı bir takım aynalı sazan avında en etkili sistemlerden biridir. Bilindik üçlü dip oltasından kat be kat verimli olacaktır. Başta da söylediğim gibi yem konusunda söyleyebileceğim tek şey kendi istatistiğinizi tutup ona göre etkili yemler hazırlamaya çalışmak olmalıdır. Onun dışında sağdan soldan öğreneceğiniz etkili yem tarifleri sizin zamanınıza ve emeğinize olumsuz şekilde yansıyacaktır. Pullu sazan yani adi sazanda durum çok daha farklıdır. Bildiğiniz üzere adından da anlaşılacağı gibi pullu sazan vücudunun tamamı iri pullarla kaplı oldukça hareketli ve güçlü bir balıktır. Pullu sazan aynalı sazana nazaran daha üst katmanlarda avını kovalar ve yemlenir. Pullu sazan durağan ve hareketsiz yemlere fazla reaksiyon göstermeyen bir balıktır. Aynalı sazan kadar olmasa da dipten beslendiği gözlemlenmiştir ama en etkili avcılığı hareketli şamandıralı sistemle yapılır. Pullu sazan şamandıralı sistemde ve dalgalı suda en iyi avını verir. Durgun bir suda pullu sazanı yakalamak için sıklıkla yemi hareket ettirmeniz aynalı sazan kadar temkinli olmayan ve aynalı sazana göre çok fazla meraklı olan bu fırsatçı balığı yakalamanızı kolaylaştıracaktır. Pullu sazanın fırsatçı niteliğinden anlayacağınız üzere canlı yeme ilgisi daha fazla olacaktır. O yüzden pullu sazan avında öldürmeden takacağınız iğnede hareket eden solucan en iyi alternatif yem olacaktır. Aynalı sazan için yem hususunda birçok faktörden kaynaklanan seçicilikten dolayı herhangi kesin bir bilgi veremiyor olsam dahi pullu sazanda durum bunun tersidir. Pullu sazan için mısır hamur boili ve çeşitli sentezlenmiş karışımlar sonuç verse dahi canlı yemler kadar etkili olmayacaktır. Pullu sazanı kandırmak aynalı sazanı kandırmaktan zordur. Her ne kadar aynalı sazan kadar temkinli olmayan bir balıksa da pullu sazan için yemin pozisyonu çok dikkat gerektirir. Suda asılı duran doğru ayarlanmış şamandıralı takımın ucundaki hareketli bir yeme karşı koyamaz ama bunu tam olması gerektiği gibi ayarlamak için biraz tecrübe şart. Burada teorik olarak size fikir vermeye çalışsam da pratikte işler çok farklı oluyor. Hatta ben bile bazen evde öngörülerim doğrultusunda ayarladığım takımlarımı avlakta şartlara göre bozup yeniden dizayn ediyorum. Farklı kombinasyonlar denemek zorunda olduğum avlar genellikle avlağın durumunu hesap edemediğim zamanlarda daha sık oluyor. Mesela durgun berrak bir su ile karşılaştığımda kösteklerimi daha ince fırdöndülerimi daha ufak kurşunlarımı yosun rengine boyanmış şekilde yeniden kuruyorum. Bu konuda pratik bir bilgi vereyim. Tırnak ojesi apolar bir boya çeşididir yani suda çözülmez ve çok çabuk kurur. Yanınızda yosun yeşili ya da kahverengi oje bulundurmanız kurşun ve fırdöndünüzü boyayıp kamufile etmenize yardımcı olur oldukçada pratiktir. Pullu sazanla ilgili eklemem gereken birkaç ufak not ise pullu sazanın aynalı sazana göre avlakta dağılım gösterdiği yerlerdir. Pullu sazanlar genellikle kayalık dalganın çarptığı ufak balıkları sıkıştırabildiği dar boğazlar birden derinleşen keskin yarlardır. Trofe pullu sazanlar aynalı sazanların aksine böyle yerlerde daha çok zaman geçirirler. Pullu

sazan
fırsatçı ve hareket kabiliyeti yüksek bir balık olduğu için avını aşağıdan yukarı doğru saldırarak avlar o yüzden derin noktaları tercih eder. Pullu sazanın yemek menüsünde yavru balıklar ve suya düşmesi muhtemel böcekler larvalar gibi canlı gıdalar vardır. Bir balığın beslenme düzenini öğrenip anlamak onu bulmayı kolaylaştıracak bir bilgidir. O yüzden hedef balığımızın yemlenme tarzına özellikle dikkat etmemiz gerekmektedir. Tabi ki bu bilgiler sadece teorik olmayıp benim pratikte edindiğim uzun zaman ve mesai harcayıp gözlemlediğim hususlar olsa dahi başkaları tarafından doğrulanmadıkça sadece teori mahiyetindedir. O yüzden kesinlikle fazla ciddiye alıp bütün sisteminizi verdiğim bilgilere göre oluşturmayınız. Bu bilgiler sadece fikir vermek amaçlıdır ve her avlağa göre değişen birçok etken yüzünden arada uçurum gibi farklar olabilir. Mesela pullu sazanın bu bahsettiğim reaksiyonları göstermesi için avlakta en baskın tür olması elzemdir. Mesela aynı avlakta sudak turna levrek gibi predator yırtıcı etcil balıklar var ise pullu sazanın dağılım noktaları değişecek daha sığ sulara kaçmak zorunda olacaktır. Mesela aynı avlakta yayın balığı varsa derin noktaların hakimiyetini alacak ve pullu sazanı o bölgeye yaklaştırmayacaktır. Yaklaştığı anda avcı yerine av olacaktır. İşte bunun gibi birçok faktör bu konuya yaklaşımımızı istatistik tutarak kararlı hale getirecektir. Neden istatistik tutmamız gerektiği konusunda bu konu size yeterince faydalı olmuştur diye umuyorum. Bol istatistikli avlar dilerim.





Benzer Aramalar:
sazan yemleri nelerdir
aynalı sazan yetiştiriciliği
sazan nasıl tutulur
aynalı sazan avlama teknikleri
gece sazan avı
sazan avı zamanı
sazan avı hakkında






Sazan avı teknikleri - Sazan avı nasıl yapılır?

Bu yazımızda sizlere

sazan avı teknikleri

sazan avı nasıl yapılır

sazan yemi hazırlama

hakkında bilgiler vereceğim..



