tag:blogger.com,1999:blog-12826011175435071762024-02-18T17:41:25.915-08:00Tatlı su balık avcılığıTatlı su balık avcılığı, Balık nasıl avlanır, Olta Bağlama, Sazan, Alabalık, Sudak, Turna, Yayın, Levrek tatlı su kefali avı hakkında genel bilgi, yemleri, oltası, nerede bulunur? nasıl tutulur? Sazan avı teknikleri, Sazan yemleri, Sazan olta takımları, Nasıl yapılır?Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.comBlogger40125tag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-29672594700746127172015-03-26T04:02:00.001-07:002015-05-22T23:12:09.106-07:00Pullu Sazan ve Aynalı Sazan Farkı - Avlama Yöntemleri<h1>
<span title="Pullu sazan ve aynalı sazan farkı">Pullu sazan ve aynalı sazan farkı</span></h1>
<h2>
<span title="aynalı sazan pullu sazan farkı">aynalı sazan pullu sazan farkı</span></h2>
<h3>
<span title="aynalı sazan pullu sazan yemleri">aynalı sazan pullu sazan yemleri</span></h3>
<br />
Pullu sazan ve aynalı sazan farkı<br />
<br />
Öncelikle bu yazının amacı hakkında ön bilgiyi baştan söylemekte yarar görüyorum. <br />
Bu makale amatör sazan avcılığı için gerekli doneleri elde edebilme ve kullanma becerisini geliştirme hususunda size yardımcı olacak bazı bilgilerin dışında direkt olarak sazan avcılığını odaklamamaktadır. Yani bu makale boili nasıl yapılır sazan nasıl avlanırdan ziyade sazan avcılığını farklı bir platforma taşımanın gerekliliği ile alakalıdır. Bu konuda bilgi paylaşımı yapmak için yazı dizileri hazırlayacak sazan avcılığını bilimsel bir platforma taşımanın birlikte yollarını arayacağız. <br />
Sazan avcılığı ve sazan türlerinin karakteristik özellikleri hususunda perspektifimizi olabildiğince geniş tutarak artık işe başlayabiliriz. Balıkların karakteristik özelliklerini ve beslenme rejimlerini, her ne kadar okuduğum bilimsel makalelerden edindiğim bilgilere dayandırmaya çalışsam da deneyimlediğim ve edindiğim tecrübeler pullu sazan ve <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com.tr/2015/01/aynal-sazan-av-ve-kullanlacak-yemler.html" title="aynalı sazan yemleri"><i><b>aynalı sazan</b></i></a> arasındaki farkın sadece pul diziliminden ibaret olmadığını uzun yıllar içinde bana öğretecek kadar amatör balıkçılığın içinde bulunduğumu düşünüyorum. İşte bu noktada hedef avımız olan sazan balığını ne kadar tanımamız gerektiğinin önemi bir kez daha ortaya çıkmakta. Aynalı sazan ve pullu sazan hem fiziksel olarak hem de karakteristik olarak birbirinden çok ayrı iki balık türüdür. Bu benim bahsettiğim farklılık biyolojik anlamda değildir belki genetik olarak hiçbir farkı da olmayabilir ama aynalı sazan ve pullu sazan arasındaki bahsettiğim bahsedeceğim farklılıklar; amatör balıkçılığı yani bizi ilgilendiren kısmı ile ilgilidir. İşini ciddiye alan her amatör sazan avcısının aynalı sazan ile pullu sazan arasındaki bahsedeceğim birçok farklı karakteristik özelliği öğrenmesi deneyimlemesi ve tecrübe etmesi sazan avı için olmazsa olmaz kritik bilgilere muvaffak olmasını sağlayacaktır. Laboratuar ortamında aynalı sazan ve pullu sazanın belki aynı karakteristik özellikler sergileyebilmeleri pek bir muhtemel gözükse de doğal şartlarda ne yazık ki bu iş böyle değildir. Benim gözlemlediğim kadarı ile aynalı sazan ve pullu sazanın arasındaki farkların <br />
en ilgi çeken yönü beslenme şekli olmakla birlikte hareket kabiliyetlerinin de farklı olması bize sazan avcılığı için çok farklı dünyaların kapısını aralamamıza neden olmuştur. Bütün bu bilgilerin toplamında sazan için hazırladığımız olta takımlarından tutun sazana özel olarak hazırladığımız yemlerin içeriğinden görünümüne kadar çok farklı seçenekler sunmuştur. İstatistiksel amatör balık avcılığının ne kadar gerekli olduğu ve sazan avlarımızda bize ne kadar yardımı olacağı hususunu söylememe bile gerek yoktur sanırım. İstatistiksel amatör sazan avcılığı benim ismini koyduğum bir tabir o yüzden bu tabiri ilk kez duyduğunuz için şaşırmayın çünkü öyle bir şey yok tabii ki benim dışımda yapan ve uygulayan birçok insan illaki vardır ama bu tabiri açıklamam gerekirse istatistiksel amatör sazan avcılığı sazan avından ziyade sazan balığı istatistiği avıdır. Her koşul ve şartta gözlemlere dayandırılarak ve tecrübe edilip, oluşturulan istatistiklerin bütünüdür. Yani burada anlatmak istediğim şey sazan avına başlamadan önce sazan için hazırladığımız <br />
olta takımları yemler yem karışımları boililer ve diğer araç gerecimizi devlet envanteri edasıyla her ayrıntıyı kayda almak sonra da bu envanter ve bilgi kaydını avımız tamamlanıp araç gereçlerimizi tekrar yerlerine koyana kadar süren bir süreç ve tecrübe bütünün oluşturduğu deneyimin genel bir ifadesidir. Oluşturduğumuz bu istatistiksel verilerin bize göstereceği temel farklılıklar sazan avı <br />
stratejimizi daha verimli bir hale getirmenin en iyi yoludur. Benim size vereceğim istatistikler ve tecrübe edindiğim sazan avıyla ilgili belli başlı stratejiler size farazi eylemler olarak gözükse de en azından nasıl yapılması gerektiği hususunda aydınlatıcı fikirler verecektir. Evet bütün bu bilginin işinize hiç yaramayacak olması da muhtemel bir gerçektir. Zira sazanların bölgesel olarak yaşam döngülerine bağlı bazı karakteristik özellikleri değişmekle birlikte her av alanı için ayrı bir strateji ve istatistik oluşturmak bizim için gereklidir. Yani insanlara balık vermekten ziyade balık tutmayı öğretebilmenin gerekliliğini zaruri buluyorum. işte bütün konularımızın özünde asıl amaç bu zaten. İlk olarak notlarımızı tutabilmemiz için bize gerekli olan bir ajandayı yanımızdan ayırmamamız gerekir. Teknoloji çağında ajanda nedir abi ya diyenleriniz olabilir ama malum şartlar göz önüne alındığında şarj sorunu batarya ve elektrik sorunları bizi canımızdan bezdirecektir o yüzden istatistiklerimizi oluşturma safhasında ajanda olmazsa olmaz elzem bir malzemedir. Daha sonra aldığımız notları dijital ortama aktarmamız istatistikler üzerinde çalışmamızı kolaylaştıracak iyi bir çözümdür ama bunun dışında telefonumuzu sadece selfie için falan kullanmayacağız. Malum günümüzde artık her şeye bir tıkla ulaşabilmemize imkan tanıyan teknolojiden sonuna kadar yararlanmakta fayda var. Bütün araç ve gereçleri hangi şartlarda nasıl ve hangi amaçla kullanacağımıza bu konuda uzun, uzun değineceğim. İstatistik tutmaya başlamak sazan avcılığına atılan yeni ve dev gibi bir adımdır zira bu zamana kadar ki avlarınıza ekstra bir yük ve mesai olarak biraz yorucu tarafı olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Lakin bununla birlikte sazan avcılığına yeni bir heyecan ve araştırma duygusu katacağı yeni pencereler ve yeni boyutlar kazandıracağı kesindir. İşte bu noktada buna karar vermek bazılarımız için başlangıçta zor olsa da zamanla ne kadar isabetli bir karar verdiğimizi elimizde tuttuğumuz istatistiki bilgiler bize gösterecektir. Sazan avını sürekli olarak yaptığımız bir avlakta not tutmamız kolay ve bu işe süreklilik kazandıracak önemli bir husustur. O yüzden ilk notlarımızı daha bilindik avlaklarımız üzerinde tutmamız hem kolay hem de daha isabetli olacaktır. Avlağa gittiğimizde ilk işimiz istatistik bilgilerini kategorilere ayırmak olmalıdır. Avlağa varış saat ve tarihi düştükten sonra dış etkenler ve iç etkenler olmak üzere iki kategori ve bu kategorilere alt kategoriler eklemek bizim sonrası için bu bilgileri analiz etmemizde işimizi kolaylaştıracaktır. Dış etkenlerle ilgili kategoriye hava sıcaklığı, rüzgar yönü ve şiddeti, hava basıncı, güneşin durumu, yağış, gürültü oranı, avlağa dışarıdan rüzgar vs etkilerle taşınması muhtemel potansiyel yiyecekler gibi ayrıntılar olmalıdır. İç etkenler ise direk sazan avında hedeflediğimiz bölgenin yapısını ve sazanların yemden tutun serbest reaksiyonlarına kadar birçok bilgiyi içinde bulundurmalıdır. Yani sazan kıyıya yakın mı oynuyor uzak mı oynuyor, sürü mü dolaşıyor tek mi geziyor bunu analiz etmek çok dikkatli gözlerden kaçmayacak ayrıntılardır. Gölün su durumu dalga ve bitki popülasyonu sazanın reaksiyonlarından sonra ikinci önemli husustur. Avlağın taban yapısını bir marker ile öğrenmeniz ve bu bilgiyi de notlarımız arasına kaydetmemiz gerekmektedir. Zira suyun derinliği taban yapısı daha sonra karşılaştırmalarımızda kullanabileceğimiz önemli kaynaklar olacaktır. Bu istatistik bilgileri zamanla kendiliğinden çoğalacaktır çünkü aynı koşullarda karşılaştırdığımız iki ayrı notta farklı sonuçlar almak bizi daha başka etkenler aramaya ve not almaya itecektir ve itmelidir. Zaten amaç bilinmeyeni öğrenmeye çalışmak ve bunun için mesai harcamaktır. Gözlem yaparken konsantrasyonumuzu kaybetmemek için sakin ortamları tercih etmek daha sağlıklı bilgiler elde etmemize olanak tanıyacaktır. Kullandığımız yem çeşitlerine vuruş oranını yazarken saat faktörü asla unutulmamalıdır. Böylelikle avlağımızda sazanların aktif beslenme saatlerinin bilgisine ulaşmamız kolaylaşacaktır. Birkaç av notu sonrasında ortalama bir kanaat oluşturacak bilgiye hali hazırda sahip oluruz. Tabi ki bu karşılaştırmaları yaparken iç ve dış etkenlerin olumlu ve olumsuz noktalarını belirtmemiz elde ettiğimiz bilginin sağlığı açısından önemlidir. Ancak bu şekilde kararlı bilgilerin bulunduğu bir istatistik oluşturabiliriz. Sazan avında istatistik tutmakla ilgili ayrıntılı bilgiyi daha sonra açıklayıcı şekilde blogda paylaşacağım. Gelelim benim edindiğim aynalı sazan pullu sazan farklılıklarına. Bu konu daha çok sazan avını hedef alanlar için biraz fikir verici bir husus olacaktır. Aynalı sazan bildiğiniz pulları seyrek sırt yüzdecinden kuyruğuna kadar üst tarafında tek sıra pullarla ve gövdesinde dağınık ve orantısız dizilim gösteren rengi karın kısmı sarıdan sırtına doğru yeşile çalan renkte bir balıktır. Aynalı sazan pullu sazana yani adi sazana göre daha hareketsiz ve dipten beslenen bir balıktır. Aynalı sazanın pullu sazana göre beslenme rejimi oldukça farklıdır. Bu yüzden aynalı sazanı ve pullu sazanı tek tip bir yemle aynı oranda yakalayabilmeniz mümkün değildir. İkisinden biri kullandığınız yeme daha az ya da daha fazla reaksiyon gösterecek ve popülasyonu göl içinde aynı dahi olsa bu rekabet ortamında fayda etmeyecektir. Aynalı sazan pullu sazana göre daha çok bitkisel olan besinlere reaksiyon gösterir. Küspe civciv yemi mısır hamur boili gibi yemler avlağın durumu yapısı zamanı suyun sıcaklığına göre aynalı sazan avına olumlu ya da olumsuz etki eden yemlerdir. Aynalı sazan avında doğru yemi tercih etmek tamamen tuttuğunuz istatistiğin size göstereceği hususlardır. Yani aynalı sazanı avlamak için bakın şu yem çok etkilidir demek tamamen asılsız üfürme bir bilgidir. Hatta bazen aynı avlakta farklı noktalarda bile aynalı sazan yem seçiciliği farklılık gösterebilmektedir. Bu yüzden sizin aynalı sazan avı yaparken doğru yemi bulmanız tamamen edineceğiniz kendi sağlıklı bilgilerinize dayandırılacak şekilde olmalıdır. Onun dışındaki bilgiler farazidir gerçeklik payı neredeyse yok denecek kadar azdır. En etkili sazan yemini kendinizin bulması en doğrusudur. Aynalı sazanı pullu sazandan ayıran en büyük farklılıklardan biri de yeme gösterdiği reaksiyondur. Aynalı sazan kesinlikle hareket eden yemleri pullu sazana göre daha az tercih eder ve pullu sazandan daha temkinli davranışlar gösteren bir balıktır. Bu balıkların davranışlarını gözlemlerken her avımda kaydetmiş olduğum bilgilerden bir tanesidir. Eğer hedef balığınız aynalı sazan ise olta düzeneğiniz beklemeli ava uygun bir sistem olmalıdır ve kamuflajın da önemli olduğunu belirtmeliyim. Aynalı sazan avında misina seçerken taban yapısının rengine uygun misinalar tercih edilmelidir. Genellikle beden ve köstek koyu renklerden oluşmalıdır. Fluorocarbon misinaları tercih etmemeniz sizin açınızdan daha iyidir. Çünkü fluorocarbon misinalar çok sert yapılı ve mukavemetsizdir. Aynalı Sazan böyle bir misinaya temas ettiği anda o ortamdan hızla uzaklaşacaktır. Bu yüzden soft yani yumuşak misinalar tercih etmelisiniz. Gezer kurşunlu hırsızlı bir takım aynalı sazan avında en etkili sistemlerden biridir. Bilindik üçlü dip oltasından kat be kat verimli olacaktır. Başta da söylediğim gibi yem konusunda söyleyebileceğim tek şey kendi istatistiğinizi tutup ona göre etkili yemler hazırlamaya çalışmak olmalıdır. Onun dışında sağdan soldan öğreneceğiniz etkili yem tarifleri sizin zamanınıza ve emeğinize olumsuz şekilde yansıyacaktır. Pullu sazan yani adi sazanda durum çok daha farklıdır. Bildiğiniz üzere adından da anlaşılacağı gibi pullu sazan vücudunun tamamı iri pullarla kaplı oldukça hareketli ve güçlü bir balıktır. Pullu sazan aynalı sazana nazaran daha üst katmanlarda avını kovalar ve yemlenir. Pullu sazan durağan ve hareketsiz yemlere fazla reaksiyon göstermeyen bir balıktır. Aynalı sazan kadar olmasa da dipten beslendiği gözlemlenmiştir ama en etkili avcılığı hareketli şamandıralı sistemle yapılır. Pullu sazan şamandıralı sistemde ve dalgalı suda en iyi avını verir. Durgun bir suda pullu sazanı yakalamak için sıklıkla yemi hareket ettirmeniz aynalı sazan kadar temkinli olmayan ve aynalı sazana göre çok fazla meraklı olan bu fırsatçı balığı yakalamanızı kolaylaştıracaktır. Pullu sazanın fırsatçı niteliğinden anlayacağınız üzere canlı yeme ilgisi daha fazla olacaktır. O yüzden pullu sazan avında öldürmeden takacağınız iğnede hareket eden solucan en iyi alternatif yem olacaktır. Aynalı sazan için yem hususunda birçok faktörden kaynaklanan seçicilikten dolayı herhangi kesin bir bilgi veremiyor olsam dahi pullu sazanda durum bunun tersidir. Pullu sazan için mısır hamur boili ve çeşitli sentezlenmiş karışımlar sonuç verse dahi canlı yemler kadar etkili olmayacaktır. Pullu sazanı kandırmak aynalı sazanı kandırmaktan zordur. Her ne kadar aynalı sazan kadar temkinli olmayan bir balıksa da pullu sazan için yemin pozisyonu çok dikkat gerektirir. Suda asılı duran doğru ayarlanmış şamandıralı takımın ucundaki hareketli bir yeme karşı koyamaz ama bunu tam olması gerektiği gibi ayarlamak için biraz tecrübe şart. Burada teorik olarak size fikir vermeye çalışsam da pratikte işler çok farklı oluyor. Hatta ben bile bazen evde öngörülerim doğrultusunda ayarladığım takımlarımı avlakta şartlara göre bozup yeniden dizayn ediyorum. Farklı kombinasyonlar denemek zorunda olduğum avlar genellikle avlağın durumunu hesap edemediğim zamanlarda daha sık oluyor. Mesela durgun berrak bir su ile karşılaştığımda kösteklerimi daha ince fırdöndülerimi daha ufak kurşunlarımı yosun rengine boyanmış şekilde yeniden kuruyorum. Bu konuda pratik bir bilgi vereyim. Tırnak ojesi apolar bir boya çeşididir yani suda çözülmez ve çok çabuk kurur. Yanınızda yosun yeşili ya da kahverengi oje bulundurmanız kurşun ve fırdöndünüzü boyayıp kamufile etmenize yardımcı olur oldukçada pratiktir. Pullu sazanla ilgili eklemem gereken birkaç ufak not ise pullu sazanın aynalı sazana göre avlakta dağılım gösterdiği yerlerdir. Pullu sazanlar genellikle kayalık dalganın çarptığı ufak balıkları sıkıştırabildiği dar boğazlar birden derinleşen keskin yarlardır. Trofe pullu sazanlar aynalı sazanların aksine böyle yerlerde daha çok zaman geçirirler. Pullu <br />
<i><b><br />
<a href="http://sazanavcisi.blogspot.com.tr/2015/03/sazan-avi-teknikleri-sazan-avi-nasil.html" title="sazan nasıl yakalanır">sazan</a></b></i> fırsatçı ve hareket kabiliyeti yüksek bir balık olduğu için avını aşağıdan yukarı doğru saldırarak avlar o yüzden derin noktaları tercih eder. Pullu sazanın yemek menüsünde yavru balıklar ve suya düşmesi muhtemel böcekler larvalar gibi canlı gıdalar vardır. Bir balığın beslenme düzenini öğrenip anlamak onu bulmayı kolaylaştıracak bir bilgidir. O yüzden hedef balığımızın yemlenme tarzına özellikle dikkat etmemiz gerekmektedir. Tabi ki bu bilgiler sadece teorik olmayıp benim pratikte edindiğim uzun zaman ve mesai harcayıp gözlemlediğim hususlar olsa dahi başkaları tarafından doğrulanmadıkça sadece teori mahiyetindedir. O yüzden kesinlikle fazla ciddiye alıp bütün sisteminizi verdiğim bilgilere göre oluşturmayınız. Bu bilgiler sadece fikir vermek amaçlıdır ve her avlağa göre değişen birçok etken yüzünden arada uçurum gibi farklar olabilir. Mesela pullu sazanın bu bahsettiğim reaksiyonları göstermesi için avlakta en baskın tür olması elzemdir. Mesela aynı avlakta sudak turna levrek gibi predator yırtıcı etcil balıklar var ise pullu sazanın dağılım noktaları değişecek daha sığ sulara kaçmak zorunda olacaktır. Mesela aynı avlakta yayın balığı varsa derin noktaların hakimiyetini alacak ve pullu sazanı o bölgeye yaklaştırmayacaktır. Yaklaştığı anda avcı yerine av olacaktır. İşte bunun gibi birçok faktör bu konuya yaklaşımımızı istatistik tutarak kararlı hale getirecektir. Neden istatistik tutmamız gerektiği konusunda bu konu size yeterince faydalı olmuştur diye umuyorum. Bol istatistikli avlar dilerim. <br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7QnfyhyGg3Qbh3D71jW25-ZfNro02JfDGmbEN0QZdXg7rZ0fgxok5mBQ1eBy4dOqlkUQROfuPBxuC3OtUJJD0ENLc2HnrtDYMtjtTmwsyKqVpExD_wpGsB8h_bR4DLas61U8FQPjLlw/s1600/carp-2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7QnfyhyGg3Qbh3D71jW25-ZfNro02JfDGmbEN0QZdXg7rZ0fgxok5mBQ1eBy4dOqlkUQROfuPBxuC3OtUJJD0ENLc2HnrtDYMtjtTmwsyKqVpExD_wpGsB8h_bR4DLas61U8FQPjLlw/s320/carp-2.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<div class="sht">
Benzer Aramalar: <br />
<span title="sazan yemleri nelerdir">sazan yemleri nelerdir</span> <br />
<span title="aynalı sazan yetiştiriciliği">aynalı sazan yetiştiriciliği</span><br />
<span title="sazan nasıl tutulur">sazan nasıl tutulur</span><br />
<span title="aynalı sazan avlama teknikleri">aynalı sazan avlama teknikleri</span><br />
<span title="gece sazan avı">gece sazan avı</span><br />
<span title="sazan avı zamanı">sazan avı zamanı</span><br />
<span title="sazan avı hakkında">sazan avı hakkında</span><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br /></div>
Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-37016129988316055022015-03-01T23:25:00.000-08:002015-03-01T23:28:10.407-08:00Sazan avı teknikleri - Sazan avı nasıl yapılır?Bu yazımızda sizlere<br />
<h1><span title="sazan avı teknikleri">sazan avı teknikleri</span></h1><h2><span title="sazan avı nasıl yapılır">sazan avı nasıl yapılır</span></h2><h3><span title="sazan yemi hazırlama">sazan yemi hazırlama</span></h3>hakkında bilgiler vereceğim..<br />
<br />
<br />
<br />
Balık avcılığında Sazan avı önemli bir yer tutar. Tatlı suda balık avcılığının beklide en çok emek <br />
ve zahmet harcanan en komplike avlarından biridir <u><i><b>sazan avı</b></i></u>. Hedef balığınız <br />
sazan ise gerçekten emek harcamayı göze almışsınız demektir. Sazanın avcılığı <br />
diğer balık türlerine nazaran daha fazla dikkat özen ve özveri gerektirir. Zira <br />
sazanı avlamak balık tuttuğunuz yerin yani gölün, ırmağın, derenin, barajın, <br />
göletin yapısı, genişliği, akış hızı, dalga boyu, suyun sıcaklığı, hava basıncı, <br />
rüzgarın kuvveti, günün saati, gece, gündüz faktörü, balık tuttuğunuz yerin <br />
çevre şartları, yağışlar gibi faktörler sazanların yemlenme düzenini anında <br />
değiştirecek ve sizi bilindik yöntemlerin dışına çıkmak zorunda bırakacaktır. Bu <br />
yönüyle sazan avcılığı işte bu yüzden içinde çok fazla kombinasyon barındırır. <br />
Sanıldığı gibi ya da diğer balık türlerinin avcılığında olduğu gibi sazan <br />
avcılığında belli kalıplar her zaman işe yaramıyor. Bizim bu noktada dikkat <br />
etmemiz gereken en önemli husus sazan avcılığında sazan avı tekniklerini öğrenmekten <br />
ziyade öğrendiğimiz <u><b>sazan avı teknikleri</b></u>ni hangi şartlarda hangi zamanlarda <br />
nasıl kullanmamız gerektiği olacaktır. Benim de anlatmak istediğim sazan avı <br />
tekniklerini öğrenirken şartları göz önünde bulundurmanın bizim için ne kadar <br />
faydalı olacağının önemidir. Sazan avında hangi tekniği kullanacağımız sazanın <br />
neyi sevdiği hangi yemi daha çok beğendiğinden ziyade sanırım ilk önce hesap <br />
etmemiz gereken konu avlağın şartlarıdır. Her avlakta her zaman aynı sazan avı <br />
tekniğini kullanmamız olanaksızdır. Bu yüzden boili gibi sistemler trofe avını <br />
her zaman kolaylaştırabilen <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/2012/01/sazan-av-teknikleri.html" title="Sazan Avlama Teknikleri"><i><b>Sazan Avlama Teknikleri</b></i></a> olmaktan uzaklaşabiliyor. Düşünün ki bir <br />