Balık avcılığında Sazan avı önemli bir yer tutar. Tatlı suda balık avcılığının beklide en çok emek
ve zahmet harcanan en komplike avlarından biridir sazan avı. Hedef balığınız
sazan ise gerçekten emek harcamayı göze almışsınız demektir. Sazanın avcılığı
diğer balık türlerine nazaran daha fazla dikkat özen ve özveri gerektirir. Zira
sazanı avlamak balık tuttuğunuz yerin yani gölün, ırmağın, derenin, barajın,
göletin yapısı, genişliği, akış hızı, dalga boyu, suyun sıcaklığı, hava basıncı,
rüzgarın kuvveti, günün saati, gece, gündüz faktörü, balık tuttuğunuz yerin
çevre şartları, yağışlar gibi faktörler sazanların yemlenme düzenini anında
değiştirecek ve sizi bilindik yöntemlerin dışına çıkmak zorunda bırakacaktır. Bu
yönüyle sazan avcılığı işte bu yüzden içinde çok fazla kombinasyon barındırır.
Sanıldığı gibi ya da diğer balık türlerinin avcılığında olduğu gibi sazan
avcılığında belli kalıplar her zaman işe yaramıyor. Bizim bu noktada dikkat
etmemiz gereken en önemli husus sazan avcılığında sazan avı tekniklerini öğrenmekten
ziyade öğrendiğimiz sazan avı tekniklerini hangi şartlarda hangi zamanlarda
nasıl kullanmamız gerektiği olacaktır. Benim de anlatmak istediğim sazan avı
tekniklerini öğrenirken şartları göz önünde bulundurmanın bizim için ne kadar
faydalı olacağının önemidir. Sazan avında hangi tekniği kullanacağımız sazanın
neyi sevdiği hangi yemi daha çok beğendiğinden ziyade sanırım ilk önce hesap
etmemiz gereken konu avlağın şartlarıdır. Her avlakta her zaman aynı sazan avı
tekniğini kullanmamız olanaksızdır. Bu yüzden boili gibi sistemler trofe avını
her zaman kolaylaştırabilen Sazan Avlama Teknikleri olmaktan uzaklaşabiliyor. Düşünün ki bir
avlaktasınız ve trofe sazanların göbek attığı bir nokta tespit ettiniz;
sazanların bu yerde boili ile yakalanabilmesi için gerekli şartımız taban
yapısının düzgün olması gerekmektedir. çalı çırpı kayalık, orman misali otluk
kamışlık diz boyu tortu ve milekli yerlerde çaresizce izlemekle yetinmek
zorunda kalırsınız ki iç sularımızda avlakların büyük bir bölümü neredeyse bu
şekildedir. Tv programlarında Avrupa’da boili ile sazan avlayanları iç çekerek
izlediğinizi biliyorum fakat Türkiye şartlarında o sistemler için hazırlanmış
özel havuzların olmadığını belirtmek isterim. Evet o izlediğiniz yayınlar
çeşitli ürünlerin sponsorluğunda yapılan aslında sazandan önce sazan avcısını
yakalayan usta balıkçılardır. Bu adamların mesleği sazandan çok sazan avcısı
yakalamaktır. Benim kişisel kanaatim edindiğim tecrübelere dayanarak böyledir.
Neden böyle düşündüğüm konusuna gelecek olursak; sanıldığı gibi aynalı sazan ya
da pullu sazan sadece dipten beslenen balıklar değildir. İnsanlarda bu kanaati
oluşturan yani sazan balıklarının dipten beslendiği kanaatini pekiştiren yine bu
viral reklamlardır. Adamlar ürününü satabilmek ki sadece sazan matı ufak bir
servet. Hele o cezbedici kokular sazan çadırları elektronik ziller alarmlar
kamış ayakları konusuna hiç girmeyeceğim bile. Ki bir de sazan avına çıkmak için
bu kadar para harcamanın profesyonellik olduğundan dem vurmaları yok mu
gerçekten komik geliyor bana. Minik salvolarla sizin algınızı nasıl manipüle
ettiklerine bir örnek vermem gerekirse sazan balığının yemini sadece kokuyla
bulup rejimini ona düzenliyormuş gibi boili hazırlarken çeşitli esanslara vurgu
yaparak sizi o yöne kanalize ediyorlar. Hal bu ki kazın ayağı öyle değil.
Sazanlar hem görsel hem duyusal olarak yiyecek kaynaklarına duyarlılık
gösterirler. Bu yemin sadece kokusu değil aksiyon ve görünümünün de önemli
olduğu anlamına gelir. Bu noktada iğnemizin ucundaki mısırı hareket ettirip
aksiyon mu sağlayacağız tabii ki de hayır. Yalnız nasıl göründüğü konusunda
yapmanız gereken şeyler olacak. Sazan avında beklide dikkat edilmesi gerekli en
hususlardan biri yem olarak kullandığımız şeyin olta iğnesi üzerinde nasıl
durduğudur. Bu yüzden olta takımlarınızı hazırlarken malzeme seçiminiz sizin
sazan avı tekniğinizi değiştirip geliştirmeye yönelik geniş çaplı kullanıma
yönelik ürünler olmalıdır. Mesela piyasada sazan avı için üretilen
iğne ve misinaları hop diye dur şu olta düzeneğimi değiştireyim birde öyle
şansımı deneyeyim ayrıcalığı sunmaz. O ürünler sadece o amaca yönelik
kullanılması için özel üretilmiş pekte verimli sayılmayan ki bu kişiye göre
değişir ürünlerdir. Çevremde bakıyorum bazı amatör sazan avcıları hep bu popüler
yeni sistemlere para harcayıp günlerce kamp kurup bir iki trofe sazan avlamayı
büyük bir başarı olarak görüyor. Kimi benim gibi avcılar ise part time günü
birlik sazan avı yapıp büyük bir farkla hepsinin toplamından daha fazla verim
alabiliyor. Burada anlatmak istediğim benim ne kadar usta bir sazan avcısı
olduğum değildir bu konu yanlış anlaşılmasın. Söylemek istediğim şey size
verilenlerle yetinmeyin kendinizi yeni sazan avı teknikleri,
taktikleri ve stratejiler konusunda geliştirin ve geliştirmeye açık olundur.
Burada düşebileceğiniz en büyük yanılgı sazan balığının tek bir teknikle avının
mümkün ya da verimli olacağı kanısıdır ki bu yanlıştır sizi gelişim konusunda
cılız gözlem konusunda zayıf bırakır. Tek bir sazan avı tekniğinde başarılı
olmak diğer sazan avı tekniklerinin verimi konusunda sizi meraka ve şüpheye
itmez. Sazan avcılığında teknikler geliştirmek için merak şüphe gözlem olmazsa
olmaz tecrübe kaynaklarıdır bu kaynağı av heyecanımız ve motivasyonumuz kadar
üst seviyede tutmak için sürekli araştırmalar ve gözlemler yapmamız
gerekmektedir. Ancak bu şekilde sazan avcılığı ve teknikleri konusunda tecrübe
sahibi olup bilgi birikimimizi üst noktalara taşıma imkanımız olur. Ama
araştırma yaparken algılarınızı ciddi, ciddi açık tutun. Zira ben arada bir göz
gezdirdiğim balıkçı forumlarında şunu gördüm. Tatlı su balık avcılığı konusunda
acayip bir bilgi kirliliği var. Belki de hayatında hiçbir dereye göle ırmağa
baraja olta atmamış tuzlu su balıkçıları belki iyi niyetle ama hemen her hususta
yanlış kanaatlerini dile getiriyorlar. Tatlı su balık avcılığı ile tuzlu su
balık avcılığı mıknatısın ters iki kutbu gibi terstir. Hayatı denizle yoğurulmuş
deniz için emek sarfetmiş tecrübe kazanmış başarılı teknikler geliştirmiş ve
nispeten denizde amatör olarak balık avcılığında kendini nirvanaya taşımış olmak
tatlı su balıkçılığını anlamaya ve yorumlamaya asla yetmez. Bu Amerikan futbolu
ile Avrupa futbolunun arasındaki farka benzer özünde ikisi de futboldur lakin
pratikte birbiriyle hiç alakası olmayan hiçbir kuralı birbirine benzemeyen iki
farklı şeydir. İşte bu yüzden bilgi edinirken kaynaklarımızı tekrar, tekrar
mantık süzgecinden geçirmemiz başarılı adımlar atabilmemiz için önemli
kurallardan bir tanesidir. Teorik olarak edindiğimiz bilgilerin pratikte
uygulanabilirliği ekstrem şeyler olmamak kaydıyla, başarı oranını test edip
gözlemlemek bize tecrübe olarak geri dönecektir. Tecrübenin her türlüsü negatif
yada pozitif sonuçları olmasının bir önemi yok her biri bizim için bir
kazanımdır. Asıl konumuza dönecek olursak, bizim için en büyük handikap sazanın
yem çeşitliliğidir işte bu nokta herkesin kafasının karışmasına ve muhalefet
yaratmasına neden olan sazan yem çeşitleridir. Sazan omnivor yani hepçil bir balık olduğu için
yenebilecek her şeyle beslenir. Tabandan yüzeyden ne bulursa mideye indirme
potansiyeli olan bir balıktır aynalı sazan. Sazanın menüsünün bu kadar geniş
olması Sazan yemi nasıl hazırlanır sorusunu gündemden hiç düşürmüyor. Sazan yemi
hazırlamak kafamızı karıştıracak birçok varyasyon içerse de bunu lehimize
çevirmek için gözlem yeteneğimizi kullanmamız bu konuda bizi tecrübeli birer
sazan avcısı haline getirecek önemli bir noktadır.
Sazan Yemi Hazırlamada
kabiliyet ve kazanmamız için kendi içgüdülerimizden ziyade sazanın içgüdü
mekanizmasının nasıl işlediğini çözmekle doğru orantılıdır. Sazan avı yaparken
yemleme yaptığımızda ters yemleme yani kullandığımız yem ile yemleme yaptığımız
yemin farklı olması daha verimli bir av yapmamıza olanak tanır. Yani burada ufak
bir dikkat bize sazanların bulundukları ortamda dikkat çeken nadir bulunan
yemleri tercih ettiğinin ipucunu veriyor. Tabi ki bu varsayım olmakla birlikte
denenip gözlemlenip üzerine yeni tecrübeler katarak daha sağlıklı sonuçlar ve
veriler elde etmemizi sağlayacak ufak püf noktalarıdır. Kendimizi kesinlikle
hiçbir koşulda bu işin kuralı budur diye şartlandırmamamız gerekmekte. Sürekli
gözlem ve deneyime dayalı tecrübe bize sazan avcılığının bir sonraki basamağına
yükseltecektir. Her zaman üzerine koyarak ve test ederek ilerlemekte fayda
vardır. Sazanların beslenme zamanları gibi handikaplar bazen bizim deneyimlemek
istediğimiz varyasyonu bazen başarısızmış gibi algılamamıza neden olabilir o
yüzden sabırla ve ısrarla yemlerimizi işe yaramadığını düşünüp kaldırıp kenara
atmamak gerekiyor. Sazan avına çıktığımızda yanımıza kendi yaptığımız ve
içeriğini not tuttuğumuz birkaç çeşit yemi belirli aralıklarla sürekli deneyip
zaman ve vuruş istatistiğini hava şartlarını not etmemiz bir sonraki avımız için
sazan avında nasıl yemler kullanılır sorusunu biraz olsun kafamızda
şekillendirecek stratejik bir noktadır. Her vuruş aldığımız yem her zaman iş
yapar demek olmadığını uzun vadede tuttuğumuz bu istatistiki veriler bize
zamanla öğretecek ne zaman hangi yemi kullanmamız gerektiği hususunda da değerli
fikirler verecek ayrıntılardır. Daha açık bir dille ifade etmem gerekirse sazan
için her avlak, yılın her bir başka günü, günün her bir saati, farklı yemlere
farklı tepkiler göstermesini sağlayan sazanların doğal yaşam döngüleri ile doğru
orantılı etkenlerdir. Bu etkenleri tanımlayıp genellemek hiçbir zaman hiçbir
sazan avcısının yapabileceği bir şey değildir. Zira aynalı sazanlar her avlakta
farklı rejime sahip olup doğal yaşam döngülerini bulundukları şartların durumuna
göre ayarlarlar. Bu noktada bir sazan bol proteinli canlı yeme sahip avlakta
bakliyat türü yemlere aç kurt gibi saldırırken çorak kumlu ve sadece bitkisel
yiyeceklere talim ettiği göllerde proteinli yemlere daha çok sonuç vermekte.
Burada üzerimize düşen ve dikkat etmemiz gereken avlağının sazan için
oluşturduğu koşulları iyi gözlemleyebilmektir. Bir avlakta başarılı olan ve iyi
sonuçlar aldığımız yemimizden her avlakta sonuç alamamamızın temel nedeni bunun
gibi dış faktörlerdir. O yüzden sazan avı tekniğimizi geliştirmek için
tuttuğumuz her bir istatistiği avlaklara göre kategoriler halinde düzenleyip
yeterli düzeyde veri elde ettiğimizde bu sonuçları birbirleriyle karşılaştırmak
bize ortak bir nokta bulmamız için kapı aralayacaktır. Uzun lafın kısası
sazanları çözmek için denizden daha derin bir bilgi birikimi ve tecrübeye sahip
olmamız gerekmektedir. Sazan avında yer seçimi yem seçimi kadar önemlidir bu da
strateji ve teknik geliştirirken bize dikkat etmemiz gereken yeni sorunlar ve
çözülmesi gereken problemleri birlikte getirir. Tabii ki bu sorun diye
tanımladığım şey aslında sorun değil sazanın avını verimli ve mümkün kılabilecek
detayların tecrübe ve deneyimle sağlanabilecek istatistiğidir. Her bir
istatistik bizi sazanların yaşam döngülerini anlamamız için bizi farklı çareler
üretmeye itecek taktiksel analizlerdir. Sazan avında zaman mekan ve yem
döngülerinin oluşturduğu kaosun içinde çeşitli varyasyonlarla hazırlayacağımız
olta takımlarımız bu işe daha başka bir boyut kazandıracaktır. Bir sonraki
yazımda sizlere sazan avında istatistiksel olarak verim alınabilen her avlakta
benzer sonuçlar alınabilecek yemlerin içeriği ve hazırlanışı hakkında detaylı
bilgiler verip bu yemlerin sazan avımızda yer seçimimizde etkilerinin nasıl
olacağı hakkında bilgiler vereceğim. Bol balıklı günler herkese kısmetli avlar
dilerim.