avlaktasınız ve trofe sazanların göbek attığı bir nokta tespit ettiniz; <br />
sazanların bu yerde boili ile yakalanabilmesi için gerekli şartımız taban <br />
yapısının düzgün olması gerekmektedir. çalı çırpı kayalık, orman misali otluk <br />
kamışlık diz boyu tortu ve milekli yerlerde çaresizce izlemekle yetinmek <br />
zorunda kalırsınız ki iç sularımızda avlakların büyük bir bölümü neredeyse bu <br />
şekildedir. Tv programlarında Avrupa’da boili ile sazan avlayanları iç çekerek <br />
izlediğinizi biliyorum fakat Türkiye şartlarında o sistemler için hazırlanmış <br />
özel havuzların olmadığını belirtmek isterim. Evet o izlediğiniz yayınlar <br />
çeşitli ürünlerin sponsorluğunda yapılan aslında sazandan önce sazan avcısını <br />
yakalayan usta balıkçılardır. Bu adamların mesleği sazandan çok sazan avcısı <br />
yakalamaktır. Benim kişisel kanaatim edindiğim tecrübelere dayanarak böyledir. <br />
Neden böyle düşündüğüm konusuna gelecek olursak; sanıldığı gibi aynalı sazan ya <br />
da pullu sazan sadece dipten beslenen balıklar değildir. İnsanlarda bu kanaati <br />
oluşturan yani sazan balıklarının dipten beslendiği kanaatini pekiştiren yine bu <br />
viral reklamlardır. Adamlar ürününü satabilmek ki sadece sazan matı ufak bir <br />
servet. Hele o cezbedici kokular sazan çadırları elektronik ziller alarmlar <br />
kamış ayakları konusuna hiç girmeyeceğim bile. Ki bir de sazan avına çıkmak için <br />
bu kadar para harcamanın profesyonellik olduğundan dem vurmaları yok mu <br />
gerçekten komik geliyor bana. Minik salvolarla sizin algınızı nasıl manipüle <br />
ettiklerine bir örnek vermem gerekirse sazan balığının yemini sadece kokuyla <br />
bulup rejimini ona düzenliyormuş gibi boili hazırlarken çeşitli esanslara vurgu <br />
yaparak sizi o yöne kanalize ediyorlar. Hal bu ki kazın ayağı öyle değil. <br />
Sazanlar hem görsel hem duyusal olarak yiyecek kaynaklarına duyarlılık <br />
gösterirler. Bu yemin sadece kokusu değil aksiyon ve görünümünün de önemli <br />
olduğu anlamına gelir. Bu noktada iğnemizin ucundaki mısırı hareket ettirip <br />
aksiyon mu sağlayacağız tabii ki de hayır. Yalnız nasıl göründüğü konusunda <br />
yapmanız gereken şeyler olacak. Sazan avında beklide dikkat edilmesi gerekli en <br />
hususlardan biri yem olarak kullandığımız şeyin olta iğnesi üzerinde nasıl <br />
durduğudur. Bu yüzden olta takımlarınızı hazırlarken malzeme seçiminiz sizin <br />
sazan avı tekniğinizi değiştirip geliştirmeye yönelik geniş çaplı kullanıma <br />
yönelik ürünler olmalıdır. Mesela piyasada <b><u>sazan avı</u></b> için üretilen <br />
iğne ve misinaları hop diye dur şu olta düzeneğimi değiştireyim birde öyle <br />
şansımı deneyeyim ayrıcalığı sunmaz. O ürünler sadece o amaca yönelik <br />
kullanılması için özel üretilmiş pekte verimli sayılmayan ki bu kişiye göre <br />
değişir ürünlerdir. Çevremde bakıyorum bazı amatör sazan avcıları hep bu popüler <br />
yeni sistemlere para harcayıp günlerce kamp kurup bir iki trofe sazan avlamayı <br />
büyük bir başarı olarak görüyor. Kimi benim gibi avcılar ise part time günü <br />
birlik sazan avı yapıp büyük bir farkla hepsinin toplamından daha fazla verim <br />
alabiliyor. Burada anlatmak istediğim benim ne kadar usta bir sazan avcısı <br />
olduğum değildir bu konu yanlış anlaşılmasın. Söylemek istediğim şey size <br />
verilenlerle yetinmeyin kendinizi yeni <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/2015/01/samandirali-olta-ile-sazan-avi.html" title="sazan avı teknikleri"><u><b><i>sazan avı teknikleri</i></b></u></a>, <br />
taktikleri ve stratejiler konusunda geliştirin ve geliştirmeye açık olundur. <br />
Burada düşebileceğiniz en büyük yanılgı sazan balığının tek bir teknikle avının <br />
mümkün ya da verimli olacağı kanısıdır ki bu yanlıştır sizi gelişim konusunda <br />
cılız gözlem konusunda zayıf bırakır. Tek bir sazan avı tekniğinde başarılı <br />
olmak diğer sazan avı tekniklerinin verimi konusunda sizi meraka ve şüpheye <br />
itmez. Sazan avcılığında teknikler geliştirmek için merak şüphe gözlem olmazsa <br />
olmaz tecrübe kaynaklarıdır bu kaynağı av heyecanımız ve motivasyonumuz kadar <br />
üst seviyede tutmak için sürekli araştırmalar ve gözlemler yapmamız <br />
gerekmektedir. Ancak bu şekilde sazan avcılığı ve teknikleri konusunda tecrübe <br />
sahibi olup bilgi birikimimizi üst noktalara taşıma imkanımız olur. Ama <br />
araştırma yaparken algılarınızı ciddi, ciddi açık tutun. Zira ben arada bir göz <br />
gezdirdiğim balıkçı forumlarında şunu gördüm. Tatlı su balık avcılığı konusunda <br />
acayip bir bilgi kirliliği var. Belki de hayatında hiçbir dereye göle ırmağa <br />
baraja olta atmamış tuzlu su balıkçıları belki iyi niyetle ama hemen her hususta <br />
yanlış kanaatlerini dile getiriyorlar. Tatlı su balık avcılığı ile tuzlu su <br />
balık avcılığı mıknatısın ters iki kutbu gibi terstir. Hayatı denizle yoğurulmuş <br />
deniz için emek sarfetmiş tecrübe kazanmış başarılı teknikler geliştirmiş ve <br />
nispeten denizde amatör olarak balık avcılığında kendini nirvanaya taşımış olmak <br />
tatlı su balıkçılığını anlamaya ve yorumlamaya asla yetmez. Bu Amerikan futbolu <br />
ile Avrupa futbolunun arasındaki farka benzer özünde ikisi de futboldur lakin <br />
pratikte birbiriyle hiç alakası olmayan hiçbir kuralı birbirine benzemeyen iki <br />
farklı şeydir. İşte bu yüzden bilgi edinirken kaynaklarımızı tekrar, tekrar <br />
mantık süzgecinden geçirmemiz başarılı adımlar atabilmemiz için önemli <br />
kurallardan bir tanesidir. Teorik olarak edindiğimiz bilgilerin pratikte <br />
uygulanabilirliği ekstrem şeyler olmamak kaydıyla, başarı oranını test edip <br />
gözlemlemek bize tecrübe olarak geri dönecektir. Tecrübenin her türlüsü negatif <br />
yada pozitif sonuçları olmasının bir önemi yok her biri bizim için bir <br />
kazanımdır. Asıl konumuza dönecek olursak, bizim için en büyük handikap sazanın <br />
yem çeşitliliğidir işte bu nokta herkesin kafasının karışmasına ve muhalefet <br />
yaratmasına neden olan <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/2012/01/sazan-balg-yem-cesitleri.html" title="aynalı sazan yem çeşitleri"><i><b>sazan yem çeşitleri</b></i></a>dir. Sazan omnivor yani hepçil bir balık olduğu için <br />
yenebilecek her şeyle beslenir. Tabandan yüzeyden ne bulursa mideye indirme <br />
potansiyeli olan bir balıktır aynalı sazan. Sazanın menüsünün bu kadar geniş <br />
olması Sazan yemi nasıl hazırlanır sorusunu gündemden hiç düşürmüyor. Sazan yemi <br />
hazırlamak kafamızı karıştıracak birçok varyasyon içerse de bunu lehimize <br />
çevirmek için gözlem yeteneğimizi kullanmamız bu konuda bizi tecrübeli birer <br />
sazan avcısı haline getirecek önemli bir noktadır.<br />
<a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/2015/02/sazan-yemleme-yontemleri.html" title="Sazan Yemi Hazırlama"><i><b>Sazan Yemi Hazırlama</b></i></a>da <br />
kabiliyet ve kazanmamız için kendi içgüdülerimizden ziyade sazanın içgüdü <br />
mekanizmasının nasıl işlediğini çözmekle doğru orantılıdır. Sazan avı yaparken <br />
yemleme yaptığımızda ters yemleme yani kullandığımız yem ile yemleme yaptığımız <br />
yemin farklı olması daha verimli bir av yapmamıza olanak tanır. Yani burada ufak <br />
bir dikkat bize sazanların bulundukları ortamda dikkat çeken nadir bulunan <br />
yemleri tercih ettiğinin ipucunu veriyor. Tabi ki bu varsayım olmakla birlikte <br />
denenip gözlemlenip üzerine yeni tecrübeler katarak daha sağlıklı sonuçlar ve <br />
veriler elde etmemizi sağlayacak ufak püf noktalarıdır. Kendimizi kesinlikle <br />
hiçbir koşulda bu işin kuralı budur diye şartlandırmamamız gerekmekte. Sürekli <br />
gözlem ve deneyime dayalı tecrübe bize sazan avcılığının bir sonraki basamağına <br />
yükseltecektir. Her zaman üzerine koyarak ve test ederek ilerlemekte fayda <br />
vardır. Sazanların beslenme zamanları gibi handikaplar bazen bizim deneyimlemek <br />
istediğimiz varyasyonu bazen başarısızmış gibi algılamamıza neden olabilir o <br />
yüzden sabırla ve ısrarla yemlerimizi işe yaramadığını düşünüp kaldırıp kenara <br />
atmamak gerekiyor. Sazan avına çıktığımızda yanımıza kendi yaptığımız ve <br />
içeriğini not tuttuğumuz birkaç çeşit yemi belirli aralıklarla sürekli deneyip <br />
zaman ve vuruş istatistiğini hava şartlarını not etmemiz bir sonraki avımız için <br />
sazan avında nasıl yemler kullanılır sorusunu biraz olsun kafamızda <br />
şekillendirecek stratejik bir noktadır. Her vuruş aldığımız yem her zaman iş <br />
yapar demek olmadığını uzun vadede tuttuğumuz bu istatistiki veriler bize <br />
zamanla öğretecek ne zaman hangi yemi kullanmamız gerektiği hususunda da değerli <br />
fikirler verecek ayrıntılardır. Daha açık bir dille ifade etmem gerekirse sazan <br />
için her avlak, yılın her bir başka günü, günün her bir saati, farklı yemlere <br />
farklı tepkiler göstermesini sağlayan sazanların doğal yaşam döngüleri ile doğru <br />
orantılı etkenlerdir. Bu etkenleri tanımlayıp genellemek hiçbir zaman hiçbir <br />
sazan avcısının yapabileceği bir şey değildir. Zira aynalı sazanlar her avlakta <br />
farklı rejime sahip olup doğal yaşam döngülerini bulundukları şartların durumuna <br />
göre ayarlarlar. Bu noktada bir sazan bol proteinli canlı yeme sahip avlakta <br />
bakliyat türü yemlere aç kurt gibi saldırırken çorak kumlu ve sadece bitkisel <br />
yiyeceklere talim ettiği göllerde proteinli yemlere daha çok sonuç vermekte. <br />
Burada üzerimize düşen ve dikkat etmemiz gereken avlağının sazan için <br />
oluşturduğu koşulları iyi gözlemleyebilmektir. Bir avlakta başarılı olan ve iyi <br />
sonuçlar aldığımız yemimizden her avlakta sonuç alamamamızın temel nedeni bunun <br />
gibi dış faktörlerdir. O yüzden sazan avı tekniğimizi geliştirmek için <br />
tuttuğumuz her bir istatistiği avlaklara göre kategoriler halinde düzenleyip <br />
yeterli düzeyde veri elde ettiğimizde bu sonuçları birbirleriyle karşılaştırmak <br />
bize ortak bir nokta bulmamız için kapı aralayacaktır. Uzun lafın kısası <br />
sazanları çözmek için denizden daha derin bir bilgi birikimi ve tecrübeye sahip <br />
olmamız gerekmektedir. Sazan avında yer seçimi yem seçimi kadar önemlidir bu da <br />
strateji ve teknik geliştirirken bize dikkat etmemiz gereken yeni sorunlar ve <br />
çözülmesi gereken problemleri birlikte getirir. Tabii ki bu sorun diye <br />
tanımladığım şey aslında sorun değil sazanın avını verimli ve mümkün kılabilecek <br />
detayların tecrübe ve deneyimle sağlanabilecek istatistiğidir. Her bir <br />
istatistik bizi sazanların yaşam döngülerini anlamamız için bizi farklı çareler <br />
üretmeye itecek taktiksel analizlerdir. Sazan avında zaman mekan ve yem <br />
döngülerinin oluşturduğu kaosun içinde çeşitli varyasyonlarla hazırlayacağımız <br />
olta takımlarımız bu işe daha başka bir boyut kazandıracaktır. Bir sonraki <br />
yazımda sizlere sazan avında istatistiksel olarak verim alınabilen her avlakta <br />
benzer sonuçlar alınabilecek yemlerin içeriği ve hazırlanışı hakkında detaylı <br />
bilgiler verip bu yemlerin sazan avımızda yer seçimimizde etkilerinin nasıl <br />
olacağı hakkında bilgiler vereceğim. Bol balıklı günler herkese kısmetli avlar <br />
dilerim. <br />
<br />
<br />
<img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-EmuYFspqATs/VLjARMPoI5I/AAAAAAAADYc/hoqyYJzzkcU/s320/sazan.jpeg" /><br />
<br />
<div class="sht">Benzer Aramalar: <br />
<span title="sazan yemi hazırlama">sazan yemi hazırlama</span> <br />
<span title="aynalı sazan yemleri">aynalı sazan yemleri</span> <br />
<span title="sazan avı nasıl yapılır">sazan avı nasıl yapılır</span> <br />
<span title="sazan avı teknikleri video">sazan avı teknikleri video</span> <br />
<span title="aynalı sazan avı teknikleri">aynalı sazan avı teknikleri</span> <br />
<span title="aynalı sazan yemleri">aynalı sazan yemleri</span><br />
<span title="boili hazırlama videosu">boili hazırlama videosu</span> <br />
<span title="boili nasıl yapılır">boili nasıl yapılır</span> <br />
<span title="gece sazan avı">gece sazan avı</span> <br />
<span title="sazan avı zamanı">sazan avı zamanı</span> <br />
<span title="sazan avı videoları">sazan avı videoları</span> <br />
<span title="aynalı sazan avı">aynalı sazan avı</span> <br />
<span title="sazan oltası">aynalı sazan oltası</span><br />
<span title="sazan nasıl avlanır">sazan nasıl avlanır</span><br />
<span title="sazan avı videosu">sazan avı videosu</span> <br />
</div><br />
Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-22919143823248989442015-02-28T20:34:00.000-08:002015-02-28T20:39:07.177-08:00Sazan Nasıl Pişirilir - Fırında Sazan Balığı Pişirme Yöntemi.<h1><span title="Sazan Nasıl Pişirilir?">Sazan Nasıl Pişirilir?</span></h1><h2><span title="Sazan balığı pişirme yöntemleri">Sazan balığı pişirme yöntemleri</span> </h2><h3><span title="Fırında sazan nasıl pişirilir">Fırında sazan nasıl pişirilir</span> </h3><br />
<b><a title="sazan balığı yemleri" href="http://sazanavcisi.blogspot.com/2015/02/sazan-yemleme-yontemleri.html">Sazan balığı</a></b> tatlı suyun en kılçıklı yağsız ve kimine göre leziz kimine göre <br />
tadı tuzu olmayan garabet bir balıktır. Ama sazan avcılığı belki de sportif balıkçılıkta<br />
en çok emek isteyen en çok zevk veren avcılıktır. Avcılığı bu kadar leziz olan balığın <br />
nasıl olurda eti lezzetsiz olur? Belki de yanlış pişiriyoruz ya da pişiremiyoruzdur..</br><br />
Yazımızda sazan balığının etinin yağsız ve yavan oluşundan dem vurmuştuk işte bu noktada bizim<br />
sazanı nasıl pişirmemiz konusunda fikir verecek husus budur.</br><br />
sazanların ızgarada pişirilmesi zaten yağsız ve yavan olan etini tamamı ile kayış gibi sert ve lezzetsiz <br />
olmasına neden olur. o yüzden sazanın makul şartlarda biraz olsun lezzetli bir şekilde pişirmek için <br />
ya tavada ya da <b><u>fırında</u></b> pişirilmesi gerekir.</br><br />
sazan balığının aynalı sazan yada pullu sazan olduğu fark etmez temizlerken derisinin yüzülmesi<br />
gerekmektedir. çünkü sazanın derisi oldukça kalın ve kokusu da hiç hoş değildir. bu yüzden sazanları<br />
derisiyle <u><b>pişirmek</b></u> sazanın tadını bozacağı gibi ağzımızda hiçte hoş bir tat bırakmayacaktır.</br><br />
temizleyip derisini yüzdüğümüz <a title="sazan balığı nasıl yakalanır" href="http://sazanavcisi.blogspot.com/2015/01/samandirali-olta-ile-sazan-avi.html"><b>sazan</b></a>dan fileto <br />
halinde parçalar çıkarmak gerekir. <br />
sazanda bulunan omurda çok sağlam olmadığı için sazanın kılçıklarından ayırarak fileto yapılması<br />
çok zor hatta imkansızdır. sazanı yüzdükten sonra kılçıklarını ayırmaya çalışmak bütün günümüzü<br />
alabilir. bu yüzden kılçıklarını üzerinde bırakmak ve sazandaki kılçıkları ayıklama işini pişirdikten sonra<br />
yapmamız daha iyi bir seçenektir. </br><br />
fileto haline getirdiğimiz sazan balığımızı mısır ununa bulayıp fritözde pişirmek belki de sazanı en yenilebilir<br />
halde pişirmenin ve lezzetini biraz olsun almamızın en iyi yoludur.<br />
bu şekilde pişireceğimiz bir sazan, levrek ile kapışır tabi ki damak tadı kişiye göre değişse de bu göreceli<br />
iddia birçok kişi tarafından iddia edilmektedir.<br />
eğer sazanı fırında pişireceksek tepsiyi iyi bi şekilde yağlamamız gerekiyor. yağsız olan sazan eti tepsimizi<br />
yağlamadığımız takdirde hemen yapışacak ve zaten yağsız bir şekilde yağsız bir balık eti pişirdiğimiz için<br />
oldukça lezzetsiz olacaktır. o yüzden sazan balığını fırında pişirirken bol yağdan kaçınmayın. fırından <br />
pişen sazanımızı çıkardıktan sonra kağıt havluya yatırıp fazla yağları kağıt havlunun emmesini sağlamak,<br />
<a title="sazan balığı avı teknikleri" href="http://sazanavcisi.blogspot.com/2012/01/sazan-av-teknikleri.html"><b>sazan</b></a>ımızın makul düzeyde yağlı ve yenilebilir olmasını sağlar. bu yüzden bol yağda pişirdiğimiz sazanımızdan<br />
fazla yağları emmesi için kağıt havlu kullanmak gerekir.</br><br />
ola ki gölün başında acıktık ve yanımızda sazan balığını pişirmek için hiç bir techizatımız yok peki bu durumda<br />
sazanlarımızı pişirmeyelim mi?<br />
tabi ki de sazanın kızartma ve fırında olduğu kadar ızgarası fazla makul olmasa da, kendi çapında lezzetli sayılır.<br />
ama sazanları ızgara pişirirken dikkat edilmesi gereken <b><u>püf noktası</u></b> vardır. <br />
ızgarasını yapacak olduğumuz sazanlardan temizlerken derisini yüzmemek eğer ızgarasını yapacaksak akıllıca bir davranış<br />
olacaktır. zaten daha önce belirttiğimiz gibi yağsız bir balıktır o yüzden eğer pişirirken yağ kullanmayacaksak<br />
derisini yüzmeyerek ızgara üzerinde sertleşip yumuşaklığını korumuş oluruz.<br />
sazanın kalın derisi ızgarada bir nevi fırın görevi görecek ve içini çekerek pişmesini sağlayacaktır.<br />
bu noktada eğer daha çabuk pişsin diye sazanın derisine kesikler ve çizikler atarsanız üzerindeki deri <br />
koruyucu olmayacak nem kaybederek pişecek ve sazanımız yavan ve kuru olacaktır. bu yüzden sazanı eğer ızgarada yapıyorsak<br />
serisini yüzmeden ve derisine çizik atmadan pişimemizin daha uygun olacağını belirtmem gerekir.<br />
sazanlarımızın çok daha fazla varyasyon ile pişirilmesi mümkün olsa da avcılığı pek keyifli ama etinin tadı pekte o kadar leziz<br />
olmayan bu balığı yakaladıktan sonra onu tekrar yaşam alanına özgürce dolaşması için bırakmak bence hepsinden daha lezizdir.<br />
afiyet olsun<br />
<br />
<img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-7hw1CS5wMTE/VPKT62MOq1I/AAAAAAAAE40/c3fN-z4EDOo/s200/oi0205092.jpg" /><br />
<br />
<br />
<div class="sht">Alakalı aramalar: <br />
<span title="sazan balığı nasıl pişirilir"><u><b>sazan balığı nasıl pişirilir</b></u></span> <span title="sazan balığı özellikleri"><u><b>sazan balığı özellikleri</b></u></span> <span title="sazan balığı nasıl avlanır"><u><b>sazan balığı nasıl avlanır</b></u></span> <span title="sazan balığı yemi"><u><b>sazan balığı yemi</b></u><br />
</span> <span title="fırında sazan balığı nasıl pişirilir"><u><b>fırında sazan balığı nasıl pişirilir</b></u></span> <span title="sazan balığı nasıl temizlenir"><u><b>sazan balığı nasıl temizlenir</b></u></span> <span title="sazan avı nasıl yapılır"><u><b>sazan avı nasıl yapılır</b></u></span> <span title="sazan balığı yetiştiriciliği"><u><b>sazan balığı yetiştiriciliği</b></u></span><br />
</div><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-22034500730555410222015-02-24T20:10:00.001-08:002015-02-24T20:11:52.335-08:00Sazan Yemleme Yöntemleri<h1><span title="Sazan avında yemlemenin önemi">Sazan avında yemlemenin önemi</span></h1><h2><span title="Sazan Nasıl yemlenmeli?">Sazan Nasıl yemlenmeli?</span></h2><h3><span title="Sazan Yemi Hazırlama">Sazan Yemi Hazırlama ve doğal yemleme </span></h3><br />