Benzer Aramalar:
sazan yemi hazırlama
aynalı sazan yemleri
sazan avı nasıl yapılır
sazan avı teknikleri video
aynalı sazan avı teknikleri
aynalı sazan yemleri
boili hazırlama videosu
boili nasıl yapılır
gece sazan avı
sazan avı zamanı
sazan avı videoları
aynalı sazan avı
aynalı sazan oltası
sazan nasıl avlanır
sazan avı videosu

Sazan Nasıl Pişirilir - Fırında Sazan Balığı Pişirme Yöntemi.

Sazan Nasıl Pişirilir?

Sazan balığı pişirme yöntemleri

Fırında sazan nasıl pişirilir


Sazan balığı tatlı suyun en kılçıklı yağsız ve kimine göre leziz kimine göre
tadı tuzu olmayan garabet bir balıktır. Ama sazan avcılığı belki de sportif balıkçılıkta
en çok emek isteyen en çok zevk veren avcılıktır. Avcılığı bu kadar leziz olan balığın
nasıl olurda eti lezzetsiz olur? Belki de yanlış pişiriyoruz ya da pişiremiyoruzdur..

Yazımızda sazan balığının etinin yağsız ve yavan oluşundan dem vurmuştuk işte bu noktada bizim
sazanı nasıl pişirmemiz konusunda fikir verecek husus budur.

sazanların ızgarada pişirilmesi zaten yağsız ve yavan olan etini tamamı ile kayış gibi sert ve lezzetsiz
olmasına neden olur. o yüzden sazanın makul şartlarda biraz olsun lezzetli bir şekilde pişirmek için
ya tavada ya da fırında pişirilmesi gerekir.

sazan balığının aynalı sazan yada pullu sazan olduğu fark etmez temizlerken derisinin yüzülmesi
gerekmektedir. çünkü sazanın derisi oldukça kalın ve kokusu da hiç hoş değildir. bu yüzden sazanları
derisiyle pişirmek sazanın tadını bozacağı gibi ağzımızda hiçte hoş bir tat bırakmayacaktır.

temizleyip derisini yüzdüğümüz sazandan fileto
halinde parçalar çıkarmak gerekir.
sazanda bulunan omurda çok sağlam olmadığı için sazanın kılçıklarından ayırarak fileto yapılması
çok zor hatta imkansızdır. sazanı yüzdükten sonra kılçıklarını ayırmaya çalışmak bütün günümüzü
alabilir. bu yüzden kılçıklarını üzerinde bırakmak ve sazandaki kılçıkları ayıklama işini pişirdikten sonra
yapmamız daha iyi bir seçenektir.

fileto haline getirdiğimiz sazan balığımızı mısır ununa bulayıp fritözde pişirmek belki de sazanı en yenilebilir
halde pişirmenin ve lezzetini biraz olsun almamızın en iyi yoludur.
bu şekilde pişireceğimiz bir sazan, levrek ile kapışır tabi ki damak tadı kişiye göre değişse de bu göreceli
iddia birçok kişi tarafından iddia edilmektedir.
eğer sazanı fırında pişireceksek tepsiyi iyi bi şekilde yağlamamız gerekiyor. yağsız olan sazan eti tepsimizi
yağlamadığımız takdirde hemen yapışacak ve zaten yağsız bir şekilde yağsız bir balık eti pişirdiğimiz için
oldukça lezzetsiz olacaktır. o yüzden sazan balığını fırında pişirirken bol yağdan kaçınmayın. fırından
pişen sazanımızı çıkardıktan sonra kağıt havluya yatırıp fazla yağları kağıt havlunun emmesini sağlamak,
sazanımızın makul düzeyde yağlı ve yenilebilir olmasını sağlar. bu yüzden bol yağda pişirdiğimiz sazanımızdan
fazla yağları emmesi için kağıt havlu kullanmak gerekir.

ola ki gölün başında acıktık ve yanımızda sazan balığını pişirmek için hiç bir techizatımız yok peki bu durumda
sazanlarımızı pişirmeyelim mi?
tabi ki de sazanın kızartma ve fırında olduğu kadar ızgarası fazla makul olmasa da, kendi çapında lezzetli sayılır.
ama sazanları ızgara pişirirken dikkat edilmesi gereken püf noktası vardır.
ızgarasını yapacak olduğumuz sazanlardan temizlerken derisini yüzmemek eğer ızgarasını yapacaksak akıllıca bir davranış
olacaktır. zaten daha önce belirttiğimiz gibi yağsız bir balıktır o yüzden eğer pişirirken yağ kullanmayacaksak
derisini yüzmeyerek ızgara üzerinde sertleşip yumuşaklığını korumuş oluruz.
sazanın kalın derisi ızgarada bir nevi fırın görevi görecek ve içini çekerek pişmesini sağlayacaktır.
bu noktada eğer daha çabuk pişsin diye sazanın derisine kesikler ve çizikler atarsanız üzerindeki deri
koruyucu olmayacak nem kaybederek pişecek ve sazanımız yavan ve kuru olacaktır. bu yüzden sazanı eğer ızgarada yapıyorsak
serisini yüzmeden ve derisine çizik atmadan pişimemizin daha uygun olacağını belirtmem gerekir.
sazanlarımızın çok daha fazla varyasyon ile pişirilmesi mümkün olsa da avcılığı pek keyifli ama etinin tadı pekte o kadar leziz
olmayan bu balığı yakaladıktan sonra onu tekrar yaşam alanına özgürce dolaşması için bırakmak bence hepsinden daha lezizdir.
afiyet olsun




Alakalı aramalar:
sazan balığı nasıl pişirilir sazan balığı özellikleri sazan balığı nasıl avlanır sazan balığı yemi
fırında sazan balığı nasıl pişirilir sazan balığı nasıl temizlenir sazan avı nasıl yapılır sazan balığı yetiştiriciliği







Sazan Yemleme Yöntemleri

Sazan avında yemlemenin önemi

Sazan Nasıl yemlenmeli?