Sazan avında yemleme, performans sağlayabileceğiniz avlarınızın olmazsa olmazlarındandır. Sazan avcılığında av bölgesini yemlemek sazan balığını bölgeye çekmek için çok önemli bir gereksinimdir. Peki bu sazan balığını hangi yemle ve nasıl yemlememiz gerekiyor bu konu üzerinde biraz kafa yormamlıyız. Genel itibari ile aynalı ve pullu sazanların yemlenme şekli günün belli periyotlarında gerçekleşir. bu saatler dışında kalan zamanlarda sazan balıkları genellikle istiraat yada gezinti durumunda olup yemlenmeyi daha seyrek yaparlar. sazanın yemlenmediği saatlerde sazanların iştahını kabartıp yemlenmeye teşvik edecek bazı cezbediciler bulunsada ne yazık ki cep yakan türde vede fazla etkili olmuyor. Biz sazanı yemlemeyi daha etkili ve ekonomik nasıl yaparız onu anlatmak istiyorum. Bilindiği üzere sazan balıkları omnivor yani hepçil balıklardır. yani hem otobur hemde etoburlardır. sazanlar için genel olarak hayır diyemedikleri en önemli yiyecek çeşidi proteini bol olan yemlerdir lakin proteini bol olan doğal yemlerin kokusunun keskin olmaması sazanları bölgereye çekmekte fazla etkili olmaması yüzünden bizi çeşitli cezbedicilere yönlendirmektedir. vanilya anason yağı soya yağı ve unu gibi keskin kokulu cezbediciler zaman zaman işe yarıyor olsa dahi her zaman randıman ve kesin sonuç veren yöntemler değillerdir zira bu saydıklarım her sazancı tarafından artık olmazsa olmaz olarak kullanılsa da verimli olmayan bir yöntemdir. dağınık halde gezen sazanları avladığınız bölgeye en hızlı şekilde toplamanın yöntemi aslında oldukça basit bir püf noktasıdır. burada dikkat edilmesi gereken avlağın etkilendiği çevresel faktörlerin iyi gözlemlenebilmesidir. avlağı besleyen su yataklarının taşıdığı besinleri sazanlar açısından değerlendirecek olursak bu faktörler aslında hepimizin malumu olan ama ne hikmetse dikkate almadığımız şeylerdir. evet sazanlara dışardan besin sağlayan su yataklarında genellikle büyük ve küçük baş hayvan gübreleri ve bu gübrelerin içinde bulunan tam olarak sindirilmemiş arpa saman ve hayvan küspesi artıklarıdır. Sazan için bu besinler neredeyse doğal ortamının bir parçasıdır çünkü şehir dışında kalan hemen hemen bütün baraj ve göllerin çevresinde hayvancılık yapılıyor olması ve sazanların bundan kaçınılmaz olarak etkilenmesi aslında bizim için en önemli ipucudur. Sazanları huylandırmadan acaba bu aromayı sever mi sevmezmi endişesi taşımadan bölgeye toplayacak belkide en etkili yöntem yemlemede hayvan gübresi kullanmakltır. tabiki bunu direk hayvan gübresini yem sapanına koyarak yapmayacaz. tabikidebu da işe yarar fakat bunu en etkili kullanma yöntemi birazcık emek harcamanıza bağlı. şimdi anlatacağım basit ve ucuz maliyetli yemi yapmamız için öncelikle bize büyükbaş hayvan gübresi ve bi kova dolusu arpa gerekiyor. arpa bakliyatçılardan felan çok ucuza temin edebileceğiniz bir şey ve bize gerekli malzememizin hepsi bu kadar. lafı çok uzatmadan yemin nasıl yapılacağını anlatıyorum. öncelikle büyükbaş hayvan gübresinin ne kadar keskin kokulu bir şey olduğunu hepimiz biliriz bu kokuyu yem olarak kullanacağımız arpaya zerketmenin en iyi yolu şerbetlemedir. ağzı kapaklı bir kovanın içine yarıya kadar gübre doldurup suyla kovayı tamamlıyoruz ve yarı yarıya gübre ve su koyduğumuz bu kovayı bgirkaç gün bekletiyoruz. beklettiğimiz bu karışımdan suyu süzüp alıyoruz ve arpalarımızı bu süzdüğümüz suya kavanozlara koyarak en az iki gün bekletiyoruz. şerbette beklettiğimiz bu arpalar hayvan gübresinin o keskin kokusunu tamamen emerek sazan için yadırganmayan tanıdık ve huylanmayacakları bir kokuya sahip oluyor. birinci dereceden doğal besin kaynağı ve kokusu olduğu için zaten yemlediğiniz alana etraftaki bütün sazanların akın etmemesi için artık hiç bir sebep kalmıyor. <br />
<br />
<br />
<img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-NsdgIf8MVns/VO1LBV73T7I/AAAAAAAAE14/q5oK7BiFtQE/s1600/Carp-Surface.jpg" /><br />
<br />
<br />
<br />
<div class="sht">Benzer Aramalar: <br />
<span title="sazan yemi">sazan yemi</span> <br />
<span title="sazan avında yemleme">sazan avında yemleme</span><br />
<span title="sazan yeminin yapılışı">sazan yeminin yapılışı</span><br />
<span title="sazan yemi malzemeleri">sazan yemi malzemeleri</span><br />
<span title="sazan avı kullanılan yemler">sazan avı kullanılan yemler</span><br />
</div>Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-61554375058091326422015-01-19T03:51:00.003-08:002015-05-22T23:18:30.351-07:00Şamandıralı olta ile sazan avı teknikleri <h1>
<span title="Aynalı Sazan Avlama Teknikleri">Aynalı Sazan Avlama Teknikleri</span></h1>
<h2>
<span title="Pullu Sazan Nasıl Yakalanır">Pullu Sazan Nasıl Yakalanır</span></h2>
<h3>
<span title="Şamandıralı olta ile sazan avlama teknikleri">Şamandıralı olta ile sazan avı ayrıntılı bilgi</span></h3>
<br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">Bu yazımızda sizlere şamandıralı olta ile sazan avının inceliklerini detaylarını </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">değişik varyasyon ve farklı sazan avı tekniklerinden bahsedeceğim. Daha önceki </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">yazımda sizlere detaylı anlatımını yaptığım Şamandıralı olta nasıl yapılır </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">başlıklı konumuzda bahsettiğim. <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/samandirali-olta-ile-balik-avi" title="Şamandıralı olta ile balık avı"><b>Şamandıralı olta</b></a>larla sazan avının üçlü dip </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">oltası veya boili gibi sistemlerle yapılan sazan avlarından avantajlı ve </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">dezavantajlı yönlerini tecrübe edindiğim kadarıyla yanlış bilinen hususlarıda </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">aydınlatmak istiyorum. Öncelikle şamandıralı oltalarla yaptığımız <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/Sazan" title="Sazan avı nasıl yapılır"><b>Sazan</b></a></span> <br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">avlarının beklemeli avlara nazaran daha fazla heyecan aksiyon içerdiğini ve </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">oldukça fazla hareket gerektirdiğini bu avlanma yöntemine başlamadan önce </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bilmeniz gereken önemli bir derat olduğunu hatırlatmam gerek. Kimimizin yöresel </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">ağızla mantar oltası mantarlı olta dedikleri yani şamandıralı oltaların </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">sanıldığı kadar basit bir varyasyonu yoktur bilakis bu türlü oltaların </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">kalıplaşmış sistemlere göre birçok değişik kombinasyonla dizayn edilip farklı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">yem türleri ve dahası hemen hemen bütün tatlı su avlarında başarılı olduğu </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">kesindir. Özellikle sazanların yakalanmasında aksiyonu ve heyecanı <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/samandirali-olta-ile-balik-nasil-avlanir" title="Şamandıralı olta ile balık avı nasıl yapılır"><b>Şamandıralı olta</b></a> kadar fazla olan başka bir olta düzeneğinin olduğunu düşünmüyorum hatta tam </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">olarak eminim. Gençliğin verdiği dinamiklikten mi kaynaklanıyor bilemem ama bana </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">beklemeli sazan avları her zaman sıkıcı bayan heyecansız ve bi o kadar bunaltıcı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">gelmiştir. Beklemeli sazan avı yapan amcaları göl kıyısında gördüğümde dahi </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">içimi bir sıkıntı kaplıyor. Özellikle boili sisteminde oltanızın düzeneğini </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">kurup oltalarınızı meranızda suyla buluşturduktan sonra beklemekten başka nasıl </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bir aksiyonunuz olabilir? Oltaya zili takıp kitap okumaktan başka yapacak bir iş </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">anca çay demlemek olabilir ki.. avımınızın bütün heyecanını sazanları gözlemleme </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">şansını pratik zekamızı kullanarak sazanların sezgilerini manüpile etmeye </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">çalışarak sürekli bir aksiyonun içinde olmak varken boililerle yada üçlü dip </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">oltalarını kullanarak av yapmak hatta bunun adına avlanmak avcılık demek pek </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">içimden gelmiyor. Tabiki bu sistemler kötü demiyorum diyemem zaten çünkü benimde </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bazen şamandıralı oltaların iş yapamadığı yada gölün balık yapmadığı bazı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">mevsimsel yada farklı çevresel faktörlerin etkisiyle üçlü dip oltası ve boili </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">sisteminin ortası farklı bir hırsız olta düzeneği kullandığım olmuştur. Dipten </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">avlanmayı sazanlara yakıştıramadığım için bu muazzam güzellikte ve özellikte </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">balığın bu şekilkde yakalanması pek bana uygun değil. Sadece Sazanlarda bulunan </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bazı karakteristik özellikler bu balığı benim için özel bir yere koyuyor. Diğer </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">omnivor tatlı su balıkları bıyıklı bekir tatlı su kefali kasna gibi seçicilik </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">tat alma su sıcaklığı hava şartları ve çevre şartlarından avcılığının da </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">etkilenmesi söz konusu olsa da bağzı püf noktalarını bildiğiniz takdirde sazanı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">her mevsim ve her şartta tasmalayabilmeniz onu farklı bir yere taşıyor. Diğer </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">tatlı su balıkları olan avcı predatör yırtıcı balıklardan olan sudak tatlı su </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">levreği perch ve turna herzaman aynı sistemle yani şamandıralı oltalarla </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">yakalanabiliyor olsa da tamamen farklı kategorilerde olan balıklardır. Bu </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">tatlısu yırtıcı balıkların karakteristik özellikleri avlanma şekillerine daha </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">sonra uzun uzun değineceğim. Sazan balıklarının benim için bu denli özel </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">olmasında en büyük etkenlerden birisi belkide tatlu su canlıları içinde en zeki </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">balıklardan birisi olmasıdır. Zira baili yada üçlü taban oltalarında gafil </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">avlamaktan ziyade sazanın hareket ve tavırlarını tepkilerini gözlemleyerek </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">avladığınız takdirde diğer balıklardan keskin bir çizgi ile bu farklılığını net </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">olarak görebilirsiniz. İşte şamandıralı sistgemi özel kılan en güzel olayda </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">budur. Yakalamak istediğiniz sazanınızı gözlemleyip ona göre hamle yapma şansı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">vermiş olmasıdır. Bu çok önemli bir detaydır. Merada bulunan sazanlardan </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">karakteristik tavırlarını öğrenme ve istatistik oluşturma şansı elde etmeniz </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">içinde gerekli ve özel bir sistemdir şamandıralı olta takımı. Bu noktaya kadar </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">neden şamandıralı oltayla ile sazan avı sorusuna tam net bi cevap bulamadı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">iseniz şamandıralı olta ile sazan nasıl yakalanır bölümünde umarım aradığınız </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">yanıtı bulursunuz. Önceki konumda ayrıntılı olarak tarif ettiğim <span style="color: red;"><span style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;"><a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/2015/01/samandirali-olta-nasil-yapilir.html" title="Şamandıralı olta nasıl yapılır"><b>Şamandıralı Olta Nasıl yapılır?</b></a></span></span> konumu okuduysanız bu takımın nasıl kurulacağını </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">biliyorsunuz demektir ve ben konuya bu varsayıma dayanarak devam edeceğim. </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">Yinede okumayanlar için kısa bir bilgi vermem gerekirse bu bizim kullanacak </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">olduğumuz bu şamandıralı oltalarda bilinen düzeneklerin aksine farklı bir </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">kombinasyon kullanmamız gerekmekte. Bu tip bir oltanın çok çeşitli düzenekleri </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">olamayacağı düşünülse de durum tam tersidir. Kullanacağımız oltanın sistemdeki </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">her bir ayrıntı olmazsa olmaz olduğu için tekrar ediyorum. Şamandıramız </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">mininanın ortadan geçebildiği en az altı tane stoper kullanacağımız sekiz gram </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">ve altında zeytin kurşunu olan oldukça hafif hassas ve avcı bir olta </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">düzeneğidir. Bu oltanın en ayırt edilebilir özelliklerini sıralamam gerekirse </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">misina şamandıramızın içinden misinanın direkt olarak geçmesi bize uzun sert ve </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">karmaşık atışlarımızda dahi misinanın oltamızda kullandığımız şamandıramızın </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">tepesine takımımızın takılıp bizi tekrar atış ve yem tazeleme zahmetine </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">sokmayacak olmasıdır. Bu bize her türlü atışımızda isabet oranı ve rahatlık </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">sağlayacak ve kullandığımız monoflament misinanın takla atıp havada düğüm yada </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">dolaşma riskini minimuma indireceği için önemli bir husustur. Buna mukabil </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">delikli zeytin kurşunumuzu hem alttan hem üstten fırdöndünün üzerinde </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">ayarlanabilir bir pozisyonda olması gerekiyor. Geri kalan ayrıntılar sizin </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">tercihleriniz ve tecrübe edinerek daha iyisini yapabileceğiniz teferruatlardır. </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">Bu sistemde sazan yakalamaktaki amacımız sadece balık yakalamak değil </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">yakaladığımız sazanı yakalamadan önce ve yakaladıktan sonraki gözlemlerimizi bir </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">sonraki avımızda tecrübe edinmiş olarak kullanmak mecburiyeti yaratması </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">heyecanın ve aksiyonun hiç kaybolmamasında önemli bir noktadır. Oltamızı elimize </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">alıp gittiğimiz her merada avlağın birçok kıyısını yayan tarayarak uygun noktayı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bulmaya çalışacak olmamız balık avımıza ekstra bir dinamizm katmakla birlikte </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">takımızın pratik ve hafif olması meradan meraya bir trekking edasıyla rahatlıkla </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">dolaşmamızı sağlayacaktır. Sürekli gittiğimiz bir meramız varsa eğer çevre </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">yapısını az çok analiz etmişizdir derin ve sığ bölgeleri göz ucuyla taramış otlu </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bölgeleri sazlık alanları taşlı kayalı tabanları meramızdaki dip oltası yada </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">boili kullanamayacağımız birçok heri hafızamıza kazımışızdır. İşte bu noktada </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">şamandıralı oltamızın mucizevi özelliği kullanılabilir avlak kullanılmayacak </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">avlak diye dertlerimin gölün derin sularına gömülecek olması tabiki bir </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">avantajdır. Yinede bu takımın her türlü avlak şartlarında meraları ayırt </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">etmeksizin kullanılıyor olması her yerde kullanabileceğimiz anlamına gelmez. Bu </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">takımı kurmaya niyetlenmiş yada kurmuşsanız beklemeli avlarda olduğu gibi </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">balıkların gelip yemimizi bulmasını beklemekten ziyade bizim gidip balıklardan </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">onlara sunacağımız el emeği yaptığımız yemleri onların garsonuymuşuz gibi </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">masalarına götürmektir. Yani bu <span style="font-family: Verdana,sans-serif;"><a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/teknikleri" title="Balık yakalama teknikleri"><b>teknik</b></a></span>le avlanan biri balıkların keyfini </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bekleyip yeme gelmesini beklememeli bizzat yemi balıklara götürmelidir ki hızlı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">ve etkin bir av yapma şansı yakalayabilsin. Burada gezici konumda olan sazan </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">değil bizim olmamız gerekmekte. Bu bize birkaç tane ters köşe durum yaratır </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bunlardan en önemlisi dip oltaları merada balık vermeye başladığı zamanlarda </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">yani sabah ve akşamüzeri bu yoğunluk oldukça artar bizim bu takımla balık alma </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">şansımız biraz azalır yani azalır dediğime bakmayın dip oltası kadar şansımız </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">azalır zira bu sistem klasik dip oltası ve boililere nazaran kat be kat daha </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">avcıdır. Hatta o sistemlerin tamamen balık vermeyi bıraktığı saatler şamandıralı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">olta takımımız için altın değerinde saatlerdir. Bu konu üzerinde durmamız </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">gereken istisnai ve özel bir durum olmakla birlikte çok uzun yıllar </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">gözlemlediğim istatistiksel olarakta yanılgı payı olmayan bir bilgidir. Sazanlar </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">sizin de malumunuzdur ki gezmeye başladığı saatlerde taban oltaları boililer ve </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">dip takımlarının tamamı az çok iş yapmaya başlar öğlen güneş tepedeyken </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">neredeyse vuruş alınamaz takımlara bi sessizlik hakim olur. İşte bu noktada </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bizim için fırsat zilleri çalmaya başlayacaktır. Zira sazanlar bu saatleri </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">ikindiye kadar sığ sularda otluk alanlarda hareketsiz bir şekilde istiraat </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">ederek geçirirler. Öncelikli olarak yapmamız gereken sık ziyaret ettiğimiz </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">meralarımızda sazanların istiraat ettiği noktaları gözlemleyip not almak olmalı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bu istatistikler bize ilerki zamanlarda hem fikir verecek hem zaman kazandıracak </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">hemde daha az yorulmamızı sağlayacaktır. Benim meralarımda tespit ettiğim </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">noktalarda sazanlardan daha önce bu noktalarda bazı modifiyeler yapmam kamuflaj </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">açısından bana birçok fayda sağlıyor. Bu anlatacaklarımı sizinde denemeniz </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">yararınıza olacaktır. Avımızın bu altın saatleri başlamadan önce pozisyon almayı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">gözümüze kestirdiğimiz yerin suyunu bulatmamız sazanlar bu noktalara toplanmaya </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">başlamadan önce yapmamız gereken ilk şeylerden biridir. Zira suyu balıklar zaten </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">oraya toplanmışken bulatmaya çalışmak bütün balıkların o bölgeyi terketmelerine </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">neden olur. Suyu neden bulattığımız konusu aklınıza takılmış olabilir bunun </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">birçok nedeni olmasıyla birlikte ben sadece iki önemli nedeni yazarak sazanları </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">nasıl manüpile ettiğimizi anlatayım. Birinci nedenimiz tabiki kamuflaj için </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">oldukça önemlidir. Sığ sularda sazanlar derin sularda olduğundan çok daha ürekek </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">ve huylu olurlar ama bulanık su sazanın en azından görme duyusunu minimuma </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">düşürür ikincisi ve asıl sebep ise sazanlar bulanık suyu hele hele sığ sulardaki </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bulanık suyu aşırı derecede merakla içlerine dalıp incelerler zira diğer </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">sazanların milek altından canlı yem kurtçuk aradıkları bi kaynak buldukları </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">hissi uyandırdığını tahmin ediyorum gözlemlerim tamamen bu tezimi doğrular </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">nitelikteydi ve normal şartlardan her zaman daha iyi sonuç vermiştir. Yani bu da </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">demek oluyor ki eğer suyu bulatmışsak kesinlikle solucan ya da toprak kurdu </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">kullanmamız şansımızı yüzde yüz artıracak bir faktördür. Bütün bu şartları </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">oluşturduktan sonra dikkat edilmesi gereken en önemli unsur maksimum sessizlik </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">ve minimum harekettir sazanlar sadece iyi bir görme duyusuna sahip değil ayrıca </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">sese insan kadar duyarlıdır sazanların neredeyse vücudunun her iki tarafında </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">hareketi titreşimi algılayan sensör görevi gören sinirlerle kaplıdır. Yani </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">kıpraşmasak dahi ses çıkamarmamamız gerekiyor çünkü ses dalgasının yarattığı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">titreşim sazanımızın orayı aniden terketmesine neden olur. Bu noktada çok </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">dikkatli ve soğukkanlı hareketlerle avımıza yaklaşmamız gerekmekte. Tabiki </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">burada bizimde bütün duyu organlarımızı sazanlar kadar olmasada iyi kullanmamız </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">gerekiyor bu yarattığımız suni ortamda hakim olduğumuz alanı çok iyi gözlemleyip </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">sazanın yerini tespit ettikten sonra düzgün bir atışla yemimizi balığın en az </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">5-10 metre daha ilerisine düşürüp görüntü aldığımız yere doğru yavaş ve sakin </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">hareketlerle balığa yaklaştırmamız yeterlidir. Zaten sazanımızın o yemin suda </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">hareket ediyor olduğunu anlaması güç olmayacak merak edip ya kapacak ya da </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">kaçacaktır. Genellikle bu şartları oluşturmuşsanız ikinci söylediğim kesinlikle </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">geçersizdir. Bu şartlarda sazan solucan gibi bir nimeti asla geri tepmez. Eğer </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">meranızda bu şartları oluşturabilecek avlak bölgeler yoksa eğer keyfe keder </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">avcılık hem bu kadar zahmetli olmuyor hem daha fazla heyecanı içinde </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">barındırıyor şimdi anlatacaklarım bu sistemin kullanılması gereken asıl amacı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">teşkil etmektedir. Ve bu olta takımı kesinlikle bu amaca göre dizayn edilip </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">tasarlanmış ve her zaman başarı sağlamıştır. Ne yapmanız nasıl yapmanız </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">gerektiğini ayrıntılı bir şekilde anlatmaya başlıyorum. İlk tavsiyem size </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">ağırlık yapabilecek bütün fazlalıklardan kurtulun. Fazlalıklardan kurtulun </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">derken yanlış anlamayın yanınıza en az hatta neredeyse oltanızdan başka bir şey </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">almamanız gerekiyor. Çünkü yanınıza aldığınız her bir fazlalık sizin elinize </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">ayağınıza sürekli dolaşacaktır. Bu sorunu ben şöyle aştım yanıma sadece askılı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bi matara alıyorum su ihtgiyacı için ve yemi yani solucanı talımak için kemerime </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bağlayabildiğim bez bi kese yaptım. Bez kese solucan taşımak için gereklidir </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">zira ölü solucan hiçbir işimize yaramaz solucanlarımız ne kadar diri ve </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">hareketliyse o kadar fazla şansımız artacaktır. Solucanların ölme riskinden </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bahsederken önemli bir detayı atlıyordum bu avın en iyi ve kesin sonuç verdiği </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">aylar temmuz ve ağustos aylarının en sıcak saatleri olan öğle ve ikindi </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">arasıdır. Zira göl kenarında sığ yerlerdeki otluk alanlar bizim bu avı icra </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">edebilmemiz için gereklidir ve sazanlarda bulunan bu zaafiyeti kullanmamız için </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bu bölgeleri iyi gözlemlemiz gerekmektedir. Yanıma aldığım bütün malzemeler bu </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">kadar. Çünkü her zaman hareket halinde ve çok hızlı ve sessiz hareket etmek bu </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">işin en önemli püf noktasıdır. Bu şartlarda elinize hafif şamandıralı takımımızı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">alıp mera seyahatimize başlıyoruz. Merada bu otluk alanları hakim bi noktadan </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">göle yaklaşmadan gözlerimizi ve kulaklarımızı dört açıp hareket ve görüntü alana </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">kadar yavaş hareketlerle gezintiye çıkıyoruz. Üzerimize genellikle haki ve yeşil </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">renklerin olduğu kıyafetler giymemiz bizim için ekstra bi avantaj </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">oluştguracaktır bu notuda yeri gelmişken düşeyim. Sazan zaten o mevsimde ve o </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">saatlerde bizim öngördüğümüz yerlerde yani otluk ve sığ alanlarda dinleniyor </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">olacaktır. Görüntü aldığımız anda hiç acele etmeden paniye kapılmadan yavaş </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">hareketlerle atış yapabileceğimiz ayrıca kamufle olabileceğimiz en azından </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">barajdaki otları önümüze alarak sessizce yaklaşıp atışımızı mümkün olduğunca </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">ağır hareketlerle yapıyoruz. Yalnız böyle bi atışı kesinlikle sazanın tam </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">tepesine yapmayın anında o alanı son hızla terkedecektir buradaki amacımız zaten </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">balığı ürkütmemek. Hiç acele etmeden yine yavaş yavaş yemi balığa doğru bikaç </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">karış hareket ettirdiğimizde zaten o bölgede tespit ettiğimiz sazanın eğer </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">ürkütmemişsek o yemi kapmama gibi bir şansı yok. Kesinlikle her durum ve şartta </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">sazanın bu yemimizi kapması olasıdır. Şuna emin olun ki sazanların tokluk hissi </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">ya hiç yok ya da oldukça obur balıklardır. Böyle bir ortamda görüntü aldığımız </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">sazanın o yeme atlamama gibi bir durumuyla daha önce hiç karşılaşmadım. Tabiki </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">buradaki maharet sessizlik ve kamufle olma durumudur. Sazanların kör noktalarını </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">ve hareketlerinizi nasıl yapmanız gerektiğini birkaç tane kofana sazanı ürkütüp </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">kaçırdıktan sonra zaten kendiniz tecrübe edip öğreneceksiniz. Daha yumuşak </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">atışlar yapmaya başlayıp daha soğukkanlı ve yavaş hareket etmeyi alışkanlık </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">haline getireceksiniz.. suyun üzerinde 30 kiloluk derya kuzusu sazanı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">gördüğünüzde kalbiniz güm güm atsada heyecanınızı kontrol altında tutmayı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">öğreneceksiniz. Evet işte işin tam olarak özü de bu böyle bir av size çok fazla </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">şey öğretecek sadece sazan avlarken yaşayacağınız heyecanı değil günlük </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">hayatınızda bile duygularınızı kontrol etme yetisi kazandıracaktır. Emin olun bu </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">tecrübelerin her biri günlük yaşantınıza direkt olarak sirayet edecek </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">özgüveninizi artıracak başarmak için emek harcamayı sabretmeyi beklemeyi kaçan </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">fırsatların sadece kaçmış bir fırsat olduğunu ve o kaçan fırsatların her birini </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">daha fazla dikkat ve özen göstererek tekrar elde edeceğimizi öğretecek ve </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">hatılatacaktır. Bu noktada bu işi sadece amatör olta balıklıcılığı ile </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">tanımlayıp sınırlamak yavan ve yetersiz kalacaktır. Amatör balıkçı olmak demek </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">her koşulda kesinlikle sonuca ulaşmak demek değil gelinen noktada bize neler </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">kazandırdığını görmek anlamak ve bu kazanımları hayatımıza pozitif etki edecek </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">şekilde kullanabilmeyi öğrenmek demektir. Şamandıralı oltayı elime aldığımda ben </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">sadece olta başında balığın gelmesi noktasında sadece sabretmeyi değil bütün </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">algılarımı hem zihinsel hemde fiziksel olarak en üst seviyede kullanabilmeyi bu </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">tecrübeleri hayatıma uygulamayı en büyük kazanımlar olarak görüyorum. Bu arada </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">yazımı noktalamadan önce oltamızdaki kullandığımız iğneden hiç söz etmediğimi </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">farkettim yazıyı bağlamadan birazda bundan söz ederek konuyu noktalayım. </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">Oltalarımın hemen hemen hepsinde sazanla ilgili olanlar tabiki sırtı çentikli </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">kısa pala 3 yada 4 numara iğlerden kullanıyorum bu iğnelerin canlı yemi tutma </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">özelliği oltamızla atışlar yaparken mümkün olduğunca düzgün atışlar yapmamızı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">sağlar. Tabiki düzgün bir atış yapmak oltamızın ucundaki iğnenin yemleri genellikle yemim <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/solucan" title="Solucanı iğneye takma"><b>solucan</b></a> olur kuvvetli </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bir şekilde tutabilmesinin verdiği özgüven ve hareket kabiliyeti ile mümkündür. </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">Yemi tutmakta sıkıntı çıkarabilecek iğnelerin hemen hemen her avda sıkıntı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">çıkardığıda zaten malumunuz işte bu yüzden kısa palalı sırtı çentikli iğnenden </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">yemin sıyrılmasını engelleyen faktörleri barındırması bize çok fazla fayda </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">sağlayacaktır.. ve tabiki oltamızdaki iğne ne kadar kamufle olursa pala ve uç </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">kısmı yemle kaplanırsa bizim için o kadar iyidir. Genellikle olta iğnesini siyah </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">nikel tercih edin metalik renkte olan olta iğneleri suyun içinde parmala yapar </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">ha keza fırdöndümüzde aynı şekilde özellikle koyu renkte siyah nikel olmalıdır. </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">İğnede en ufak palaklık fırfırda da aynı kurallar geçerlidir. avladığımız </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bölgede tek bi sazanı ürkütüp kaçırsa diğerleri de peşinden ışık hızıyla </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">uzaklaşacak ve yemlenmeyi keseceklerdir. Bu yüzden olta iğnemizin kamuflesi çok </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">önemlidir. hatta dayanıklılık bile olta iğnesinin kamuflesinden sonraki bir </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">meseledir. Olta iğnelerimizi ne kadar iyi kamufle edersek av başarı oranımızda </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">balığın iğneye üşme olasılığıda o kadar yükselecektir. Ben genellikle bütün </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">iğnelerimi mat koyu yeşil renkte apolar yani sudan etkilenmeyen boyalarla yemin </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">sıyrılıp palanın gözükme olasılığına karşı boyuyorum ve çokta etkili olduğunu </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">söylemem hiçte abartılı olmaz. Modifiye etmeye değer gördüğünüz bu balık avlanma </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">yöntemine uygun iğnelerin bağzılarını boyayıp yanınızda bulundurun dev bi sazan </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">takımda kullandığınız tek iğneyi alıp gidebilir. Konu bundan açılmışken ben ben </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">olta iğnelerinin iç çentik kısmını bu tür risklere karşı eğeleyip düzeltiyorum </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">zira herhangi bi sazanın ağzında kalan kopmuş bir iğne o canlının hayatına son </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">verebilir. iğnede çentik olmaması sazanın iğneyi çabucak türükürmesini </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">sağlayabilmek adına bu işlemi yapmayı kendi adıma zaruri bir işlem olarak </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">görüyor ve uyguluyorum. Benim için o canlının hayatı balık avından yada </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">başarıdan çok daha önemli bir unsurdur. O yüzden ki hiçbir avımda eğer bi kaza </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">olupta bu isteyeceğim en son şeydir bu yüzden azami dikkatli olurum eğer balığın </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">hayatı son bulmamışsa suya tekrar ivedilikle iadesini sağlarım. Hiçbir balığı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">yanlışlıkla öldürmedikçe alıda koymam. Benim için orada oltama gelmese bile </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">gelebilecek olduğu ümidinin yaşattığı heyecan bile fazlasıyla ödül sayılır. </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">Sizede tavasiyem bu olsun balık avlarınızdan bu şekilde heyecan duymaya keyif </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">almaya bakın gerçek huzur ve dinginliği bu şekilde hayatınıza sirayet ettiğini </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">yaşayarak görecek ve anlayacaksınız. Amatör balıkçılık mevzusuna tek taraflı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bakmamak lazım bütün algılarınızı ve akıl vicdan erdem gibi hazineleri bir arada </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">kullanmanıza olanak tanıyan hayatınızın özel bir parçası olarak tanımlarsanız bu </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">iş olur. Hem balık tutmaktan hem de hayatınızdan bütün stresi bir kenara atıp </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">yeni bir pencereden bakmayı öğrenecek öğrendiktede yaşamdan keyif almayı </span><br />
<span style="font-family: Arial,Helvetica,sans-serif;">bileceksiniz. Saygılar ve selametler iyi avlar dilerim</span><br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2qSiEUJQaV3CwZs6zUofbhgbKCpen_mXqYyN73myzalyd90y2cczQlA2mhW85fkdM5C3CAB1wgN1ciNCqgyTf21B9RxsDHqUdgd8kgqdfWS2uLCe3eDNYngO1VtDVVLjUPUb2c3pKLA/s1600/20150421_161447.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2qSiEUJQaV3CwZs6zUofbhgbKCpen_mXqYyN73myzalyd90y2cczQlA2mhW85fkdM5C3CAB1wgN1ciNCqgyTf21B9RxsDHqUdgd8kgqdfWS2uLCe3eDNYngO1VtDVVLjUPUb2c3pKLA/s320/20150421_161447.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<div class="sht">
Alakalı başlıklar: <br />
<span title="sazan avlarken nelere dikkat edilmeli">sazan avlarken nelere dikkat edilmeli</span><br />
<span title="Aynalı Sazan avının püf noktaları">Aynalı Sazan avının püf noktaları</span><br />
<span title="Sazan Avında kullanılan olta çeşitleri">Sazan Avında kullanılan olta çeşitleri</span><br />
<span title="Aynalı Sazan nerede avlanır">Aynalı Sazan nerede avlanır</span> <br />
<span title="Sazan bulunan göller nerede">Sazan bulunan göller</span></div>
Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-79171165086418788732015-01-18T00:53:00.003-08:002015-01-18T00:53:51.410-08:00Şamandıralı Olta Nasıl Yapılır?<h2><span title="şamandıralı olta yapımın nasıl olmalı">Şamandıralı olta yapımının püf noktaları</span> </h2><h2><span title="Hangi malzemelerle şamandıralı olta yapılır">Şamandıralı olta yapımında hangi malzemeler gerekli?</span> </h2><h2><span title="Şamandıralı olta nasıl yapılır">Şamandıralı olta nasıl yapılır</span> </h2><br />
<br />
<br />
<br />
Sazan Avcısı blogu için kullandığım şamandıralı olta takımınmın <br />
özelliklerinden bahsedeceğim. Amatör olta balıkçılığına yeni başladıysanız ilk <br />
karşılaştığımız sorunlardan bir tanesi verimli ve avcı olta takımlarının nasıl <br />
hazırlandığı ile ilgilidir. Bugünkü yazımızda <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/samandirali-olta-ile-balik-avi" title="ŞAmandıralı olta ile balık nasıl avlanır"><b>Şamandıralı olta</b></a> takımınız nasıl <br />
ve ne için bu şekilde olmasıyla alakalı olacak. Birçok amatör balıkçıya göre <br />
endüstüri haline gelmiş bu pazarın uydurduğu modaya bağlı kalıp sırf tüketici <br />
olmak adına yapılan verimsiz bi o kadar pahalı durduk yere ağır masraflar <br />
çıkaracak gereksiz gördüğüm piyasada değeri araba fiyatlarıyla yarışan takımlar <br />
yerine basit ucuz makul ekonomik ve hepsinden daha etkili olduğunu düşündüğüm <br />
<a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/samandira" title="Şamandıralı olta yapımı"><b>Şamandıra</b></a>lı olta takımı nasıl yapılır ona değineceğim. Amatör olta balıkçılığına <br />
yeni başlamanız ya da uzun sürelerdir amatör olta balıkçılığı yapıyor dahi <br />
olsanız size sunulan seçeneklerin çok dışına taşıyor olduğunuz anlamına gelmiyor <br />
zira bu genel eleştiriyi şu yüzden yapma ihtiyacı hissettim. hemen hemen her <br />
gittiğim avlakta merada karşılaştığım amatör olta balıkçıları ki <br />
karşılaştıklarım genellikle sazan avcıları oluyorlar her zaman pahalı sazan <br />
takımları ile sırf şatafatlı reklamlarda hatta av kanallarındaki bazı <br />
programları izleyip bütçelerinin büyük bir kısmını bu kadar gereksiz taşıması <br />
zor çok fazla ayrıntı ve teferruatı olan olta takımlarına ayırıyorlar. Hayır bu <br />
işin yıllardır içinde olmasam ben de o programların birer viral reklamdan ibaret <br />
olduğunu anlamazdım. Ama işte bunlar hep kapitalist sisteminin yarattığı <br />
alışveriş canavarları için birer yem. Bu durumda avlanan sazan olmakta var işin <br />
içinde. Bu viral reklamlara aldanıp alışveriş yapanların birçoğu avladıkları <br />
şeyin sazan olmadığına bilakis sizi sazan gibi avladıklarının farkına varmanızı <br />
istiyorum. Bu insanlar öncelikle sizin algılarınızı değiştirip yurt dışındaki o <br />
nezih yapmacık göllere bıraktıkları ki bana göre havuzdan başka hiçbir şeye <br />
benzemiyor içerisine bıraktıkları kofanaları anaç büyük iri sazanları hatta <br />
mersin balığı bile çıkıyor arada kullandıkları sistemin başarısını anlatıp <br />
duruyorlar. Lakin o türlü bir beslenmeye şartlandırılmış bu hayvanlar <br />
akvaryumdan bi farkı olmayan yerde tek düze bir rejimle çok uzun sürelerde boili <br />
denen kaba yeme mecbur bırakılıyorlar. Burada lafım boili sistemine değil zira <br />
boili sistemi etkili ve oldukça zekice tasarlanmış bir sazan avı takımıdır. <br />
Burada dikkatinizi çekmek istediğim nokta boşa para harcadığınız onca düzeneğin <br />
yanında birde boili tatlandırıcı boili kokusu boili aroması gibi inanın bana <br />
hiçbir etkisi olmayan sırf para tuzaklarına itilmemenizdir. İnatla boili sistemi <br />
kullanmak isteyen arkadaşlarım için ilerki konularımda etkili sonuç veren <br />
tamamen test edilmiş gözlemlenmiş istatistiki verilere dayanan boili tarifleri <br />
vereceğim. Ama bana soracak olursanız en etkili ve en fazla av keyfi veren <br />
sistem nedir diye hiç tereddüt dahi etmeden şamandıralı olta takımı derim. <br />
Şamandıralı olta takımının ucuz maliyeti bi tarafa pratik ve bir o kadar <br />
taşıması hazırlaması yapımı kolay olması bu sistemi ısrarla tercih etmemdeki en <br />
büyük nedenlerden bir tanesi. İkinci nedeni ise tabiki şamandıralı olta <br />
takımının diğer sistemlere göre çok daha avcı olmasıdır. Tabiki şamandıralı olta <br />
takımının avcı olabilmesi için nasıl hazırlandığının çok büyük bir önemi var. Bu <br />
sistemi hazırlarken en ufak değişken meradaki avınızı etkileyebilecek büyük <br />
sorunlarla sizi yüz yüze getirebilir. Aşağıya fotorafını da eklediğim kendi <br />
kullandığım şamandıralı olta takımını için kullandığım malzemeleri sıralayarak <br />
bu sistem <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/nasil%20yapilir" title="nasıl yapılır"><b>nasıl yapılır</b></a> tarif etmeye başlıyorum. Olta kamışı olarak 8-30 atarlı <br />
daiwa marka teleskobik spin kamış kullanıyorum. Olta kamışının boyu 1.70-190 <br />
arası herkes için 240’ın üzerinde olmamalı ben daha hafif olması adına 2.10 <br />
daiwa kamış kullanıyorum. Ve bu aradaki 30 santimlik kısalık anlatacak olduğum <br />
sistemde kesinlikle negatif bir etki yaratmıyor. Gönül rahatlığı ile boyunuz 190 <br />
üzeri değilse pekala 2.10 kullanabilirsiniz. Olta makinesi tercihim fiyat <br />
performans olarak araştırıp birçoğunu gbizzat alıp balık avlarımda deneyip test <br />
ettiğim olta makineleri içinde en iyisi olan okuma safina 40 spin olta makinesi. <br />
Takım hakkında gfiyat vermem doğru olmaz ama ortalama bir olta takımından çok <br />
daha hesaplıdır. Bugünün şartlarıyla yakın bir meraya kendi aracınızla gidip <br />
gelme masrafınız kadar ancak tutar. Yani her türlü riske edilecek kadar minik <br />
bir para. Bundan sonraki malzemelerimiz daha fazla önem arzediyor bu sistemde <br />
monoflament misinadan başkasını kullanamayız dynema örgü misinalar kesinlikle <br />
şamandıralı olta takımı için uygun değildir. Çünkü şamandıramızı ve kurşunumuzu <br />
sabitlemek için boncuk stoper kullanmamız gerekmekte yoksa bu takımın avcı <br />
özelliği olan stabil düzeni kurmamız imkansızlaşır. Benim tercih ettiğim <br />
monoflament misinalar genellikle kök yeşili yada siyahtır. Şamandıralı takımla <br />
kıyı avcılığında önemli bir husustur. Kıyıya yakın olan yosunlar ve göldeki <br />
otlar genellikle bu renkte olacağı için balığımızı huylandırıp kaçırmayacaktır. <br />
Tercihen 0.28 ile 0.33 arası avladığınız balığın cinsine göre ki bu <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/teknikleri" title="teknikleri"><b>teknikle</b></a> <br />
alabalık turna kefal kasna sudak levrek ve benim vazgeçilmez favorim aynalı <br />
sazan avınıza göre seçmenizdir. Sazan avında genellikle daha dirençli olan 0.33 <br />
milimetre misina kullanıyorum. Misina bobinini içini ılık su ile doldurduğunuz <br />
bir kovaya bırakarak sararsanız ilk sarımda oluşan gam bu sayade olmayacaktır. <br />
Bu püf noktasını biyere not ederseniz ilerde herzaman işinize yarayacaktır. Olta <br />
kamışımıza makinemizi takıp misinamızı makineye sardıktan sonra misinayı <br />
halkalardan geçirip sırasıyla 2 stoper bir adet içten geçmeli 8 gram taşıyabilen <br />
olta şamandırası sonra 2 adet stoper daha en 8 gramlık zeytin kurşun ve altına 2 <br />
adet daha stoper takıp ufak bi fırfırla takımımızı tamamlıyoruz. Şu anda <br />
içinizden neden bu kadar stoper taktık ne gereği var diye düşünenler için <br />
hatırlatma yapayım. Bu stoperler bizim hem şamandıramızı hemde kurşunumuzu sabit <br />
tutmaya derinliği o anki şartlara göre hemen ayarlamamıza yarayacaktır. Bu <br />
sistem için bir dipnot düşmem gerekirse bu şamandıralı olta sistemimizde <br />
genellikle solucan kurt sinek arı gibi canlı yemlerin suyun içinde doğal bir <br />
şekilde süzülmesi içindir. Su içinde asılı kalmış canlı bir yem balık türü <br />
farketmeksizin karşı konulamaz derecede çekicidir. Bu yüzden fırfırımız oldukça <br />
ufak zor farkedilebilir olmalı ve kurşunumuz neredeyse şamandıranın tam altına <br />
kadar yukarıda tutulmalı ki yemimiz suyun içinde doğal bir süzülme etkisi <br />
yakalayabilsin. Bu olta takımının en avcı özelliği de zaten bu mantık üzerine <br />
kurulu tecrübeye dayalı bir bilgi birikimiyle oluşmuştur. Fırdöndüden sonra <br />
kösteğimiz ve inemizle takımı tam olarak tamamlamış olacağız ve bu noktada yine <br />
size bazı dikkat etmeniz gereken hususları anlatacağım. Kösteğimiz misina <br />
bedenimizden her zaman biraz daha ince olmalı mesela 0.33 beden kullanıyorsak <br />
köstek ipi 0.30 olumalıdır zira olta iğnemiz oduna çalıya taşa kayaya kütüğe bi <br />
şekilde takılmışsa burada kaybedeceğimiz sadece tek bir tane iğne olur. İnce <br />
olan köstek ipi koparak bedeni ve takımın tamamını kurtarmış oluruz. Gerçi <br />
şamandıralı olta takımının dip oltası kadar takılma riski yoktur hatta dip <br />
oltasına göre şamandıralı olta takımının takılma riski yüzde bir bile değildir. <br />
Yinede ufakta olsa risk söz konusu olduğu için takımın tamamını kaybetmemek <br />
adına ince köstek kullanmak en akıllıca şey olur. Takımımızı tamamlayacak son <br />
şey kösteğe bağlayacak olduğumuz avcı bir iğne. Yine bu iğne seçimi <br />
avlayacağınız balığa göre değişmektedir. Alabalık avında uzun palalı iğneler <br />
tercih edilmesi gerekirken sazan avında iğnenin palası neredeyse ağız kısmıyla <br />
eşit olabilecek kadar kısa olmalıdır zira sazanın ağız yapısı bu sistemde ancak <br />
öyle bir iğneyle tasmalanmaya uygundur. Sudak ve turna için zaten hazır çelik <br />
tel köstekten başka kullanamayacağınız için iğne terchinizde ona göre olmalı. <br />
Ben büyük oranda sazan avı ile ilgilendiğim için aşağıda fotoğrafını paylaştığım <br />
takımım da tamamen sazana göre hazırlanmıştır. İğne tercihin kashime kentsuki 4 <br />
numara iğnedir. Kesinlikle piyasadaki bu takım için en avcı sağlam ve canlı yeme <br />
uyumludur. Ben genel itibari ile sazan avında solucan kullandığım için solucanın <br />
sıyrılıp palanın balık tarafından farkedilmemesini sağlayan pala üzerindeki çif <br />
tırnak çentik inanılmaz kullanışlı hale getiriyor bu takımı. İstediğiniz süratte <br />
oltanızı yemin sıyrılma düşme korkusu olmadan istediğiniz uzaklığa atabiliyor <br />
olmanız hem içinizin rahat etmesine hemde asıl amacımız olan yemin suyun içinde <br />
doğal salınımına imkan vermesi bakımından vazgeçilmez bir seçenek olarak takım <br />
çantamın baş köşesinde her zaman duruyor olacak. Bir sonraki yazımda şamandıralı <br />
olta ile szana avlamanın püf noktalarına ve zamanım yeterli olursa ki umarım <br />
olur bahçede hem vermikompost üretimi hemde kendi solucanınızı kendiniz nasıl <br />
yetiştirebilirsiniz gibi konularla ilgili olacak. Nette bu türlü konulara göz <br />
gezdirip acaip şekilde bilgi kirliliği yanlışlar ve hurafeler gördüm. Bu <br />
konuları da tek tek aydınlığa kavuşturmam gerektiğine kanaat getirdiğim için <br />
önceliği bu konulara vermek istiyorum. Şimdilik saygı ve sevgiyle kalın <br />
birdahaki konuda görüşmek üzere Usta Balıkçı Işbara <br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-jeVK_nQuAOk/VLt0Y0adSvI/AAAAAAAADhc/lEG0iAClPVw/s1600/33_n.jpg" height="240" width="320" /></div><br />
<br />
<br />
<div class="sht">konu ile ilgili: <br />
<span title="Şamandıralı olta malzemeleri">Şamandıralı olta malzemeleri</span> <br />
<span title="Şamandıralı olta nasıl yapılıyor">Şamandıralı olta nasıl yapılıyor</span> <br />
<span title="mantarlı olta nasıl yapılır">mantarlı olta nasıl yapılır</span> <br />
<span title="olta yapmak için ne gerekli">olta yapmak için ne gerekli</span> </div>Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-2269112267115634452015-01-17T04:54:00.002-08:002015-02-28T20:46:32.905-08:00Şarap Mantarından Şamandıra Nasıl Yapılır?<h1><span title="Şarap mantarından şamandıra yapma tenkiği">Şarap mantarından şamandıra nasıl yapılır?</span> </h1><h2><span title="Şarap mantarından şamandıra nasıl kullanılır">Şamandıralı olta nasıl kullanılır?</span> </h2><h3><span title="elde şamandıra yapımı">Elde şamandıra yapılışı</span> </h3><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS",sans-serif;">Şarap Mantarından Şamandıra Nasıl Yapılır?</span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS",sans-serif;">Bugün Sizlere <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/sarap-mantari" title="Şarap mantarı">Şarap Mantarı</a>ndan Şamandıra nasıl yapılır onu anlatmak istiyorum.</span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS",sans-serif;">Sevgili Amatör balıkçı arkadaşlarım. Balık tutmanın birçoğumuz için hevesten çok bir tutku olduğu aşikardır. Malumunuz olan bu bilgiye istinaden Balıkçılığı hevesten çok tutku olarak yaşayan amatör balıkçı arkadaşlar için her ortamda balık muhabbetleri eksik olmaz. Dolmuşta otobüste aracımızda dahi çoğu zaman avlağın durumunu merak eder yeni avlakların hayalini kurup bir sonraki avda hangi takımla nasıl verim alırım düşüncesi hepimizin aklının bi köşesinde belirmiştir. Hatta boş zamanlarımızda genellikle olta takımlarımızı çantalarından çıkarıp hiçbir şey yapamasak bile tozunu alıp iç çekrekten tekrar çantamıza yerleştiririz. İşte bu noktada balığa çıkmaya imkanımız elvermediği ama zamanımızın sıkıntılı geçtiği dönemlerde hem el işimizi biraz geliştirip bir nebze olsun balık tutma hevesimizi törpüleyecek minik ve yararlı uğraşlara değineceğim. Özellikle kış ayları anadoluda tatlı su balık avcıları için resmen buhran günleridir. Birçoğumuz bu günlerde kendini ordan oraya atsa da hiçbir şey balık avcılığını yapamamanın boşluktaki huzursuzluğu gideremez. Ben yıllardır hep aynı döngüde aynı sıkıntıları yaşamamdan mütevellit bu gibi durumlarda kendimi oyalabilmenin yollarını sürekli arayıp durdum. Öyle ki kış aylarında sazan avının kitabını yazdım ama nafile bilen bilir anadolunun ayazı öyle çetin ve serttir ki içinizdeki balık tutma alevini bile buza çevirir. Bu konuya yani kış aylarında balık avcılığı ve kış ayında sazan avı başlığı altında sizlere tecrübe ve deneyimlerimi gözlemlediğim kadarıyla daha sonra uzun uzun anlatacağım. Şimdi asıl konumuza dönelim. Kış günü şartlar elvermeyip balığa çıkamadığımıza göre can sıkıntımızı bertaraf etmenin en ideal yollarından biri de kendi malzememizi kendimiz yapmamızdır. Daha önce de değindiğim gibi balık malzememizi kendimizin hazırlaması hem el işimimizi geliştirdiği gibi kendi emeğimizle hazırladığımız her türlü balık avı malzemesi balığa her çıkışımızda bizim için ayrı bir gurur kaynağı olmakla birlikte malzememize olan güvenimizde artmış olur. En azından olta malzemelerimizin reaksiyonuna muavfık olarak balık avımızda daha hakim bir görüntü çizeriz. Bunu açmak gerekirse kendi elimizde uğraşarak emek harcayarak oluşturduğumuz bir şamandıranın taşıyabileceği kurşun ağırlığını en azından gözü kapalı biliriz. Bu bize avlakta harcayacağımız sürede çok büyük bir avantaj olarak tekrar geri dönecektir. Zaten bu işi hobi edinmemdeki en büyük etkenlerden birisi piyasada bulunan <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/samandirali-olta-ile-balik-avi" title="Şamandıralı olta nasıl bağlanır"><b>Şamandıra</b></a>ların hiç birinin ihtiyacımı karşılayacak niteliklere sahip olmamasıdır ki bu yüzden çoğu kez balık avının ortasında sinirlerime hakim olamayıp çıkıp gelmişliğim olmuştur. Şamandıra ile balık tutarken evla şamandıraların hafif ve zayıf oluşu diğer pahalı şamandıralarle ise uygun atışlar yapılamıyor olması beni bu türlü bir yola başvurmaya iten nedenlerden birtanesi. Konu açılmışken buna biraz değinmek istiyorum. Alttan fırdöndülü şamandıralar genellikle hedefe ulaştırabildiğiniz takdirde hassas ve suda dikine bir pozisyonda görünülürlüğü iyi olsa dahi uzun kullanımda yani en fazla bir av çıkarır ipinizin tiftik yapıp zedelenmesine gam yapmasına ve çoğu atışınızda takımın kurşunla birlikte şamandıraya dolanmasıyla son bulur. Bu şamandıları balık avlarınızda pek istemeyeceğiniz birşeydir. Heleki sazan gibi büyük avlar peşindeyseniz bu negatif durumlar tamamen aleyhinize olacaktır. Bundardır ki bu zamana kadar balık avlarımda edindiğim tecrübeler ve gözlemlerim neticesinde vardığım en iyi sonuç stoperli içten geçmeli şamandıraların kullanışlılığıdır. Resimlerde gördüğünüz şarap mantarından yaptığım şamandıranın avantajlarını sıralamam gerekirse boyutuna göre kaldırma gücü oldukça yüksektir yani 8-10 gram arası zeytin kurşunu rahatlıkla taşır. Bu size öküz gibi kocaman şamandıralar kullanarak balığı huylandıran kaba olta takımları yerine daha avcı daha hassas olta takımları yapmanıza olanak tanır. Özellikle şamandıralı olta takımlarında hassaslık çok önemlidir. Şamandıralı olta takımı kullanmaya karar vermek balık ile girişeceğiniz bir satranç oyunundan farksız olacaktır. Balığı kandırabilmek için bütün kozlarınızı kullanmak ve öngörülerinizin haklı çıkması sonucunda unutamayacağınız bir balık avı gerçekleştirmenize olanak tanır. İşte bu noktada şamandıralı olta kullanımı büyük bir hassasiyet ve özen gerektirmekte. Lafı uzattığımın farkındayım ama neyi ne için neye göre göre yaptığımız konusunda bir fikir edinmeniz açısından birazcıkta ufkunuzu genişletmek ve balık avına bakış açınızı değiştirip amatör olta balıkçılığının ne kadar komplike olaylar ve gözden kaçırılmaması gereken püf noktaları olduğunu sizlerle paylaşmakta yarar görüyorum. Şimdi tekrar konuya dönelim ve bilgileri tekrar hatırlayalım. Şarap mantarından yaptığımız şamandıranın taşıma kuvvetinin oldukça fazla olması sayesinde daha hassas olta takımları hazırlayabilmemiz yanında olta misinasının çubuk içinden geçirilip stoperle tutturulduğu düzeneklerde daha düzgün ve hedefi bulan atışlar da yapmamız mümkün olacaktır. Olta misinasına şamandıramızı stoper yardımıyla derinlik ayarı verebildiğimiz takımımız ayrıca monoflament misinamızın bir numaralı dostudur. Oltamızı her savurduğumuzda bu şamandıramız fırdöndülü şamandıralara nazaran havada daha az tur atacak ve gam yapma olasılığını minimuma indirecektir. Hatta bunu bir günlük av süresince dahi gözlemleyip farkedebilirsiniz. Şimdi misinanın içten geçtiği şarap mantarından yapılma şamandıramızın bize balık avımızda sağlayacağı faydaları öğrendiğimize göre yapım aşamasına geçebiliriz. Öncelikli olarak bize gerekli malzemeler bir tane ateş kırmızısı oje (bunun nedenini ilerleyen satırlarda anlatacağım) ihtiyacınız kadar şarap mantarı ki hemen hemen her yerde bol miktarda ve çok ucuza bulunur. Sıfır numara zımpara kulak çöpü birde maket bıçak. Malzemelerimizin hepsi bu kadar ve işin en iyi tarafı her bir şamandıra bize neredeyse bedavaya malolacak. Yani şöyle söyleyebilirim bi balza şamandıra fiyatına 10 tane daha kullanışlı şamandıra yapabiliyorsunuz. Yapım aşamasına geçmeden önce bazı uyarıları yapmamda fayda var zira çokta temiz bir iş olmadığı için ortalık fena batacak evliyseniz eşiniz değilseniz anneniz tarafından bir ton fırça yememek adına bu işi gizli kapaklı ve halı üzerine bişeyler serip denerseniz çok daha iyi olur. Zira kış günü bu işleri balkonda yapacak halimiz yok tabiki. </span><br />
<br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS",sans-serif;">Gelelim işin en eğlenceli kısmına yani şarap mantarından şamandıra yapım aşamasına. </span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS",sans-serif;">Öncelikle ilk işimiz şarap mantarını tam ortadan ince bir tornavida yardımıyla ya da şişle delmek bu işi çok dikkatli yapın çünkü şarap mantarından yaptığımız bu şamandıranın denge unsuru bu işleme bağlıdır ve en çok dikkat etmeniz gereken işlemde budur. Şarap mantarını dikey olarak tam ortadan bir örgü şişiyle dengeli bir şekilde deldiğinizi farzederekten diğer aşamayı anlatmaya başlıyorum. Tam ortasından deldiğimiz bu şarap mantarından şişimizi yada tornavidamızı çıkarmıyoruz ve maket bıçağı yardımıyla şamandıramızın alt kısmı olacak yeri huni şeklinde pek fazla inceltmeden yontuyoruz. Şarap mantarımızın üst kısmını ki şamandıramızın üst kısmı olacak yer desek daha doğru olur hafif ovallik verebilmek için tırnak ucu kadar köşelerini yine maket bıçağımızla düzeltiyoruz. Bu noktadan sonra maket bıçağıyla işimiz son buluyor sıra geldi bu yonttuğumuz şarap <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/mantarli-olta" title="mantarlı olta ile balık yakalama"><b>Mantar</b></a>ını zımpara yardımı ile pürüzsüz hale getirmeye. Zımpara kullanırlen dikkat edin çıplak elle zımpara kağıdını tutarsanız eliniz tahriş olup fazlasıyla acıyabilir. Eğer çok miktarda <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/samandira-yapimi" title="Olta Şamandırası nasıl yapılır"><b>Olta Şamandırası Yapmak</b></a> gibi bir niyetiniz varsa bunun da püf noktasını deneme yanılma yöntemiyle edindiğim tecrübelerle öğrendim. İki parmak kalınlığında bir çıtaya zımpara kağıdımızı dolandırıp japon yapıştırıcısı ile sabitlersek ki tırnak törpüsüne benzer bir şey elde etmiş oluyoruz işimizi hem daha hızlı hem daha az efor harcayarak hemde elimiz tahriş olmadan yapabiliriz. Hem de zamandan oldukça kazanmış oluruz. Bu pratik bilgiyi verdikten sonra zımparalama işimize devam edebiliriz. <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/samandirali-olta-ile-balik-nasil-avlanir" title="Şamandıralı olta ile nasıl balık yakalanır"><b>Şamandıra</b></a>mızın alt kısmını fazla inceltmeden sadece pürüzsüz hale getirecek kadar zımparalıyoruz. resimdeki gibi oval olsun yeterli. Bana göre en eğenceli tarafı boyama kısmıdır şimdilik iki aşamadan geçirdiğimiz şarap mantarının şamandıra vasfı kazandığını net bir şekilde gösterecek özel ve önemli noktalardan birisidir boyama işlemi. Gözlerim çok iyi görür yerdeki karıncayı bile sayarım diyorsanız hoşunuza giden bir renk kullanmanız tabiki en doğal hakkınızdır lakin benim gibi orta derece miyop bir amatör balıkçı için dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan birisidir şamandıra rengi. Işığın karşıdan düştüğü gün batımı ve gün doğumunda göldeki yansımaların arasında kaybolup gitmesini istemiyorsanız Olta <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/samandira" title="olta şamandırası"><b>Şamandıra</b></a>nızıda buna uyfun renklere boyamanız gerekmektedir. Birçok renk kombinasyonunu bu şartlarda defalarca denemiş olduğum için en kötü şartlarda dahi olta şamandıramızı görebileceğimiz tek renk ateş kırmızısıdır. Bu rengi elde edebileceğimiz bir oje ne yazık ki piyasada pek bulunmuyor ama bu sorunu da en pratik şekilde çözebilecek kadar uzun zaman bu işlerle uğraşıp deneme yapacak zamanım oldu. Turuncu renk ojenin üzerine hafif pembe renkli olanı sürdüğümüzde mükemmel bi ateş kırmızısı şamandıramız olur. Ne fark eder ha kırmızı ha ateş kırmızısı demeyin çok farkediyor. Gölün üzerinde evde durduğu gibi canlı ve parlak durmuyor ne yazık ki. Tabiki sanayi tipi boyalar kullanıp daha profesyonel şamandıralar yapabilirsiniz ama ne var ki bu da maliyeti oldukça artıracak bir husustur o yüzden en makul ucuz yollu olanı ojedir. Zira apolar bir madde olduğu için sudan hiçbir türlü etkilenmeyecek tam olarak ihtiyacımızı karşılayacaktır.</span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS",sans-serif;">Bu bilgiler ışığında boyama işlemimiz bittiğine göre şimdi kurumasını beklediğimiz şamandıramızın içinden şişi dikkatlice çekiyoruz ve baş kısımlarından pamuklarını aldığımız kulaç çöpünü tam ortadan geçirip işlemimizi bitiriyoruz. Son olarak kafa kısmına görünürlüğü artırmak için kırmızı renkte ortası delikli boncuk yada yumuşak eva plastgikten kestiğimiz bir parçayı takıp onu da boyuyoruz böylece işlemimiz bitmiş ve yeni bir şamandıra elde etmiş oluyoruz. Neden bu kadar uğraştık derseniz yukarıda bahsettiğim gibi bu bir hobi ve uğraşıdır her zaman amatör balıkçılığı biraz daha değerli hale getirip balık avlarımızdan zevk almamızı sağladığı gibi kendi emeğimizle oluşturduğumuz bu olta malzemelerinin başarılı sonuçlar elde etmesini görmek balık tutma zevkini size doyasıya yaşatabilecek minik ayrıntılardır. Ben balık avlarımda genelde bu türlü amatör ruhu yaşamayı ve avlağa varmadan yaşadığım her süreçte farklı emekler vermiş olmanın hazzını tatmayı kendiminde doğanın bir parçası olduğum hissini yaşatıyor. Benim belkide kıymet verdiğim en güzel duygulardan birisidir bu. Bana göre amatör balıkçılıkta balığa gitmek asla balığı tutup livara koymak olmamıştır hiçbir zamanda olmayacaktır. Kendini doğanın bir parçası olarak hissetmekten daha güzel tattığım hiçbir duygu olmamasından dolayı bu işi severek ve hevesle yapıyor her ayrıntıya dikkat edip gözlemleyebiliyorum. Bunun gibi ufak uğraşılar sizi amatör olta balıkçılığına daha fazla bağlayıp çevreyi ve doğayı doyasıya yaşamanıza imkan tanır. Bu ufak nüanslar hayatınızı değiştirecek yaşamandan zevk almanızı sağlayabilecek minik ayrıntılardır. Tabiki herkes bu olaya böyle bakmayacak bana katılmayacak olabilir ama işin değişmez özü herzaman buydu ve herzaman bu olacaktır. Saygılarımla ve selametle diğer yazılarımda görüşmek üzere. </span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS",sans-serif;">Usta Balıkçı Işbara </span><br />