Sazan Yemi Hazırlama ve doğal yemleme


Sazan avında yemleme, performans sağlayabileceğiniz avlarınızın olmazsa olmazlarındandır. Sazan avcılığında av bölgesini yemlemek sazan balığını bölgeye çekmek için çok önemli bir gereksinimdir. Peki bu sazan balığını hangi yemle ve nasıl yemlememiz gerekiyor bu konu üzerinde biraz kafa yormamlıyız. Genel itibari ile aynalı ve pullu sazanların yemlenme şekli günün belli periyotlarında gerçekleşir. bu saatler dışında kalan zamanlarda sazan balıkları genellikle istiraat yada gezinti durumunda olup yemlenmeyi daha seyrek yaparlar. sazanın yemlenmediği saatlerde sazanların iştahını kabartıp yemlenmeye teşvik edecek bazı cezbediciler bulunsada ne yazık ki cep yakan türde vede fazla etkili olmuyor. Biz sazanı yemlemeyi daha etkili ve ekonomik nasıl yaparız onu anlatmak istiyorum. Bilindiği üzere sazan balıkları omnivor yani hepçil balıklardır. yani hem otobur hemde etoburlardır. sazanlar için genel olarak hayır diyemedikleri en önemli yiyecek çeşidi proteini bol olan yemlerdir lakin proteini bol olan doğal yemlerin kokusunun keskin olmaması sazanları bölgereye çekmekte fazla etkili olmaması yüzünden bizi çeşitli cezbedicilere yönlendirmektedir. vanilya anason yağı soya yağı ve unu gibi keskin kokulu cezbediciler zaman zaman işe yarıyor olsa dahi her zaman randıman ve kesin sonuç veren yöntemler değillerdir zira bu saydıklarım her sazancı tarafından artık olmazsa olmaz olarak kullanılsa da verimli olmayan bir yöntemdir. dağınık halde gezen sazanları avladığınız bölgeye en hızlı şekilde toplamanın yöntemi aslında oldukça basit bir püf noktasıdır. burada dikkat edilmesi gereken avlağın etkilendiği çevresel faktörlerin iyi gözlemlenebilmesidir. avlağı besleyen su yataklarının taşıdığı besinleri sazanlar açısından değerlendirecek olursak bu faktörler aslında hepimizin malumu olan ama ne hikmetse dikkate almadığımız şeylerdir. evet sazanlara dışardan besin sağlayan su yataklarında genellikle büyük ve küçük baş hayvan gübreleri ve bu gübrelerin içinde bulunan tam olarak sindirilmemiş arpa saman ve hayvan küspesi artıklarıdır. Sazan için bu besinler neredeyse doğal ortamının bir parçasıdır çünkü şehir dışında kalan hemen hemen bütün baraj ve göllerin çevresinde hayvancılık yapılıyor olması ve sazanların bundan kaçınılmaz olarak etkilenmesi aslında bizim için en önemli ipucudur. Sazanları huylandırmadan acaba bu aromayı sever mi sevmezmi endişesi taşımadan bölgeye toplayacak belkide en etkili yöntem yemlemede hayvan gübresi kullanmakltır. tabiki bunu direk hayvan gübresini yem sapanına koyarak yapmayacaz. tabikidebu da işe yarar fakat bunu en etkili kullanma yöntemi birazcık emek harcamanıza bağlı. şimdi anlatacağım basit ve ucuz maliyetli yemi yapmamız için öncelikle bize büyükbaş hayvan gübresi ve bi kova dolusu arpa gerekiyor. arpa bakliyatçılardan felan çok ucuza temin edebileceğiniz bir şey ve bize gerekli malzememizin hepsi bu kadar. lafı çok uzatmadan yemin nasıl yapılacağını anlatıyorum. öncelikle büyükbaş hayvan gübresinin ne kadar keskin kokulu bir şey olduğunu hepimiz biliriz bu kokuyu yem olarak kullanacağımız arpaya zerketmenin en iyi yolu şerbetlemedir. ağzı kapaklı bir kovanın içine yarıya kadar gübre doldurup suyla kovayı tamamlıyoruz ve yarı yarıya gübre ve su koyduğumuz bu kovayı bgirkaç gün bekletiyoruz. beklettiğimiz bu karışımdan suyu süzüp alıyoruz ve arpalarımızı bu süzdüğümüz suya kavanozlara koyarak en az iki gün bekletiyoruz. şerbette beklettiğimiz bu arpalar hayvan gübresinin o keskin kokusunu tamamen emerek sazan için yadırganmayan tanıdık ve huylanmayacakları bir kokuya sahip oluyor. birinci dereceden doğal besin kaynağı ve kokusu olduğu için zaten yemlediğiniz alana etraftaki bütün sazanların akın etmemesi için artık hiç bir sebep kalmıyor.






Benzer Aramalar:
sazan yemi
sazan avında yemleme
sazan yeminin yapılışı
sazan yemi malzemeleri
sazan avı kullanılan yemler