<br />
<br />
<img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-cO421jQ-1_M/VLjCngpdETI/AAAAAAAADZE/Q_hCPIESiNA/s200/timthumb.php.jpeg" /><br />
<br />
<br />
<br />
<div class="sht">Konu ile ilgili olabilecek başlıklar: <span title="Şarap Mantarı">Şarap Mantarı</span> <br />
<span title="Şamandıralı olta nasıl yapılır">Şamandıralı olta nasıl yapılır</span><br />
<span title="Şamandıralı olta nasıl kullanılır">Şamandıralı olta nasıl kullanılır</span> <br />
<span title="Şamandıralı olta ile nasıl balık tutulur">Şamandıralı olta ile balık tutma</span> <br />
<span title="mantarlı olta ile balık tutmak">mantarlı olta ile balık tutmak</span> <br />
<br />
</div>Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-61873457108832225762015-01-15T23:15:00.000-08:002015-01-16T01:28:43.491-08:00Hangi Balığa Hangi olta kullanılmalı. Olta alırken dikkat edilmesi gerekenler.<br />
<br />
<h1><span title="spin olta seçimi">Spin olta seçerken dikkat edilmesi gerekenler.</span> </h1><h2><span title="atçek için uygun olta seçimi yapmak">at çek için uygun olta seçimi nasıl olmalı?</span> </h2><h3><span title="balığa uygun olta seçmek">hangi balığa hangi olta daha uygun</span> </h3><br />
<b><span style="font-family: Comic Sans MS;"> Spin Olta Secimi Hangi balık icin Hangi olta Kullaninir</span></b><br />
<br />
<br />
<br />
Avcı <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/Balik" title="nasıl balık tutulur">Balık</a>ları predator balıklar oluyor bunlar başta <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/turna" title="turna balığı nasıl yakalanır">Turna balığı</a> yayın <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/sudak" title="sudak yakalama tenknikleri">Sudak</a> gibi dişli balıklar <br />
<a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/kasna" title="kasna nerede yakalanır">kasna</a> <br />
alabalık tatlı su kefali tatlı su levreği başta olmak üzere yakalamak için <br />
kullanılan atçek sisteminde malzemeleri iyi tanımakta yarar vardır. yazımınız <br />
başında da belirttiğim gibi at çek yapmadan önce malzemeleri iyi tanımak ve ona <br />
göre paramızı çarçur etmeden kendimize en uygun olta düzeneğini olşturmamız <br />
gerekmektedir. at çek yaparak balık tutmaya yarayan oltaların genel adı spindir. <br />
öncelikli olarak <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/Spin%20olta" title="Spin olta tavsiyesi, Spin olta nedir">Spin olta</a> kamış ve makinelerin genel özelliklerinden bahsedelim. <br />
spin kamışlar genellikle iki veya üç parçadan oluşan tabiki teleskobik spin <br />
kamışlar da alternatif oltalar olarak mevcut olsa da tavsiye edilen parçalı <br />
kamışlardır. bu spin kamışların özelliği oldukça hafif ve ince ve yeteri kadar <br />
dayanıklı olmasıdır. hem kasna alabalık tatlı su levreği gibi çok fazla güçlü <br />
olmayan balıkları tasmalayac kadar hassas hemde turna sudak kasna gibi güçlü ve <br />
mücadeleci balıkları kıyıya rahatlıkla alabilmeniz için sağlam üretilirler. <br />
tabiki spin oltaların bu özelliği fiyatının oldukça yüksek olmasının nedenidir. <br />
beginner modda bi takım başlamak için en idealidir yani ucuz ve verimli bir <br />
kamış seçimi yeni başlayan balıkçılar için en idealidir. en azından kendi <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/atcek" title="Atçek, atçek ile balık avı">At çek</a> <br />
tekni,ğinizi oluşturana kadar kamış ve makineniz türlü badireler atlatacak <br />
olmasından dolayı ucuz malzeme seçimi mantılıklı olacaktır. makinelere <br />
değinmeden önce bu bilgi size araştırmanız konusunda biraz olsun fikir <br />
verecektir. Spin makinelerin genel özellikleri ufak ve güçlü sarıl özelliğine <br />
sahip olmasıdır. genellikle spin makineler 40lık ve altı makinelerdir. <br />
makinelerin başındaki bu numaralar tam olarak kaç numara misinanın kaç metre <br />
sarılabileceği ile ilgilidir mesela 30luk spin bir makineye 30 milimetre <br />
misinadan 100 metre sarılabikir gibi bir anlam ifade etmektedir. bu yüzden olta <br />
makineleri ile igili bu gibi bilgileri öğrenmenizde fayda vardır. zira ben de <br />
dahil birçoğumuz artık bayi bayi gezip olta ve makine aramak yerine internetten <br />
siparişle alıyoruz. bu gibi kıstasları bilmeyen birçok arkadaşımızın hiç işine <br />
yaramayacak sadece resimlerden gördüğü dev gibi 80lik surf makineler getirtip <br />
süs eşyası gibi şöminenin üzerinde sergilediğide olmuştur. unutmadan spin kamış <br />
seçmeden önce boyunuza en uygun <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/at%20cek" title="Atçek, at çek nasıl yapılır">Atçek</a> yapacağınız kamışın seçilmesi çok önemlidir. hatta en önemli <br />
hususlardan biride budur. 1.90 boyu olan birinin 1.80 lik spin kamış kullanması <br />
hem birazcık komik hem de oldukça kullanışsız olacaktır. spin kamışlar boy <br />
oranına göre momentumu ayarlanmış olarak üretilmektedir. ortalama 170-180 <br />
arasında boyu olan bir amatör balıkçının kullanması gereken spin kamış 2.70 <br />
üzerinde ve 2.10 dan da kısa olmamalıdır. en azından her balığa çıktığımda <br />
avlaklarda edindiğim tecrübeler ve fiziki yapımın en uyumlu olduğu dinamik <br />
monemtum kendi adıma bu şekildedir. doğru olta kamışı seçimi balığa çıktığınız <br />
avlakta size optimum fayda sağlayacaktır. tabiki bu optimum fayda sağlamadan <br />
kastım en az enerji ile sahteyi mepsi rapalayı kaşığı artık her ne <br />
kullanıyorsanız en uzağa atabilmenizde size yardımcı olacak daha az yorulmanızı <br />
sağlayacaktır. gelelim kamışımız için makine seçiminde kullanacak olduğumuz <br />
belli başlı kriterlere. boyumuza göre ucuz yollu bir spin kamış seçtik diyelim <br />
peki şimdi gelelim bu kamış için nasıl bir spin makine seçmeliyiz sorusuna. Bu <br />
konu çokça tartışılan hatta sürekli amatör balıkçılar arasında hararetli <br />
tartışmalar neden olan makine seçimi aslında göz var izan var noktasında son <br />
bulacak bir tartışmadır. boyunuza istinaden uzun bir spin kamış kullanan biri <br />
kamışın ağırlık dengesini sağlayabilmek adına tabikide 10luk makineyi tercih <br />
etmeyecektir. genellikle olta kamışınızın uzunluğuna göre ağırlığa sahip <br />
büyüklüğü de bu minvalde olan spin makineler tercih edilmelidir. ben kendi <br />
tecrübelerimi göz önüne alarak edindiğim kanaate göre tabiki bu kıstaslar size <br />
göre değişiklik arzedebilir lakin 270 lik bir olta kamışına 40lık bir olta <br />
makinesi 240lık bir olta kamışına 35lik bir olta makinesi 2.10luk bir spin kamış <br />
için 30luk bir spin makine 1.80lik spin kamış için 25 lik bir makine kullanmayı <br />
tercih ediyorum. tabiki bu avladığımız balığın boyutlarına göre bazen <br />
farklılıklar arzedebiliyor. mesela bir dere avında alabalık yakalıyorsam 180 lik <br />
spin kamışa 25lik olta makinesi yerine 10luk takıyorum çünkü fazla kalın misina <br />
ve fazla mücadele ile karşılaşmayacağım için en hafif kombinasyonu oluşturmak <br />
adına bu en mantıklı tercih oluyor. yani tutupta turna avında böyle bir olta <br />
takımı ile gidersem turna gibi güçlü çevik bir balık bana haddimi bildirmekte <br />
geç kalmayacaktgır. o yüzden respect diyorum. rakibi ciddiye alıp saygı <br />
göstermeliyiz her zaman zira amatör balıkçılıkta avlanmak et yemek değildir <br />
avlakta yaşadığın mücadelenin emeğin zekanın ve çevikliğin öne çıktığı adeta bir <br />
rekabet olarak nitelendiriyorum. balık avcılığı ve balıklarla olan bütün ilişkim <br />
bu kriterlerin etrafında döndüğü için ben böyle tanımlamayı daha uygun <br />
görüyorum. Şu ana kadar uygun spin kamışı kafamızda şekillendirdik ve buna uygun <br />
olarak bir tanede spin olta makinesini kafamızda tahayyül etmeye başladığımıza <br />
göre spin olta takımımız yavaş yavaş şekilenmeye ve tamamlanma noktasına doğru <br />
ilerliyor demektir. en can alıcı kısmı ise bundan sonrasıdır ki misina seçimi <br />
oldukça önemlidir. makine misina kombinasyonu sizi balık avladığınız avlakta <br />
elinizi ayağınıza dolaştıran sürekli sorun çıkarıp cinnet noktasına <br />
getirtebilecek çok dikkat edilmesi ve üzerinde durulması gereken yegane <br />
konulardan birtanesidir. Size bu konuda aktaracağım can alıcı hususlardan biri <br />
makineye göre misina seçimi belkide konumuzun en önemli ve dikkat edilmesi <br />
gereken şeydir. Amatör olta balıkçılığında balık avlamaya çalışırken atçek <br />
esnasında ipinizin karışıp dolaşması belkide başınıza gelebilecek en korkunç <br />
şeylerden biridir. Avlakta misinanın karışıp dolaşması size saatler <br />
kaybettirebilir hatta o gün için göl ya da dere kenarında yaptığınız avın son <br />
bulmasına neden olabilir. Bu olduğunda emekleriniz hayalleriniz öngörülerinizin <br />
tamamı boşa götmüş demektir. bu yüzden unutmadan makine seçerken yedek kafalı <br />
bir makine almanız ve bu yedeğin misina sarılı halde çantanızda bulunması sizin <br />
günü kurtarmanızı sağlayabilir. bu da önemli detaylardan birtanesidir ve bir <br />
köşeye not almakta oldukça fayda vardır. bu konuda net bir şey söylemem <br />
gerekirse ucuz bir spin makine için pahalı bir dynema ya da örgü misina <br />
kullanmak yersiz olacaktır. çünkü dynema iplerin pahalı olması kullanışlı olduğu <br />
için değil maksimum incelikte bile monofilament misinalardan kat kat dayanıklı <br />
ve çeker kuvveti yüksek olduğu içindir. acemi amatör balıkçı için dynema örgü <br />
misinaların kullanılmaması için oldukça fazla neden vardır. birinci nedenimiz <br />
dynema misinalar eğer spim kamışımız kaliteli ve pahalı değilse kamışın porselen <br />
halkalarını ısıtıp çok kısa bir sürede aşındırıp kesmesine neden olur. haliyle <br />
porseleni olmayan bir halkadan geçen misina dynema örgü olsa dahi hemencik <br />
aşınıp kopmaktadır. bu sorunu pahalı bir kamış alarak çözdüğümüzü farzedersek bu <br />
kez her olta makinesi ile dynema örgü misinaların doğru sarılamaması nedeniyle <br />
dolaşmalar gam yapmalar ve sonucunda kopmalar olması muhtemeldir. bu yüzden <br />
begginner yani başlangıç seviyesindeki acemi amatör olta balıkçılarına balığa <br />
çıkar çıkmaz bu tür pahalı ve deneyim tecrübe sahibi olmadan boşa kürek sallamak <br />
diyebileceğim bu sevdadan vazgeçmeleri yerinde olur. monofilament misinalar <br />
acemi amatör balıkçılar kadar birçok usta balıkçınında tavsiye ettiği birçok <br />
artısı olan tek zafiyeti zayıflık olan ki onu da kalama sayesinde bi nebze <br />
çözebiliriz akıllıca bir seçenek olur. monofilament misinalar ucuz olmasının <br />
yanında kolay kolay karışmaz özel kamış ve makineler istemezler yalnız kullanıma <br />
bağlı olarak gam yapma yani kıvrışma sorunu yaşatabilir. bu sorunun da uygun <br />
fırdöndüler ve düğümlerle üstesinden gelmek pekala mümkündür. şimdi <br />
malzemelerimiz baştan sıralayacak olursak bize gerekli olan bir adet atçek için <br />
uygun hafif spin kamış ve bu spin olta kamışımıza uygun bir olta makinesi bu <br />
olta makinemize uygun bir de çeker değeri yüksek çokta pahalı olmayan <br />
monofilament bir misina. çeker değerini yükseltmek için fazla kalın bir misina <br />
alırsak eğer bu kez uzak atışlarımız olumsuz olarak etkilenecektir. 0.18 dynema <br />
örgü bir ipin çeker değeri 8-10 kilogramken 0.18 bir monofilament naylon <br />
misinanın çeker değeri yarım kilo ile 4-5 kilogram arasında değişmektedir tabiki <br />
bu farklılık misinanın fiyatının şişmesinde etkilidir. ekonominize göre tercih <br />
yapmak size kalmış ama çeker değeri yüksek olsun diye 30luk bir misina almak <br />
atçek için pek uygun değildir. misina kalınlaştıkça görünürlüğü artar avcılığı <br />
minimuma iner. dolaşma olasılığı düşer ama balık yakalayamadıktan sonra bu işin <br />
pekte keyfi olmaz sanırım. <br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEga3YmNPF0SMFbZ6VlWbaVGnCatVgKnx-XvMduubImwFfLOFQPBWZ6JsphR5zBnJJNq-tu-pz6kXbZUssdcjuxhdHNEYQZ0vYoHLFBYcPZoEPwuQDyvgk624wrvU7njzToVc6PXaUPrsA/s320/Alabal%C4%B1k+Yerle%C5%9Ftirme1+(1).jpg" /></div><br />
<div class="sht">Bunu mu Aradınız?: <br />
<span title="Hangi spin olta ile hangi balık yakalanır">Spin olta ile hangi balıklar yakalanır?</span> <br />
<span title="Spin olta seçimi">Hangi spin oltayı kullanmalıyım</span> <br />
<span title="atçek at çek için önerilen kamışlar">atçeke uygun kamışlar hangileri</span> <br />
<span title="spin kamış alırken nelere dikkat edilmeli">spin kamış almadan önce dikkat edilmesi gerekenler</span> </div>Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-89197631912754111292015-01-15T22:04:00.000-08:002015-05-22T23:11:25.420-07:00Atçek ile baklık avlama yöntemi. Hangi balık için hangi meps?<h1>
<span title="Atçek ile baklık avlama yöntemi">Atçek ile baklık avlama yöntemleri. Hangi balık için hangi meps kaşık sahte rapala yada silikon Kullanılmalı?</span> </h1>
<br />
<h2>
<span title="Atçek ile hangi balıklar yakalanır">At çek yöntemiyle nasıl balık yakalanır</span> </h2>
<br />
<a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/at%20%C3%A7ekle%20bal%C4%B1k%20avlama" title="Atçek nasıl yapılır, At çek ile balık yakalama">At çek</a> isminden de anlaşılacağı gibi oltanızın ucunca bulunan sahte yem kaşık rapala sassy şasi meps yada silikon yemleri bu yönteme uygun olan oltanızın ucuna bağlayı başka bir yem kullanmadan kıyıdan ya da yekneden bulunduğunuz noktanın en uzağına atıp geri çekmek sureti ile yapılan <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/Balik" title="Balık tutma teknikleri, balık nasıl tutulur">Balık</a> avlarının bütününü kapsar. Atçek ile yapılan balık avlama ygönetmleri en çok efor sarfedip güç harcadığınız balık avlama tekniği olmakla birlikte atçek yöntemiyle avlanmak için geliştirilen olta sistemleri gün gün gelişip hafifleşmektedir. Zira atçek yöntemi ile ağır bir takım kullanılması kolunuzun çok çabuk yorulmasına neden olup bir avınızı erken noktalama yada kısa aralıklarla dinlenmek mecburiyetinde bırakacağı için o gününüz balık avlamaktan ziyade atçek takımlarınızın ağır olması sebebiyle balık avlşamaktan çok yorgunluğunuzu gidermeye çalışmakla geçecektir. <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/atcek" title="Atçek ile balık tutma">Atçek</a> yada at çek yöntemiyle avlanmak için göz önüne almanız gereken oldukça fazla kriter ve dikkat etmeniz gereken yığınla husus olduğunu belirtmeliyim. Öncelikli olarak atçek yöntemimde bilmeniz gereken bir numaralı kural at çek yöntemiyle yakalayacağınız balık türünü predetör yani avcı balıklar olduğunu bilmenizdir. yani atçek ile avlamak istediğiniz balıklar avcı balıklar olduğunu aklınızdan çıkarmamanız gerek. elinize bir <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/bal%C4%B1k%20avc%C4%B1l%C4%B1%C4%9F%C4%B1" title="Atçek ile hangi balıklar yakalama">Atçek</a> olta takımı aldığınızda otomatikman sazan ve türevi dipten beslenen ağır kanlı balık türlerini tamamen o gün menünüzden çıkarmanız gerekiyor ama avcı balıkların size yaşatacağı heyecan adrenalin zevk tabiki tabağınızı süsleyen eşsiz lezzetinide hesaba katacak olursak çokta kötü bir iş yaptığınız söylenemez. bu durumda avcı balıkları hedef aldığımız bu sistemin incelikleri sahteye verilen aksiyonun önemi ve değeri biraz daha artıyor. Atçek yönteminde ilk başta hangi balığını hedef aldığınızı avlağa gitmeden hatta malzemelerinizi oluştururken göz önüne almalısınız. mesela alabalık için fly gibi etkili yöntemler olsa da atçek kullanımı daha az masraf ve tecrübe gerektirir. zira fly atçek benzeri bir avlanma tekniği olsa da oldukça pahalı malzeme ve kullnımındaki zorluklar sizi kolayca bu işten vazgeçirebilir ki yurdum insanı fazla zoru sevmez bu yüzden ülkemizde fly avcılığı neredeyse hiç gelişmemiştir dememizde hiç bir sakınca görmüyorum. Bu yüzden at çek yöntemi üzerinde durulması irdelenip sonuca ulaşabilecek en etkili yöntemlerin değerlendirilip eldeki imkanları maksimum düzeyde kullanabilemk için hedef odaklı bu makalemizde sizlerin de tecrübelerini yorum olarak bizlerle paylaşmanızı temenni ederek yazımızın asıl konusu olan atçek yönteminin hedeflenen balık cinslerine etkili kullanımı hakkındaki düşüncelerimizi sevgili blog takipçilerimle paylaşmak istiyorum.<br />
Atçek yöntemi bildiğiniz üzere tatlı su balıkçılığında sudak, turna, tatlı su levreği, güneş levreği, tatlı su kefali, kasna, alabalık, bıyıklı balık gibi geniş bir balık faunasını hedef alır. Ama her balığın değişik aksiyonlara tepki vermesi bu işi biraz çetrefilli hale getirip amatör balıkçıları zorlayabilmektedir. Bu noktada hedeflediğimiz balığın atçek yönteminde gösterdiği reaksiyonu iyi analiz etmek bu işin püf noktalarından biridir. Sık sık avlakta karşılaşıp komik durumlara düşmüş avcı arkadaşlara rastladığım da olmuştur. Siz hiç sahte sinekle turna avlamaya çalışan gördünüz mü :) Bu gibi durumlara düşmemek için atçek yöntemine başlamadan önce ön hazırlık ve ön bilgi edinmeniz sizi en azından bu işe başlamadan hevesinizin kaçmaması için yeterli olacak bir artıdır. Bu minvalde bir sonraki makalemizde atçek avcılında kullanılan malzemelerden olmazsa olmaz elzem bilgilerden bahsedecem. Nededeyse farklı bir kategoride değerlendirilebilecek olan spin <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/olta" title="olta bağlama teknikleri">Olta</a> düzenekleri ve atçek ile balık avlama yöntemleri içinde birçok detay barındıran ve bu detaylardan yola çıkarak her avlağa göre değişkenlik gösteren avlanma yöntemleri olmasından dolayı tek başlıkta bu konu ile ilgili herşeyi bir çırpıda anlatmak mümkün olmuyor. spin oltaların kamış makine kombinasyonundan misina seçimine kadar bir çok parametre ve bu parametrelerle direk ilintili avlakların su durumu mavsim faktörü <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/Balik" title="Balık tutma teknikleri, balık nasıl tutulur">Balık</a> avladığımız çevredeki yoğunluk ses kirlilik gibi etkenler başlı başına bu işi meşakatli ve amatör balıkçıyı zorlayan sebepler olarak karşımıza çıkıyor. Amatör balıkçılığa gönül vermiş insanlar olarak bu olumsuz şartları berataraf etmek balık avlamaktan zevk alabilmek adına şartları biraz zorlamamız gerekmekte. işte bu noktada yapılması gerekenler hususunda üzerimize amatör balıkçılar olarak birçok görev düşüyor. respect idea.. Bana göre amatör balıkçılık tabiri kullandığımız bu eylem içinde barındırdığı birçok erdemi gözardı edenlere bu değerleri hatırlatmamız adına yeniden şekillendirilmeli. Avlağı babasının malıymış gibi kullanıp kimseye saygısı olmayan çevreyi şehir çöplüğüne çevirip sadece diğer insanları değil o gölde derede hayat mücadelesi veren bütün canlı faunaya içinde saygının bulunduğu bir eyleme dönüşmesi adına hep birlikte öncelikli çalışmamız gerekmekte. Ben bu hatırlatma gereği duyduğum konunun balık yakalamayı öğrenmekten daha elzem olduğunu düşünmekteyim. Atçek nasıl yapılır başlıklı konumuzun içinde böyle temennilere yer verdiğim için kusura bakmayın ama takkeyi önümüze koyup düşünmeye başlamadıkça yakında oltayı elimize alıp avlağa gittiğimizde balık tutmak yerine gölden plastik poşet ve bira şişelerinden başka bir şey çekemeyeceğiz. ilk öncelikli hedefimiz gittiğimiz her avlakta kendimiz dikkatli olduğumuz kadar avlağa zarar veren tiplerede müdahil olmaktır. bu serzenişleri bu başlık altına yazıyorum biraz alakasız ama başka türlü kimse okumuyor ne yazık ki. birçok platformda dile getirmiş olsamda kefal nerde bulunur gibi başlıkların gölgesinde kaldı. umarım amatör balıkçılarımız bohçacı zihniyetinden kurtulup daha duyarlı hale gelirlerde biz de asıl ilgilenmemiz gereken konulaea daha fazla kafa yorup ağırlık verebiliriz. Bir sonraki yazımın devamında spin olta kombinasyonu <a href="https://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/olta" title="hangi olta le balık tutulur">Olta</a> kamışı seçimi spin olta makinelerinde dikkat edilmesi gereken hususlar atçek balıkçılığına uygun misina seçiminden bahsedeceğim. Diğer konularımda daha yararlı keskin ve sonuç odaklı balık tutma tekniklerinden ve birçok teorik bilgiyi blog takipçilerimle paylaşmayı hedefliyorum. Diğer konularımda Alabalık için avı için kullanılması gereken malzemeler uygun olta ve kamış kombinasyonları en avcı mepsler. Sudak için en iyi misina seçimi şasi ve silikonlar, En verimli Turna kaşıkları Olta düzeneği, tatlı su kefali için meps ve sahte özellikleri ile tatlı su levreği için gereken olta düzeninden bahsedeceğim. şimdilik yazıma burda nokta koyuyor başarılı ve güzel avlar keyifli bir balık avı diliyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfA7ndl6B7F43ejSoUAuPZrXHhyeP3nROL_oDOyOQgULi-bDNd11OlYjhXlmBNbCeDCwacgBtG_8JslJe5FfiTbIibiax-zNKwv7IRQaoeYKgxRj6wbZXSON43dN0fvY_56An7ed2QVA/s1600/2ilzfhe.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfA7ndl6B7F43ejSoUAuPZrXHhyeP3nROL_oDOyOQgULi-bDNd11OlYjhXlmBNbCeDCwacgBtG_8JslJe5FfiTbIibiax-zNKwv7IRQaoeYKgxRj6wbZXSON43dN0fvY_56An7ed2QVA/s320/2ilzfhe.jpg" width="239" /></a></div>
<br />
<div class="sht">
ilgili olabilecek tanımlar: <span title="Atçek ile balık nasıl yakalanır">Atçek ile balık yakalama</span> <span title="At çek için uygun olta kamışları">Atçek olta kamışları</span> <span title="spin olta makineleri seçimi">at çek için olta makinesi seçimi</span> <span title="at çek ile balık tutma">At çek ile nasıl balık tutulur</span> </div>
Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-10981417822612159702015-01-15T18:06:00.004-08:002015-01-16T01:30:19.188-08:00Alabalık Avında fly olta nasıl kullanılır? <br />
<br />
<h2><span title="fly olta atçek ile alabalık avı">Fly olta ile alabalık nasıl avlanır? Fly Olta Kullanma teknikleri</span> </h2><br />
Size alabalık avında kullanılacak fly oltalar hakkında bir ön bilgi vererek başlayalım. fly oltalar günümüzde sonuçtan çok yani alabalık avında kesin yakalarım her zaman işe yarar sonuç mükemmel mantığından uzak daha çok haırlık aşamasının ve yemi suya salana kadar ki olan sürecten keyif almanızı öngörür. tabiki bu düşünceye herkesin katılmamasıyla birliktge bu işin özünde yemi kendin yapmak avlağa gitmeden önce güzel hayaller kurabilmenizi sağlamak hatta bu hayallerini gerçekleştirmek için sunduğu kolektif çalışma ve emek harcamanıon verdiği süreçteki o keyif tartışılamaz işte bu noktada fly ile avlanmak oldukça özel bir avlanma çeşidirdir. heleki hedefiniz alabalık gibi özel ve zarif bir balıksa alabalığın keskin zekasını ilk önce teorik olarak altedip sonra uygulama safhasına geçmek ve sonra o kadar emeğinizin suyla buluştuğu anki verdiği keyif hiç bir şeyle kıyaslanamaz. tabiki her zaman menfi sonuçların elde edilmesi olası bir şey değil. sonuçta alabalık balıkların içinde einstein sayılır ve alabalığı kandırmak oldukça güçtür. bu yüzden alabalığı kandırmak için özel çaba sarfetmeniz gerektiği konusu bence raetışmaya açık bile değildir. neyse lafı fazla uzarmadan fly olta nedir? fly olta nasıl kullanılır. başlıklı konumuza dönelim. <br />
Fly olta bildiğiniz üzere alabalık avcılığı için hafif bir olta sayılır ve çok hafif olan ki su üzeri sahte yemimizi uzağa atmada en etkili ve geçerli yöntemdir. fly olta aksiyon uygulaması zorda olsa bu kamçı yöntemi en iyi en akılcı en gelişmiş ve en zevkli ve oldukça heyecanlı bir avlanma tekniği olduğu kadar yaratıcı bir stildir. <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/alabal%C4%B1k">Alabalık</a> için üretilen Fly oltalarda Yem olarak iğnenin neredeyse tamamı kıldan tüyden yapılan yapay sinek arı kelebek gibi suni sahteler kullanılır. Fly ile alabalık avcılığı havada dairesel hareketle buna kamçı tabiri kullanmak oldukça yerinde olur yemi alabalığın bulunduğunu tahmin edilen noktalarda suya bırakmak (kamçı kullanır gibi) ya da fly olta ile yemi suyun yüzeyinde akıntıya bırakarak alabalığın yemi kapmasını sağlamaya çalışmak ile olur. Burada ilk önce dikkat etmeniz gereken, Fly olta ile alabalık avcılığında kullanılan yemlerin hemen, hemen hiç ağırlığı olmadığı için fly <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/Bal%C4%B1k%20yemi">yemi</a>ni uzağa ve istenilen yere atmak için kullanılan kamışın çok esnek olması lazım. Fly olta ile Yemi uzağa atmak gerçekten tecrübe isteyen bir husustur işte bu yüzden özellikle Amerikada de Fly olta kullanımı için okullar kurslar dahi vardır. fly olta ile yemi kamışın havada yaptığı dairesel bir hareketle hızlandırıp daha uzağa atmaktır eğer bunu yapmakta zorlanırsanız fly yeminizi suyun yada derenin akıntısına bırakak ileri gitmesini sağlamakta mümkündür ancak buradaki dezavantaj bulunduğunuz yerden akıntıyla beraber sürüklenen sahte fly yeminiz suda iyice ıslanıp doğal şekli bozulup aksiyonunu yitireceği için alabalığın yemin sahte olduğunu görüp uzak durmasına açacaktır. Fly oltanın misinası oldukça farklıdır ve alabalık için kullanılan fly oltanın misinasının hazırlanması çok önemli bir husustur. Çoğu zaman Fly olta ile alabalık avcılığına başlayan bir çok kişi fly olta misinasına sahte yemin nasıl bağlaması gerektiğini bir türlü çözemez. Fly olta Misinanın bittiği uca kılavuz dediğimiz 1 ya da 1.5m uzunluğunda ipek misina dynema ip bağlanmalıdır. sahte fly yemi daha sonra bu ipliğe bağlanmalıdır. yeni üretilen fly olta misinalarında uca doğru iyice incelen fly misinaları da vardır fakat bunlar zamanla aşınınca sdizde yeniden kılavuz misinaya kalırsınız, bu yüzden uç tarafa doğru incelen fly olta misinası aramakla zaman harcamayın. Türkiye'de alabalığın yaşadığı derelerin kenarları ve etrafı oldukça yoğun bitki örtüsüyle ve ağaçlarla kaplı olduğundan havada kamçı hareketiyle fly olta kullanarak alabalık avlamak hakikaten zor ve meşakatlidir. ülkemizin şartlarında fly olta ile alabalık yakalamak için sahteyi akıntıya bırakıp avlanmak çok etkili olacaktır. Alabalığın bulunduğu dereler etrafı ne kadar sık ağaçla ve bitki örtüsüyle kaplı olsa da flyla avlamaya uygun olabilecek açıklıklar tabikide yok değil. fly olta ile alabalık yakalarken ister dairesel hareketler olsun yada yüzeyden sahteyi su üzerine akıntıya bırakarak olsun yemi suyun üzerine bıraktığımızda, yeme aksiyon kazandırarak tıpkı canlı bir arının ya da sineğin suya düşme hareklerini taklit ederek sahteyi kendinize doğru çekerseniz dereye düşen sinek böcek arı kelebek hareketi yaparsanız o bölgede alabalık varsa tutamamanız için hiç bir bahane yoktur. ülkemizdeki derelerde ve ırmaklarda, mevsim olarak ilkbahar ve yazın başlarında yöresel olarak değişiklik gösteren kelebekler su böcekleri ve arılardan çok fazla miktarda bulunur, heleki mayıs sonu çekirge sayısı oldukça fazlalaşır alabalık avlayacağınız zaman yöresel özellikler gösteren böceklerin sineklerin arıların çekirgelerin imitasyon fly benzerlerinden elinizde alternatif olarak çokca bulundurmanız iyi olur. Zira kaybedilen sahtelerin yerine yenisini koymak avlakta yemsiz kalmakta ihtimöaller dahilindedir. fly oltanızın ucundaki sahte yemi suyun akıntısına bırakılarak <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/alabal%C4%B1k"><b>alabalık</b></a> avlamak istediğiniz zaman çekirgeye benzeyen ya da çekirge taklidi suni yem her zaman güzel sonuç verdiği için çantanızda mutlaka bulundurulması gerekenler arasındadır. Ülkemizde fly olta alabalık avcılığı pek gelişmiş olmadığı için piyasada bu taklit yemlerin envai çeşidini bulmakta zorlanabilirsiniz tabiki burada önemli olan şey sizin alabalık yakalamayı düşündüğünüz çevrede benzer türde böceklerin olup olmamasıdır. bu yüzden gerçek manada fly olta avcısı herzaman bütün malzemelerini yanına alarak avlağa gider avlanmak istediği yerin çevre koşullarını araştırıp böcek popülasyonunu inceleyip kendi flay <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/search/label/yemi">yemi</a>ni kendisi yapmaya çalışır. tabiki bu ekstra bir hobi ve eğlencedir. bazen o sahte fly işe yaramasada onu üretiyor olmanın verdiği heyecan sonuca ulaşabi,lmekten daha güzel ve olumlu bir duygudur. fly yeminin yapımı birazcık zahmetli olsa da oldukça zevkli uğraşısı bol ve hayal gücünü genişleten birazcıkta beceri isteyen bence gherkesin uğraşması gereken keyifli bir uğraşıdır hatta elinize birkaç tane sahte fly yemi alıp yakından bu fly yemleri inceleyin ve göreceksiniz ki fly yem yapımı tahmin edildiği üzere zor ve zahmetli bir iş değil fakat gerekli malzemeleri bulma hususnda ingiltere ve amerika kadar şanslı bir ülke değiliz. herşeyin ucuz işe yaramaz taklitleri bizim bu türlü eğlencelerimizin dahi önüne geçmekte geri kalmıyor. <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: right;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-cc6WgboDG64/VLhg3xVH80I/AAAAAAAADWo/FY0ZgBDk76o/s200/ala.jpg" /></div><br />
<div class="sht">Konu ile ilgili başlıklar: <span title="Alabalık yakalamak için gerekli malzemeler">Alabalık avında Fly olta Alabalık avı Alabalık avı teknikleri Alabalık yakalamak için ne gerekli</span> </div>Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-51864375180814327332015-01-14T22:49:00.004-08:002015-01-15T23:24:11.795-08:00Alabalık yakalamak için neler yapılmalı?<h2><span title="Alabalık yakalamak için yapılması gerekenler">Alabalık Yakalamanın Püf Noktaları</span> <br />
</h2><br />
Genellikle İlkbahar aylarında iyi sonuç verir . Misinanızın kalınlığı 0,25 i geçmemeli, mantarınız su yüzeyine baskı yapmayacak şekilde ince uzun olmalıdır.İlkbaharın ilk günlerinde alabalık yumurtası ve solucan takarak avlanırsanız, balık tutma şansınız artar.. Balık mantarı batırdığında kamışın ucunu havaya doğru değil de yana doğru sertce atıp, kamışın ucunu suya doğru indirip makinayı sarmaya başlayın. Alabalık yumurtası ile avlanmadan önce avlanacağınız bölgeye 8-10 tane yumurtayı serpiştirin daha verimli sonuç alırsınız. Sıktırma kurşun mantarınızı batıracak ağırlıkta olmamalıdır. Mantarla sıktırma kurşunun arası 20- 25 cm sıktırma kurşunla iğnenin arası 45-50 cm olmalıdır Özellikle yazın gölde avlanırken iyi sonuç alırsınız. Ancak gölün dibinin taş yada ağaç kökü olması halinde iyi sonuç alamazsınız.<br />
<br />
<br />
<div class="sht">Benzer Aramalar: <span title="canlı yemle alabalık avı">canlı yem kullanarak alabalık nasıl yakalanır?</span> <span title="Alabalık yakalamak için hangi oltalar kullanılır">Alabalık için olta seçimi</span> <span title="Alabalık nerelerde tutulur">Alabalık yakalanacak uygun avlaklar nerede</span> <span title="Alabalık hangi mevsim yakalanır">Alabalık yakalamak için en uygun zaman</span> <br />
<br />
<a href="http://sazanavcisi.blogspot.com.tr/p/arsiv.html" target="_blank" title="Balık yakalama teknikleri Arşiv sayfası">Arşiv</a> - <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/feeds/posts/default" target="_blank" title="Balık avcılığı nasıl yapılır rss sayfası">RSS Kaydol</a> - <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com.tr/atom.xml" title="Olta ile Nasıl Balık Yakalanır xml rss sayfası">XML RSS</a> - <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com/" title="Olta ile balık tutma teknikleri anasayfası"><b><u>Ana Sayfa</u></b></a> - <a href="http://sazanavcisi.blogspot.com.tr/" title="Balık yemi hazırlama ve balık tutma teknikleri">Geri Git</a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-IYa9xHmvQa4/VLi8frlJ-rI/AAAAAAAADXc/-wFVt1Z7_L0/s320/alabalik-10.jpg" /><br />
</div>Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-15520367932374920922015-01-14T22:21:00.000-08:002015-05-22T23:12:36.324-07:00Alabalık Avında nelere dikkat etmeliyiz?<h2>
<span title="Alabalık avında nasıl yapılır">Alabalık Avı</span>nda Dikkat Edilecek Hususlar </h2>
<br />
Alabalık, oksijeni bol soğuk sularda yaşar. temiz olmayan, su sıcaklığı 15 drc. üzerinde olan sularda zor bulunur . Yazın sıcak havada, özellikle gölde zor balık tutarsınız, şansınızı zorlamayın. Gölgenizi suya düşürmeyin, avlanırken mümkün olduğunca güneşi karşınıza almaya çalışın. Bölgedeki doğaya uygun giyinin. Sessiz olun.<br />
Yağmurdan sonraki bulanık suda avlanmayın, balık saklandığı kayanın altından kolay kolay çıkmaz Yağmurdan sonra dereye fazla yaklaşmayın. Sizin bulunduğunuz bölge az yağmur yağmış bile olsa daha yükseklere yağan yağmurlar sizin bulunduğunuz bölgeyi etkileyebilir ve beklemediğiniz bir selle karşılaşabilirsiniz. <br />
<br />
<br />
<div class="sht">
Benzer Aramalar: <span title="Alabalık yakalama teknikleri">Alabalık nasıl yakalanır</span>, <span title="At çek alabalık avı">Atçek ile alabalık avı</span>, <span title="Alabalık nerede avlanır">Alabalık nerede bulunur?</span>, <span title="Alabalık yakalama yöntemleri">Alabalık yakalama yöntemi nedir?</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDbn9dsybzq8lMsaZmL8LmWqKnS58fVgZhoh3SgGctsgOyKo8F1miawRANTW0D_oFDy1a_0J5nzYtXvNAvh_CwVzoiYbD1UmQw2FPmnPsupKhnUtHgJ9J0sfXz0WFTZKUmdU2CeQXzpw/s1600/Alabal%2525c4%2525b1k%252BYerle%2525c5%25259ftirme1%252B%25281%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDbn9dsybzq8lMsaZmL8LmWqKnS58fVgZhoh3SgGctsgOyKo8F1miawRANTW0D_oFDy1a_0J5nzYtXvNAvh_CwVzoiYbD1UmQw2FPmnPsupKhnUtHgJ9J0sfXz0WFTZKUmdU2CeQXzpw/s320/Alabal%2525c4%2525b1k%252BYerle%2525c5%25259ftirme1%252B%25281%2529.jpg" width="320" /></a></div>
<br />Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-85504627010165623382015-01-14T18:12:00.001-08:002015-01-15T23:30:23.218-08:00Fırında Alabalık Nasıl Pişirilir?<u><b><span style="font-size: x-large;"><span style="font-family: Verdana,sans-serif;">Fırında Alabalık Nasıl Pişirilir?</span></span></b></u><br />
<br />
alabalık pişirmek için gereken malzemeler aşağıdaki gibidir:<br />
öncelikle bize birkaç tane alabalık gerekiyor tabiki kişi başı bir tane olması nedeniyle sayı limitide size göre değişiyor yani yiyebileceğiniz kadar alabalık pişirmenizde fayda olacak <br />
yeteri kadar sıvı yağ bir bardak olabilir bu da sizin yağ ile olan ilişkinize bağlı fazla yağlı sevmiyorsanız alabalığı yağda yüzdürmenin herhangi bir anlamı yok.<br />
baharat olarak tuz kırmızı toz biber benim kendi tercihim çok az da bir tutam kadar karabiber alabalığa biraz farklı bir lezzet katacaktır.<br />
<br />
yapılışı:<br />
-kırmızı tozbiber, tuz ve sıvıyağ bir kapta karıştırılır ve temizlenip yıkanan balıklar bu sosa bulanır. <br />
-fırın tepsisine (yağlı kağıt serilmiş veya teflon olması daha iyi) hazırlanan balıklar dizilir ve üzeri folyo ile kapatılıp 200 derece fırında yarım saat pişirilir bu süre sonunda folya çıkarılır ve üzeri kızarıncaya kadar yine aynı ısıda pişirmeye devam edilir.afiyet olsun...<br />
<br />
<div class="sht">Benzer Aramalar: Alabalık yemek tarifi, Alabalık pişirme </div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-RL1plwgAYdM/VLi83Zx0UCI/AAAAAAAADXs/2SingP5-SDY/s320/kirmizi-benekli-alabalik-.jpg" /><br />
</div>Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-50868732324215372252015-01-14T02:34:00.000-08:002015-01-15T23:32:25.449-08:00Tatlı su levreği (Perch) At çek ile avlanma teknikleri<b></b><br />
<h1><b>Tatlı su levreği (Perch) At çek ile avlanma </b></h1><br />
<h3><b>Atçekle levrek avı için en önemli hususlardan biri doğru silikon ya da sassy seçimi ve bu silikona aksiyon vermenize imkan tanıyan hassas bir spin kamış kullanılması gerekmektedir. atçek tekniğinizi geliştirmeniz için bolca denemeler yaparak tecrübe edinmeniz gerekmektedir. at çek avı için her ne kadar teorik bilgi önemliymiş gibi gözüksede avlakta genellikle işe yaradığı söylenemez. bu yüzden temel kuralları öğrenip kendinize avlağın durumuna göre teknikler geliştirebilirsiniz. zira her avlağın kendine göre farklı yapısı vardır. bu işe meraklıysanız ve atçek konusunda hiç tecrübeniz yoksa sıklıkla atçek videoları izlemenizde fayda var. en azından kendi tekniğinizi geliştirmeden önce az da olsa fikir edinme noktasında spin avı videoları iş görür kanaatindeyim.</b></h3><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-bTA1wwZNeQs/VLi-cAopVPI/AAAAAAAADX4/84JGCXBXSVQ/s1600/pch.jpeg" /></div><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/SueINJoQRlI?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div><br />
<br />
Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-37855435849818357982015-01-13T02:24:00.005-08:002015-01-15T23:38:35.716-08:00Alabalık Nasıl ve nerede yakalanır? Alabalık yakalama teknikleri.<h2><span style="font-size: x-large;">ALABALIK</span></h2><h3><u>Alabalık Nasıl ve nerede yakalanır? Alabalık yakalama teknikleri.</u></h3><br />
<br />
Su sıcaklığının oldukça düşük olduğu dağ derelerinden orta irtifalı platolarda yer alan suyu serin göllere kadar birçok farklı merada yayılım gösteren türlerin geneli için kullanılan bir isimdir alabalık. Esasen alabalıkgiller olarak tanımlanan türler, tüm dünyada benzer özellikli alttürler ve farklı habitatlarda yaşayarak genetik açıdan birbirine izole olmuş nasyonlar hesaba katıldığında, net olarak tür dağılımı ve ayırımı yapılamamış populasyonları barındırmaktadır.<br />
Bu çetrefilli durumu bir örnekle dile getirmem gerekirse aynı coğrafyada yaşayan bir alabalık türünün aynı bölgedeki iki farklı su kolunda yaşayan ancak birbirleri ile karışarak cinsel teması mümkün olamamış iki farklı popupasyonu arasında tamamen farklı türler gibi algılanmalarına neden olacak düzeyde renk ve desen çeşitlenmeleri gözlemlenebilir. Bu örnek tam tersi yönde, aynı su kolunda birbiriyle yanyana yaşayan ve aralarında fark yokmuşçasına birbirine benzeyen iki farklı tür şeklinde de verilebilir ki her iki örnekleme de söz konusu alabalıklar olduğunda karşılığı bulunabilecek geçerliliktedir. Bu çerçeveden hareket edersek; zaten temel vücut yapıları ve görünümleri yönünden birbirlerine oldukça benzeyen alabalık türleri, öncelikle sahip oldukları renk ve desen kompozisyonları ölçüsünde tasnif edilmeye çalışılır. Bu ise yukarıda verdiğim iki örnekte olduğu gibi bazı coğrafyalarda birbirine aşırı benzer farklı türlerin ya da birbirinden olabildiğince farklılaşmış ama aynı türe giren lokal toplulukların ayırdında tek başına yetersiz kalabilen bir yöntemdir.<br />
<br />