Şamandıralı olta ile sazan avı teknikleri

Aynalı Sazan Avlama Teknikleri

Pullu Sazan Nasıl Yakalanır

Şamandıralı olta ile sazan avı ayrıntılı bilgi


Bu yazımızda sizlere şamandıralı olta ile sazan avının inceliklerini detaylarını
değişik varyasyon ve farklı sazan avı tekniklerinden bahsedeceğim. Daha önceki
yazımda sizlere detaylı anlatımını yaptığım Şamandıralı olta nasıl yapılır
başlıklı konumuzda bahsettiğim. Şamandıralı oltalarla sazan avının üçlü dip
oltası veya boili gibi sistemlerle yapılan sazan avlarından avantajlı ve
dezavantajlı yönlerini tecrübe edindiğim kadarıyla yanlış bilinen hususlarıda
aydınlatmak istiyorum. Öncelikle şamandıralı oltalarla yaptığımız Sazan
avlarının beklemeli avlara nazaran daha fazla heyecan aksiyon içerdiğini ve
oldukça fazla hareket gerektirdiğini bu avlanma yöntemine başlamadan önce
bilmeniz gereken önemli bir derat olduğunu hatırlatmam gerek. Kimimizin yöresel
ağızla mantar oltası mantarlı olta dedikleri yani şamandıralı oltaların
sanıldığı kadar basit bir varyasyonu yoktur bilakis bu türlü oltaların
kalıplaşmış sistemlere göre birçok değişik kombinasyonla dizayn edilip farklı
yem türleri ve dahası hemen hemen bütün tatlı su avlarında başarılı olduğu
kesindir. Özellikle sazanların yakalanmasında aksiyonu ve heyecanı Şamandıralı olta kadar fazla olan başka bir olta düzeneğinin olduğunu düşünmüyorum hatta tam
olarak eminim. Gençliğin verdiği dinamiklikten mi kaynaklanıyor bilemem ama bana
beklemeli sazan avları her zaman sıkıcı bayan heyecansız ve bi o kadar bunaltıcı
gelmiştir. Beklemeli sazan avı yapan amcaları göl kıyısında gördüğümde dahi
içimi bir sıkıntı kaplıyor. Özellikle boili sisteminde oltanızın düzeneğini
kurup oltalarınızı meranızda suyla buluşturduktan sonra beklemekten başka nasıl
bir aksiyonunuz olabilir? Oltaya zili takıp kitap okumaktan başka yapacak bir iş
anca çay demlemek olabilir ki.. avımınızın bütün heyecanını sazanları gözlemleme
şansını pratik zekamızı kullanarak sazanların sezgilerini manüpile etmeye
çalışarak sürekli bir aksiyonun içinde olmak varken boililerle yada üçlü dip
oltalarını kullanarak av yapmak hatta bunun adına avlanmak avcılık demek pek
içimden gelmiyor. Tabiki bu sistemler kötü demiyorum diyemem zaten çünkü benimde
bazen şamandıralı oltaların iş yapamadığı yada gölün balık yapmadığı bazı
mevsimsel yada farklı çevresel faktörlerin etkisiyle üçlü dip oltası ve boili
sisteminin ortası farklı bir hırsız olta düzeneği kullandığım olmuştur. Dipten
avlanmayı sazanlara yakıştıramadığım için bu muazzam güzellikte ve özellikte
balığın bu şekilkde yakalanması pek bana uygun değil. Sadece Sazanlarda bulunan
bazı karakteristik özellikler bu balığı benim için özel bir yere koyuyor. Diğer
omnivor tatlı su balıkları bıyıklı bekir tatlı su kefali kasna gibi seçicilik
tat alma su sıcaklığı hava şartları ve çevre şartlarından avcılığının da
etkilenmesi söz konusu olsa da bağzı püf noktalarını bildiğiniz takdirde sazanı
her mevsim ve her şartta tasmalayabilmeniz onu farklı bir yere taşıyor. Diğer
tatlı su balıkları olan avcı predatör yırtıcı balıklardan olan sudak tatlı su
levreği perch ve turna herzaman aynı sistemle yani şamandıralı oltalarla
yakalanabiliyor olsa da tamamen farklı kategorilerde olan balıklardır. Bu
tatlısu yırtıcı balıkların karakteristik özellikleri avlanma şekillerine daha
sonra uzun uzun değineceğim. Sazan balıklarının benim için bu denli özel
olmasında en büyük etkenlerden birisi belkide tatlu su canlıları içinde en zeki
balıklardan birisi olmasıdır. Zira baili yada üçlü taban oltalarında gafil
avlamaktan ziyade sazanın hareket ve tavırlarını tepkilerini gözlemleyerek
avladığınız takdirde diğer balıklardan keskin bir çizgi ile bu farklılığını net
olarak görebilirsiniz. İşte şamandıralı sistgemi özel kılan en güzel olayda
budur. Yakalamak istediğiniz sazanınızı gözlemleyip ona göre hamle yapma şansı
vermiş olmasıdır. Bu çok önemli bir detaydır. Merada bulunan sazanlardan
karakteristik tavırlarını öğrenme ve istatistik oluşturma şansı elde etmeniz
içinde gerekli ve özel bir sistemdir şamandıralı olta takımı. Bu noktaya kadar
neden şamandıralı oltayla ile sazan avı sorusuna tam net bi cevap bulamadı
iseniz şamandıralı olta ile sazan nasıl yakalanır bölümünde umarım aradığınız
yanıtı bulursunuz. Önceki konumda ayrıntılı olarak tarif ettiğim Şamandıralı Olta Nasıl yapılır? konumu okuduysanız bu takımın nasıl kurulacağını
biliyorsunuz demektir ve ben konuya bu varsayıma dayanarak devam edeceğim.
Yinede okumayanlar için kısa bir bilgi vermem gerekirse bu bizim kullanacak
olduğumuz bu şamandıralı oltalarda bilinen düzeneklerin aksine farklı bir
kombinasyon kullanmamız gerekmekte. Bu tip bir oltanın çok çeşitli düzenekleri
olamayacağı düşünülse de durum tam tersidir. Kullanacağımız oltanın sistemdeki
her bir ayrıntı olmazsa olmaz olduğu için tekrar ediyorum. Şamandıramız
mininanın ortadan geçebildiği en az altı tane stoper kullanacağımız sekiz gram
ve altında zeytin kurşunu olan oldukça hafif hassas ve avcı bir olta
düzeneğidir. Bu oltanın en ayırt edilebilir özelliklerini sıralamam gerekirse
misina şamandıramızın içinden misinanın direkt olarak geçmesi bize uzun sert ve
karmaşık atışlarımızda dahi misinanın oltamızda kullandığımız şamandıramızın
tepesine takımımızın takılıp bizi tekrar atış ve yem tazeleme zahmetine
sokmayacak olmasıdır. Bu bize her türlü atışımızda isabet oranı ve rahatlık
sağlayacak ve kullandığımız monoflament misinanın takla atıp havada düğüm yada
dolaşma riskini minimuma indireceği için önemli bir husustur. Buna mukabil
delikli zeytin kurşunumuzu hem alttan hem üstten fırdöndünün üzerinde
ayarlanabilir bir pozisyonda olması gerekiyor. Geri kalan ayrıntılar sizin
tercihleriniz ve tecrübe edinerek daha iyisini yapabileceğiniz teferruatlardır.
Bu sistemde sazan yakalamaktaki amacımız sadece balık yakalamak değil
yakaladığımız sazanı yakalamadan önce ve yakaladıktan sonraki gözlemlerimizi bir
sonraki avımızda tecrübe edinmiş olarak kullanmak mecburiyeti yaratması
heyecanın ve aksiyonun hiç kaybolmamasında önemli bir noktadır. Oltamızı elimize
alıp gittiğimiz her merada avlağın birçok kıyısını yayan tarayarak uygun noktayı
bulmaya çalışacak olmamız balık avımıza ekstra bir dinamizm katmakla birlikte
takımızın pratik ve hafif olması meradan meraya bir trekking edasıyla rahatlıkla
dolaşmamızı sağlayacaktır. Sürekli gittiğimiz bir meramız varsa eğer çevre
yapısını az çok analiz etmişizdir derin ve sığ bölgeleri göz ucuyla taramış otlu
bölgeleri sazlık alanları taşlı kayalı tabanları meramızdaki dip oltası yada
boili kullanamayacağımız birçok heri hafızamıza kazımışızdır. İşte bu noktada
şamandıralı oltamızın mucizevi özelliği kullanılabilir avlak kullanılmayacak
avlak diye dertlerimin gölün derin sularına gömülecek olması tabiki bir
avantajdır. Yinede bu takımın her türlü avlak şartlarında meraları ayırt
etmeksizin kullanılıyor olması her yerde kullanabileceğimiz anlamına gelmez. Bu
takımı kurmaya niyetlenmiş yada kurmuşsanız beklemeli avlarda olduğu gibi
balıkların gelip yemimizi bulmasını beklemekten ziyade bizim gidip balıklardan
onlara sunacağımız el emeği yaptığımız yemleri onların garsonuymuşuz gibi
masalarına götürmektir. Yani bu teknikle avlanan biri balıkların keyfini
bekleyip yeme gelmesini beklememeli bizzat yemi balıklara götürmelidir ki hızlı
ve etkin bir av yapma şansı yakalayabilsin. Burada gezici konumda olan sazan
değil bizim olmamız gerekmekte. Bu bize birkaç tane ters köşe durum yaratır
bunlardan en önemlisi dip oltaları merada balık vermeye başladığı zamanlarda
yani sabah ve akşamüzeri bu yoğunluk oldukça artar bizim bu takımla balık alma
şansımız biraz azalır yani azalır dediğime bakmayın dip oltası kadar şansımız
azalır zira bu sistem klasik dip oltası ve boililere nazaran kat be kat daha
avcıdır. Hatta o sistemlerin tamamen balık vermeyi bıraktığı saatler şamandıralı
olta takımımız için altın değerinde saatlerdir. Bu konu üzerinde durmamız
gereken istisnai ve özel bir durum olmakla birlikte çok uzun yıllar
gözlemlediğim istatistiksel olarakta yanılgı payı olmayan bir bilgidir. Sazanlar
sizin de malumunuzdur ki gezmeye başladığı saatlerde taban oltaları boililer ve
dip takımlarının tamamı az çok iş yapmaya başlar öğlen güneş tepedeyken
neredeyse vuruş alınamaz takımlara bi sessizlik hakim olur. İşte bu noktada
bizim için fırsat zilleri çalmaya başlayacaktır. Zira sazanlar bu saatleri
ikindiye kadar sığ sularda otluk alanlarda hareketsiz bir şekilde istiraat
ederek geçirirler. Öncelikli olarak yapmamız gereken sık ziyaret ettiğimiz
meralarımızda sazanların istiraat ettiği noktaları gözlemleyip not almak olmalı
bu istatistikler bize ilerki zamanlarda hem fikir verecek hem zaman kazandıracak
hemde daha az yorulmamızı sağlayacaktır. Benim meralarımda tespit ettiğim
noktalarda sazanlardan daha önce bu noktalarda bazı modifiyeler yapmam kamuflaj
açısından bana birçok fayda sağlıyor. Bu anlatacaklarımı sizinde denemeniz
yararınıza olacaktır. Avımızın bu altın saatleri başlamadan önce pozisyon almayı
gözümüze kestirdiğimiz yerin suyunu bulatmamız sazanlar bu noktalara toplanmaya
başlamadan önce yapmamız gereken ilk şeylerden biridir. Zira suyu balıklar zaten
oraya toplanmışken bulatmaya çalışmak bütün balıkların o bölgeyi terketmelerine
neden olur. Suyu neden bulattığımız konusu aklınıza takılmış olabilir bunun
birçok nedeni olmasıyla birlikte ben sadece iki önemli nedeni yazarak sazanları
nasıl manüpile ettiğimizi anlatayım. Birinci nedenimiz tabiki kamuflaj için
oldukça önemlidir. Sığ sularda sazanlar derin sularda olduğundan çok daha ürekek
ve huylu olurlar ama bulanık su sazanın en azından görme duyusunu minimuma
düşürür ikincisi ve asıl sebep ise sazanlar bulanık suyu hele hele sığ sulardaki
bulanık suyu aşırı derecede merakla içlerine dalıp incelerler zira diğer
sazanların milek altından canlı yem kurtçuk aradıkları bi kaynak buldukları
hissi uyandırdığını tahmin ediyorum gözlemlerim tamamen bu tezimi doğrular
nitelikteydi ve normal şartlardan her zaman daha iyi sonuç vermiştir. Yani bu da
demek oluyor ki eğer suyu bulatmışsak kesinlikle solucan ya da toprak kurdu
kullanmamız şansımızı yüzde yüz artıracak bir faktördür. Bütün bu şartları
oluşturduktan sonra dikkat edilmesi gereken en önemli unsur maksimum sessizlik
ve minimum harekettir sazanlar sadece iyi bir görme duyusuna sahip değil ayrıca
sese insan kadar duyarlıdır sazanların neredeyse vücudunun her iki tarafında
hareketi titreşimi algılayan sensör görevi gören sinirlerle kaplıdır. Yani
kıpraşmasak dahi ses çıkamarmamamız gerekiyor çünkü ses dalgasının yarattığı
titreşim sazanımızın orayı aniden terketmesine neden olur. Bu noktada çok
dikkatli ve soğukkanlı hareketlerle avımıza yaklaşmamız gerekmekte. Tabiki
burada bizimde bütün duyu organlarımızı sazanlar kadar olmasada iyi kullanmamız
gerekiyor bu yarattığımız suni ortamda hakim olduğumuz alanı çok iyi gözlemleyip
sazanın yerini tespit ettikten sonra düzgün bir atışla yemimizi balığın en az
5-10 metre daha ilerisine düşürüp görüntü aldığımız yere doğru yavaş ve sakin
hareketlerle balığa yaklaştırmamız yeterlidir. Zaten sazanımızın o yemin suda
hareket ediyor olduğunu anlaması güç olmayacak merak edip ya kapacak ya da
kaçacaktır. Genellikle bu şartları oluşturmuşsanız ikinci söylediğim kesinlikle
geçersizdir. Bu şartlarda sazan solucan gibi bir nimeti asla geri tepmez. Eğer
meranızda bu şartları oluşturabilecek avlak bölgeler yoksa eğer keyfe keder
avcılık hem bu kadar zahmetli olmuyor hem daha fazla heyecanı içinde
barındırıyor şimdi anlatacaklarım bu sistemin kullanılması gereken asıl amacı
teşkil etmektedir. Ve bu olta takımı kesinlikle bu amaca göre dizayn edilip
tasarlanmış ve her zaman başarı sağlamıştır. Ne yapmanız nasıl yapmanız
gerektiğini ayrıntılı bir şekilde anlatmaya başlıyorum. İlk tavsiyem size
ağırlık yapabilecek bütün fazlalıklardan kurtulun. Fazlalıklardan kurtulun
derken yanlış anlamayın yanınıza en az hatta neredeyse oltanızdan başka bir şey
almamanız gerekiyor. Çünkü yanınıza aldığınız her bir fazlalık sizin elinize
ayağınıza sürekli dolaşacaktır. Bu sorunu ben şöyle aştım yanıma sadece askılı
bi matara alıyorum su ihtgiyacı için ve yemi yani solucanı talımak için kemerime
bağlayabildiğim bez bi kese yaptım. Bez kese solucan taşımak için gereklidir
zira ölü solucan hiçbir işimize yaramaz solucanlarımız ne kadar diri ve
hareketliyse o kadar fazla şansımız artacaktır. Solucanların ölme riskinden
bahsederken önemli bir detayı atlıyordum bu avın en iyi ve kesin sonuç verdiği
aylar temmuz ve ağustos aylarının en sıcak saatleri olan öğle ve ikindi
arasıdır. Zira göl kenarında sığ yerlerdeki otluk alanlar bizim bu avı icra
edebilmemiz için gereklidir ve sazanlarda bulunan bu zaafiyeti kullanmamız için
bu bölgeleri iyi gözlemlemiz gerekmektedir. Yanıma aldığım bütün malzemeler bu
kadar. Çünkü her zaman hareket halinde ve çok hızlı ve sessiz hareket etmek bu
işin en önemli püf noktasıdır. Bu şartlarda elinize hafif şamandıralı takımımızı
alıp mera seyahatimize başlıyoruz. Merada bu otluk alanları hakim bi noktadan
göle yaklaşmadan gözlerimizi ve kulaklarımızı dört açıp hareket ve görüntü alana
kadar yavaş hareketlerle gezintiye çıkıyoruz. Üzerimize genellikle haki ve yeşil
renklerin olduğu kıyafetler giymemiz bizim için ekstra bi avantaj
oluştguracaktır bu notuda yeri gelmişken düşeyim. Sazan zaten o mevsimde ve o
saatlerde bizim öngördüğümüz yerlerde yani otluk ve sığ alanlarda dinleniyor
olacaktır. Görüntü aldığımız anda hiç acele etmeden paniye kapılmadan yavaş
hareketlerle atış yapabileceğimiz ayrıca kamufle olabileceğimiz en azından
barajdaki otları önümüze alarak sessizce yaklaşıp atışımızı mümkün olduğunca
ağır hareketlerle yapıyoruz. Yalnız böyle bi atışı kesinlikle sazanın tam
tepesine yapmayın anında o alanı son hızla terkedecektir buradaki amacımız zaten
balığı ürkütmemek. Hiç acele etmeden yine yavaş yavaş yemi balığa doğru bikaç
karış hareket ettirdiğimizde zaten o bölgede tespit ettiğimiz sazanın eğer
ürkütmemişsek o yemi kapmama gibi bir şansı yok. Kesinlikle her durum ve şartta
sazanın bu yemimizi kapması olasıdır. Şuna emin olun ki sazanların tokluk hissi
ya hiç yok ya da oldukça obur balıklardır. Böyle bir ortamda görüntü aldığımız
sazanın o yeme atlamama gibi bir durumuyla daha önce hiç karşılaşmadım. Tabiki
buradaki maharet sessizlik ve kamufle olma durumudur. Sazanların kör noktalarını
ve hareketlerinizi nasıl yapmanız gerektiğini birkaç tane kofana sazanı ürkütüp
kaçırdıktan sonra zaten kendiniz tecrübe edip öğreneceksiniz. Daha yumuşak
atışlar yapmaya başlayıp daha soğukkanlı ve yavaş hareket etmeyi alışkanlık
haline getireceksiniz.. suyun üzerinde 30 kiloluk derya kuzusu sazanı
gördüğünüzde kalbiniz güm güm atsada heyecanınızı kontrol altında tutmayı
öğreneceksiniz. Evet işte işin tam olarak özü de bu böyle bir av size çok fazla
şey öğretecek sadece sazan avlarken yaşayacağınız heyecanı değil günlük
hayatınızda bile duygularınızı kontrol etme yetisi kazandıracaktır. Emin olun bu
tecrübelerin her biri günlük yaşantınıza direkt olarak sirayet edecek
özgüveninizi artıracak başarmak için emek harcamayı sabretmeyi beklemeyi kaçan
fırsatların sadece kaçmış bir fırsat olduğunu ve o kaçan fırsatların her birini
daha fazla dikkat ve özen göstererek tekrar elde edeceğimizi öğretecek ve
hatılatacaktır. Bu noktada bu işi sadece amatör olta balıklıcılığı ile
tanımlayıp sınırlamak yavan ve yetersiz kalacaktır. Amatör balıkçı olmak demek
her koşulda kesinlikle sonuca ulaşmak demek değil gelinen noktada bize neler
kazandırdığını görmek anlamak ve bu kazanımları hayatımıza pozitif etki edecek
şekilde kullanabilmeyi öğrenmek demektir. Şamandıralı oltayı elime aldığımda ben
sadece olta başında balığın gelmesi noktasında sadece sabretmeyi değil bütün
algılarımı hem zihinsel hemde fiziksel olarak en üst seviyede kullanabilmeyi bu
tecrübeleri hayatıma uygulamayı en büyük kazanımlar olarak görüyorum. Bu arada
yazımı noktalamadan önce oltamızdaki kullandığımız iğneden hiç söz etmediğimi
farkettim yazıyı bağlamadan birazda bundan söz ederek konuyu noktalayım.
Oltalarımın hemen hemen hepsinde sazanla ilgili olanlar tabiki sırtı çentikli
kısa pala 3 yada 4 numara iğlerden kullanıyorum bu iğnelerin canlı yemi tutma
özelliği oltamızla atışlar yaparken mümkün olduğunca düzgün atışlar yapmamızı
sağlar. Tabiki düzgün bir atış yapmak oltamızın ucundaki iğnenin yemleri genellikle yemim solucan olur kuvvetli
bir şekilde tutabilmesinin verdiği özgüven ve hareket kabiliyeti ile mümkündür.
Yemi tutmakta sıkıntı çıkarabilecek iğnelerin hemen hemen her avda sıkıntı
çıkardığıda zaten malumunuz işte bu yüzden kısa palalı sırtı çentikli iğnenden
yemin sıyrılmasını engelleyen faktörleri barındırması bize çok fazla fayda
sağlayacaktır.. ve tabiki oltamızdaki iğne ne kadar kamufle olursa pala ve uç
kısmı yemle kaplanırsa bizim için o kadar iyidir. Genellikle olta iğnesini siyah
nikel tercih edin metalik renkte olan olta iğneleri suyun içinde parmala yapar
ha keza fırdöndümüzde aynı şekilde özellikle koyu renkte siyah nikel olmalıdır.
İğnede en ufak palaklık fırfırda da aynı kurallar geçerlidir. avladığımız
bölgede tek bi sazanı ürkütüp kaçırsa diğerleri de peşinden ışık hızıyla
uzaklaşacak ve yemlenmeyi keseceklerdir. Bu yüzden olta iğnemizin kamuflesi çok
önemlidir. hatta dayanıklılık bile olta iğnesinin kamuflesinden sonraki bir
meseledir. Olta iğnelerimizi ne kadar iyi kamufle edersek av başarı oranımızda
balığın iğneye üşme olasılığıda o kadar yükselecektir. Ben genellikle bütün
iğnelerimi mat koyu yeşil renkte apolar yani sudan etkilenmeyen boyalarla yemin
sıyrılıp palanın gözükme olasılığına karşı boyuyorum ve çokta etkili olduğunu
söylemem hiçte abartılı olmaz. Modifiye etmeye değer gördüğünüz bu balık avlanma
yöntemine uygun iğnelerin bağzılarını boyayıp yanınızda bulundurun dev bi sazan
takımda kullandığınız tek iğneyi alıp gidebilir. Konu bundan açılmışken ben ben
olta iğnelerinin iç çentik kısmını bu tür risklere karşı eğeleyip düzeltiyorum
zira herhangi bi sazanın ağzında kalan kopmuş bir iğne o canlının hayatına son
verebilir. iğnede çentik olmaması sazanın iğneyi çabucak türükürmesini
sağlayabilmek adına bu işlemi yapmayı kendi adıma zaruri bir işlem olarak
görüyor ve uyguluyorum. Benim için o canlının hayatı balık avından yada
başarıdan çok daha önemli bir unsurdur. O yüzden ki hiçbir avımda eğer bi kaza
olupta bu isteyeceğim en son şeydir bu yüzden azami dikkatli olurum eğer balığın
hayatı son bulmamışsa suya tekrar ivedilikle iadesini sağlarım. Hiçbir balığı
yanlışlıkla öldürmedikçe alıda koymam. Benim için orada oltama gelmese bile
gelebilecek olduğu ümidinin yaşattığı heyecan bile fazlasıyla ödül sayılır.
Sizede tavasiyem bu olsun balık avlarınızdan bu şekilde heyecan duymaya keyif
almaya bakın gerçek huzur ve dinginliği bu şekilde hayatınıza sirayet ettiğini
yaşayarak görecek ve anlayacaksınız. Amatör balıkçılık mevzusuna tek taraflı
bakmamak lazım bütün algılarınızı ve akıl vicdan erdem gibi hazineleri bir arada
kullanmanıza olanak tanıyan hayatınızın özel bir parçası olarak tanımlarsanız bu
iş olur. Hem balık tutmaktan hem de hayatınızdan bütün stresi bir kenara atıp
yeni bir pencereden bakmayı öğrenecek öğrendiktede yaşamdan keyif almayı
bileceksiniz. Saygılar ve selametler iyi avlar dilerim







Alakalı başlıklar:
sazan avlarken nelere dikkat edilmeli
Aynalı Sazan avının püf noktaları
Sazan Avında kullanılan olta çeşitleri
Aynalı Sazan nerede avlanır
Sazan bulunan göller