Alabalıklar olanca güzelliklerine karşılık bulundukları habitatın başat yırtıcılarıdır. Yaşadıkları yüksek rakımlı ve soğuk tatlı su havzalarına harici organik katkıların kıtlığından dolayı tür çeşitliliği birkaç türden ibaret olan kırılgan yaşam alanlarında hayat sürerler. Ancak bu zor çevre koşullarında hayatta kalacak biçimde evrildiklerinden en küçük yaşamsal katkıyı en üst düzeyde faydaya dönüştürmenin yolunu çok iyi öğrenmişlerdir. Geç sonbahar ile erken ilkbahar arasındaki kış döneminde kar altında kalan kıyı dokusu alabalıkların en önemli besin grubunu oluşturan karasal orijinli böcek varlığının da zafiyete uğramasına neden olur. Ancak yine bu dönemde sualtında metamorfozunu tamamlamaya gayret eden onlarca tür eklembacaklı larvası, sağlıklı bir merada alabalıklara gereken nitelikli kışlık besini sağlamaya yetecek seviyededir. Besinlerinin önemli bir miktarını bu böcek gruplarının uzun ömürlü sucul larvaları ve sulak alana bağlı yaşayan kısa ömürlü erginleri üzerinden sağlayan alabalıklar, oldukça tenha akarsu meralarında varlık gösteren belirli sayıdaki kabuklu organizmayla birkaç yumuşakçayı da günlük mönüsünün çeşnisi olarak değerlendirebilir. Alabalıklarla aynı ortamda yaşayan golyanlar (ot balıkları Phoxinus phoxinus) gibi küçük türlerde yine bu güzel yırtıcıların diyetine dahil olurlar. Özetle alabalıklar yaşam alanlarının sunduğu her türlü yem olanağını olabildiğince etkin şekilde kullanarak bu zorlu ve çetin çevrede hayatta kalmayı başarırlar. Alabalıklar göçücü karakterde balıklar olmalarına karşın her tür bu göçü kendi türsel alışkanlıkları ve gereksinimleri ölçüsünde gerçekleştirir. Bazı türler üremek gayesiyle tatlı suların yukarı havzalarına kadar ilerlerken denizden izole bazı topluluklar gerek üreme, gerekse beslenme sahalarını aynı havza içerinde geçirebilirler. Göç dönemleri ve süreleri yine yaşadıkları çevrenin iklimsel özelliklerine koşut şekilde değişiklikler gösterebilir. <br />
Ülkemizde tespiti yapılan ve dağılımı izlenen alabalık türlerinin alttür düzeyinde ve bölgesel uyarlanmalar çerçevesinde bazı ekotiplerinin ayırdı oldukça zor ve ihtilaflı durumdadır. Gelişen teknoloji ve enstrümantal araştırma teknikleri sayesinde farklı ya da aynı olduğu düşünülen alabalık topluluklarının genetik olarak incelenerek müspet tür ayırımının yapılabilmesi çok yakın bir gelecekte mümkün olacaktır. Bu yüzden alabalık başlığı altında sadece varlığı netlik kazanmış olan türlerimize değinmekle yetineceğim. Ülkemiz coğrafyasında varlık gösteren alabalıklar Salmo cinsine bağlı türlerden olup, mevcudiyetleri bu türlerin birkaç alttürü ve farklı ekotipleri olarak özetlenebilir. Cümle içerisinde kolay sınıflandırmak için bu türlerin hepsini alabalık olarak anabileceğimiz gibi türe indirgenmiş özel isimleriyle de ifade etmemiz olasıdır. Şimdi de örneklenebilmiş alabalık türlerimize özet açıklamaları eşliğinde sırayla değineyim:<br />
<br />
<h2>DAĞ ALASI</h2><br />
<br />
<br />
Genel olarak sırt kısmında esmer tonlu kahverengi, yanlarda açık kahverengi hâkî, karın bölgesinde ise açık sarı-bej veya beyaza yakın bir renklenme sergiler. Vücutlarının yanlarında balığın yaşına ve yer aldığı meraya göre belirli değişimler göstermekle birlikte beyaz hale içinde büyüklü küçüklü kırmızı lekeler bulunmasından dolayı "kırmızı benek" ve "mercan" olarak da anılırlar. Yüksek rakımlı dağ dereleri ve yaylalardaki küçük çaylarda yaşarlar. Bazı genç dağ alalarının vücut yanlarında esmer tonlu, belli belirsiz, dikine oval şeritlerde görülebilir.<br />
<br />
<h4>ANADOLU (Türk) ALASI</h4><br />
<br />
<br />
Sarımtırak açık zeytin yeşili gövde rengi üzerinde gelişi güzel serpiştirilmişçesine vücut geneline dağılmış koyu mor, bordo, siyah ve belli belirsiz koyu hâkî lekeler yer alır. Baş bölgesiyle solungaç yarığı arasında -gözün ön kısmından başlayarak gerisinde sona eren- koyu tonlu kısmen silik yatay bir bant görülebilir. Vücudun genelinde olduğu gibi sırt yüzgeci üzerinde de çilli bir desen vardır ve diğer yüzgeçler genel olarak sarımtırak yeşil tonlara sahip olup beneksizdirler. Bazı Anadolu alalarında gövdeye hakim olan çilli desenin altından vücudu enine şekilde bölen 3-4 adet geniş, esmer tonlu ancak belli belirsiz bant görülebilir. Bunun dışında daha çok genç bireylerde gördüğüm şekliyle vücut geneli sarı-beyaz tek düze bir zemin rengi üzerinde -belli belirsiz- çilli de olabilir. Bu alabalıklar iç Anadolu bölgesi ve doğu Anadolu bölgesinde yer alan yüksek rakımlı platoların dereleri ve çaylarında dağılım gösterirler. 2004 yılından bugüne yinelediğim üzere; Anadolu alabalıklarına dair endemizm çalışmaları eşliğinde bu türe ait doğal populasyonların hızla geliştirilmesi ve doğal yaşam alanlarının kültür balıkçılığı işletmelerine kapatılarak, haricî alabalık türlerine karşı özenle korunması gereklidir.<br />
<br />
<h4><u>GÖL ALASI</u></h4><br />
<br />
<br />
Vücut geneli gri tonlamalı, sarımtırak açık yeşil renktedir. Yanal çizginin üzerinde daha yoğun görülmek suretiyle vücut genelinde gelişi güzel yer alan irice koyu gri-siyah benekler yer alır. Dünyada sadece Abant yöresindeki göletlerde dağılım gösteren bu alabalık yurdumuzun en kıymetli endemik türlerindendir. Yaşadığı yere ithafen "Abant alası" olarak da anıldığı olur. Yaşam alanlarının gerek beşeri faaliyetler sonucu kirletilmesi ve gerekse yeni türlerce hızla istila edilmesi yanında niteliksiz rezerv yönetimi göl alasına ait doğal populasyonların kapsamlı şekilde desteklenerek geliştirilmesini gerekli kılmaktadır.<br />
<br />
<h3><span style="font-size: large;">DENİZ ALASI</span></h3><br />
<br />
<br />
Deniz alalarımız yaşamlarını tatlı su ve deniz arasında beslenme ve üreme amacıyla düzenli göçler yaparak sürdürürler. Yumurtadan çıkarak gençlik dönemini geçirdiği dere ve çaylarda tıpkı dağ alasının sahip olduğu renk ve desen özelliklerine benzeyen bir görünüme sahiptirler. Erginleşerek denize geçtikleri dönemde vücut rengi yavaş yavaş gümüşi beyaza dönüşür. Bu renk dönüşümü esnasında vücudun sırt kısmında yoğunlaşan lekeler koyulaşarak sayıları bir hayli azalır. Ancak deniz alasının birkaç ekotipi -yaşam döngüsünün önemli bir bölümünü teşkil eden- göç alışkanlığındaki farklılıklardan dolayı yetişkin döneminde de genç bireylerde rastladığımız renk ve desen özelliklerini aynen koruyabilmektedir. Orta ve doğu Karadeniz havzasında bulunan akarsularda ve Karadeniz kıyısında -bugün için- oldukça seyrek bir dağılım gösterirler. Yıllar boyu sürdürdüğümüz niteliksiz ve uzgörüsüz havza/rezerv yönetimimiz bugün yok olma eşiğindeki doğal deniz alası populasyonların daha fazla zaman yitirmeden kapsamlı şekilde desteklenerek geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır.<br />
<br />
<h2><u>GÖKKUŞAĞI ALABALIĞI</u></h2><br />
<br />
<br />
Sofralık tüketime sunulmak amacıyla yetiştirilmek üzere ülkemize getirilmiş olan haricî alabalık türlerindendir. Alabalık yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı akarsularda zaman içerisinde varlık gösteren ve bu suların bağlı olduğu diğer su yollarını da kullanarak birçok tatlı su havzasına dağılabilen bir balıktır. Gökkuşağı alabalıkları adlarına ilham veren hoş bir renklenme sergilerler. Sırt kısmında sarımtırak açık kahverengi tonu yanlarda yer yer eflatuna dönen mavi parıltılı, pembemsi bir kuşakla sınırlanır. Karın bölgesi sarı-bej renkli olup pembemsi kuşağın üstünde ve altında yoğunlaşmak suretiyle vücudun ve yüzgeçlerin tamamı koyu gri-siyah küçük beneklerle kaplıdır. Beneklerin sayısı ve yoğunluğu <br />
<br />
bireyden bireye değişiklik gösterebilir. Suyu soğuk ve hızlı akan çaylardan orta irtifalı ovalarda akan suyu daha ılık ve nispeten ağır akışlı nehirlerle göllere kadar bir çok farklı coğrafyaya dağılmış yüksek adaptasyonlu bir türdür. Gökkuşağı alabalığının doğal yaşam alanlarındaysa yaz mevsiminde dahi su sıcaklığı 12°C dolayında seyreder. Ancak daha sıcak sularda da kolaylıkla yaşayabildiği bilinmektedir. Bazı yetiştiriciler sofralık boya gelmiş olan gökkuşağı alabalıklarını kademeli olarak deniz suyuna ve iklimine alıştırarak burada semirtirler. Denizde büyütülmüş olan bu gökkuşağı alabalıklarında deniz alalarında değindiğime benzer bir yapısal değişim meydana gelir. Belli ölçüde vücut formları ve belirgin şekilde renkleri değişerek som balığını (somon) andıran bir yapıya kavuşurlar. Bu görünüme kavuşmuş gökkuşağı alabalıkları bazen bir çeşit sahtekârlıkla somon adı altında pazarlanırlar.<br />
<br />
Birçok oltacı tuhaf şekilde bu türün insanlar tarafından ortaya çıkarıldığını ve kendi başına üreme yeteneği olmadığını sanmakta, doğruluğuna inandığı bu bilgiyi ilgili ortamlarda da paylaşmaktadır. Muhtemelen bu tip ifadeler meseleye vakıf olmadığı halde bu konuda ahkâm kesmeyi seven birkaç kişi tarafından yayılarak müspet bir tespitmişçesine birçok yerde söylenir, bizler tarafından bile duyulur olmuştur. Özetle:; Gökkuşağı alabalıkları doğal bir tür olduğu gibi sadece bizim yerli balıklarımızdan biri değildir. Bu türü yalnız üretme çiftliklerinde görüyor olmamız bunların insanlar tarafından geliştirilen sonradan çıkma ve kısır türler olduğu şeklinde yorumlanmamalıdır. Gökkuşağı alabalıkları gereken ısıyı, yeterli besini ve müsait çevre koşullarını bulduğu her ortamda hızla büyüyerek, cinsel olgunluğa erişebilir, türsel ihtiyaçlarına uygun sıcaklık kondisyonları altında da doğal yollarla üreyerek elbette çoğalabilir.<br />
<br />
Yerli türlerimizi göz önünde bulundurduğumuzda alabalıkların yaşadıkları çevrede yırtıcı türler oldukları görülür. Ancak bu durum onların oldukça nazik ve her türden çevresel etkiye doğrudan reaksiyon gösterecek kadar hassas canlılar oldukları gerçeğini gizlememelidir. Yakın geçmişe kadar uygun rakımlı ve düşük sıcaklığa sahip tüm akarsularımızda birçok alabalık türü ve ekotipi varlık gösterirken yapılan barajların ve diğer beşeri yapıların su yollarını kesmesi, alabalıklar için yaşamsal öneme sahip üreme göçlerine imkân tanıyacak (şekilde çalışan/çalıştırılan) balık geçitlerinin hep ihmal edilmiş olması, bilinçsiz ve kontrolsüz yetiştiricilik işletmelerinin çoğu deneysel çalışmalar kapsamında getirdiği yeni türler ve hastalıklar, hızla azalan orman dokusuyla artan erozyon ve dolayısıyla taşınan karasal malzemeyle bulanıklaşarak bozulan akarsu yatakları gibi bir çırpıda sayılabilecek daha birçok faktör alabalıklarımızın doğal populasyonlarını bir hayli zayıflatmış, sadece belirli ve korunmuş bölgelerde varlık gösterebilmelerine neden olmuştur. Bu yüzden alabalıkların halen doğal yaşamlarını sürdürerek populasyon tesis edebildiği alanların korunmasında, tatlı su kaynaklarının ve kıyı dokusunun her türlü kirleticiden ari tutulmasında -sorumlu olta balıkçıları olarak- en üst seviyede hassasiyet göstermeliyiz. <br />
Kanaatimce balık avı konusunda merakı olanlarla değil, alabalığın değerini bilen ve saygı gösterebilenlerle alabalık avına gitmeye gayret etmeli, bu balığın yaşadığı -ekolojik açıdan çok kırılgan olabilen- müstesna meraları ulu orta anmak yerine çevre duyarlılığı ve oltacılık adabı konusunda belirli yetkinliğe ulaşmış olanlarımızla paylaşmaya özen göstermeliyiz. Yine bu korumacı tutumun devamı olarak "amatör balıkçılığı düzenleyen resmî tebliğ"in alabalıklarla ilgili uygulamalarına hassasiyetle riayet etmek biz oltacılar için öncelik taşımalıdır.<br />
<br />
<br />
YEMLER<br />
<br />
Canlı Yemler Toprak solucanı, kanatlı karınca, saz kelebeği, küçük çekirge gibi bilumum sinek ve böcek, ot balığı<br />
Yapay Yemler Sucul ve karasal orijinli sinek ve böcek taklidi uçurma yemleri, no.0-no.3 döner kaşıklar (spinner), 5-18 gr arası yalpa kaşıkları, 15-50 mm. arası sahte balıklar (voblerler)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-eMvj0WSG1CY/VLi_4sTfyhI/AAAAAAAADYQ/k4Ymajhn_hA/s1600/alabal%C4%B1kT.jpg" /></div>Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-2235686639998464562015-01-13T02:18:00.000-08:002015-01-16T00:23:40.514-08:00yılan balığı nasıl yakalanır? yılan balığı yakalama teknikleri.<h2><b>YILAN BALIĞI</b></h2><h3><u>yılan balığı nasıl yakalanır? yılan balığı yakalama teknikleri.</u></h3><br />
<br />
Yaşam hikâyeleri düşünüldüğünde en ilgi çekici birkaç balıktan birisidir yılan balığı. Yanlış olduğunu bilmeksizin çoğu insanın düşündüğünün aksine şekil ve dolayısı ile isim benzerliği dışında gerçek yılanlarla herhangi bir akrabalıkları yoktur. İnce uzun ve yılanvari gövdesi ön kısımda silindirik bir yapıda olup anüsten sonra kuyruğa doğru yanlardan yassılaşmaya başlayarak bir yüzgeç özelliği kazanır. Diğer balıklardan farklı olarak sırt, kuyruk, anal ve karın yüzgeçleri birleşerek vücudun arka yarısını üstte ve altta boylu boyunca kateden tek bir yüzgece dönüşmüştür. Yayın ve karabalık gibi pulsuz bir deriyle kaplı görünmesine rağmen bu deri içerisine gömülü halde -gözle görülemeyecek kadar küçük- binlerce pula sahiptir. Deriyle örtülü olan solungaç yarıkları yan yüzgeçlerin önünde küçük bir delikle dışa açılır. Baş ucunda tüp şeklinde burun delikleri bulunan yılan balıklarının çeneleri tek sıralı ve küçük diş dizilerine ev sahipliği yapar. Vücut rengi yaşa göre bazı değişimler sergilemekle birlikte ergin dönemde koyu gri-siyahtan koyu yeşil ve koyu kahverengi tonlara değin bir dizi farklılık gösterir. Yetişkin hale gelmiş dişi bir yılan balığının genel rengi sarımsı-kahverengi olmasına karşılık erkek balıklar hem onlardan daha küçük hem de siyahidirler.<br />
Yılan balıkları sadece beslenme ve büyüme sürecini tatlı sularda geçirirler. Üreme ise yaşamlarını ilginç kılan ve hâlâ bazı önemli bilinmezleri barındıran gizemli bir olgudur. Üreme tüm dünyada sadece güney Amerika kıyılarından Atlantiğe bakan Meks*ka Körfezi'nde, Sargossa Denizi olarak bilinen mevkinin derinliklerinde şekillenir. Diğer bir ifadeyle Japonya'dan yola çıkan yılan balığı da Türkiye'den ya da İngiltere'den yola çıkan diğer yılan balıklarıyla aynı yere -doğruca Sargossa Denizi'ne- doğru binlerce kilometrelik bir yolculuğa çıkar. Üremeyle ilgili bilinen gerçeklerden birisi de yetişkin yılan balıklarının on yılı aşkın tatlı su yaşamından ve üstesinden geldikleri onca zorlu yaşam mücadelesinin sonunda sadece bir kez döl vererek bunun sonrasında öldükleridir. Denizle bağlantısı kesilmemiş tatlı su havzalarında 10-12 yaşını aşmış yetişkin bireylere şimdiye değin rastlanmamış oluşu ve yarım yüzyıldır küresel anlamda yapılan markalama çalışmalarında geriye döndüğü tespit edilen bir bireye dahi rastlanılmaması, bu tespiti sağlamlaştıran en önemli kanıtlardır.<br />
<br />
Yılan balıkları özellikle gece aktifleşen etobur canlılardır ve bulundukları merada yaşayan her türlü küçük canlıyı besin olarak tüketirler. Gün içerisinde taşlık-kayalık kuytuluklarda, dehliz ve oyuklarda gizlenen balıklar geceyle birlikte ciddi bir hareketliliğe girerek gün doğumuna değin beslenmeyi sürdürürler. Özellikle akarsuların sazlık, kamışlık kıyı dokusu yakınında yaşam sürdüren yılanbalıkları solucan gibi karasal orijinli yumuşakçalarla ve kurbağa gibi amfibyumlarla yemlenmiş dip bırakmalarıyla kolaylıkla yakalanırlar. Çoğu zaman yayın, karabalık ve tatlı su kefali için kullanılan yemli dip bırakmalarına da itibar ettiği olur.<br />
<br />
Yurdumuzun hemen hemen tüm akarsularında bulunan yılan balıklarının son yıllarda aşırı miktarda ve boy seçiciliği olmayan gereçlerle bilinçsizce avlanması yetmez gibi beslenme sahaları üzerine kurulan baraj ve benzeri su yapılarında buraya ulaşan balıkların yapının diğer tarafındaki yukarı yahut aşağı havzaya geçişlerine olanak tanıyacak balık geçitlerinin ihmal edilişi veya çalışır durumda tutulmayışı gibi diğer nedenlerle hayli azaldığını görmekteyiz. Ne yazık ki yukarıda anlatılan türe özgü üreme etkinliğinin değişmez prensipleri gereği insan eliyle üretimi teknik olarak mümkün olmayan yılan balığına dönük mevcut tüketim talebinin tamamen doğal stoklar üzerinden karşılandığı gerçeği sürekli ihmal edilmekte, koruma ve kontrol mekanizması bunun gibi üremek adına denize çıkış önceliği olması gereken türlerde etkili olarak işletilememektedir. Buna karşılık oldukça uzun ve zahmetli yaşam mücadelesinin sonunda sadece bir kez üreme şansı bulunan yılan balıklarının hiç yoksa bundan ötürü hakettikleri saygıyı görmeleri gerektiğine inanıyorum. Olta balıkçıları olarak bizlerin, üzerinde yaşadığımız coğrafyayı bizlerle paylaşan diğer canlıları hele hele ortak ilgimizi oluşturan balıkları iğnemizin ucunda olmadıkları zamanlarda nasıl yaşadıkları sorgusuyla tanımaya çalışmamız, bunun da ötesinde her yeni bilgi ve gözlem ile doğaya ve barındırdıklarına bir oltacı olarak saygı duymayı öğrenmemiz gereklidir. ÖZetlediğim bu bakış açısı oltacılık konusunda bilinçlenmenin ilk ve sizlerle paylaştığım öğretinin en önemli adımı olarak kabul edilmelidir.<br />
<br />
<br />
YEMLER<br />
<br />
Canlı Yemler Toprak solucanı<br />
<br />
<br />
<img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-iYeAdiecdkI/VLjKNNqyfMI/AAAAAAAADa0/71EDri88tWE/s320/TEHLIKELI-BALIKLAR-MIGRI.jpg" /><br />
Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-28082290567566708552015-01-13T02:13:00.001-08:002015-01-15T23:41:58.414-08:00Yayın balığı Nasıl yakalanır? Yayın balığı yakalama Teknikleri.<h2><b>Yayın balığı Nasıl yakalanır? Yayın balığı yakalama Teknikleri.</b></h2><br />
<br />
Yayın balığı Kelebicin (gelebicin) ve özellikle genç bireyleri için kullanılan kelebek, yaygınlaşmış diğer yerel isimleridir. Göllerin ve nehirlerin milli, çamurlu diplerinde, batak kıyılarına yakın sığlıklarında yaşarlar. Tabanda açtığı ya da bulduğu oyuklarda, çok yıllık bitkilerin kök ve gövde enkazları altında yuvalanma eğiliminde olan gececil yırtıcılar olan yayınlar gün içerisinde bu alanlarda gizlenip havanın kararmaya başlamasıyla birlikte harekete geçerler. Gerek görünümü ve gerekse ekolojisiyle güneydoğulu akrabası Mezopotamya yayınına (Silurus triostegus) ve güneyli akrabası karabalığa (Clarias lazera) benzer özellikler taşır. Ancak yan yana getirildiklerinde birbirilerinden aslında ne denli farklı oldukları rahatlıkla görülebilecek kadar farklılaşmış apayrı tatlı su türleridir. Pulsuz olan vücudu kalın derisi altında yer alan mukus bezlerinin yoğun salgısından ötürü oldukça kaygan bir o kadar da mukavimdir. Sırtının nispeten orta kısmında konumlanmış olan ve dumura uğramış oldukça küçük bir sırt yüzgecine karşılık gövdenin altında anüsün (sidikliğin) gerisinden başlayarak kuyruk yüzgeci kaidesine değin vücudu boylayan büyük bir dışkıl yüzgece sahiptir. Vücut geneline hâkim olan renk, açıklı koyulu gridir. Bazen hafif sarı-kahverengi tonlamalara sahip mermer desenli bireylerde görülebilir. Solungaçların yan ve alt kısmıyla altçene ve karın bölgesi ise koyu renkli gövde rengine karşılık kirli beyazdır.<br />
<br />
Yayınlar, etçil beslenme alışkanlığı sergilediklerinden bulundukları havzada besin piramidinin en üstünde yer aln türlerdir. Erginleşerek yetişkin özellikleri kazanmış bir yayının tam anlamıyla hâkimi olduğu tatlı su coğrafyasında herhangi bir doğal düşmanı olmayıp gerçek ve eks*ksiz bir yüzgeçli tirandır. Özellikle Çukurova bölgesinde yer alan Ceyhan ve Seyhan havzalarında anlatılan eski hikâyelerde akarsu ve göllerin kıyıya yakın bölgelerinde taşların üzerine çıkarak devasa cüssesiyle öylece durup güneşlenen yayınlardan bahsedildiğine rastlansada müspet anlamda böyle bir gözlem yapılmamıştır. En uzun çifti ağız kenarlarına doğru üstçenede, daha kısa olan diğer iki çiftiyse altçenede yer alan tat'a ve harekete duyarlı gelişkin bıyıklarıyla -ister ölü ister canlı olsun- tüketebileceği her türden hayvansal besini -görüş imkânı sunmayan bulanık sularda bile- tam bir kesinlikle bulabilecek kabiliyettedir. Altçene üstçeneye göre biraz daha iri ve öne doğru çıkıntılı olup her ikisinde de çok sıralı ve geriye doğru kıvrılmış küçücük dişlerden müteşekkil güçlü diş tablaları yer alır. Yan yüzgeçlerinin ilk ışını oldukça gelişerek sertleşmiş ve bir yanında testere gibi dişli çıkıntılar bulunan özel bir yapı kazanmıştır. Bu yüzden iri balıkların kıyıya alınması ve bırakıldıkları zeminde zaptedilmeleri anında bu kemik dişlere sahip yüzgeç ışınları kollanarak istenmeyen yaralanmaların önüne geçilmelidir.<br />
Yayınlar, yaşadıkları alanda taban dokusu içerisinde yer alan yumuşakçalardan, gümüş, sazan, bıyıklı balık, çapak gibi balıklara, kerevitten kurbağaya, kıyısal alanda barınan sıçan ve fare gibi yer yer suya giren kemirgenlere kadar hemen her türlü canlıyı avlayarak hayatını sürdürür. Vücut büyüklüğüne nispetle oldukça küçük sayılabilecek gözleri yaşadığı bulanık ve çamurlu meralarda seçici bir duyu olarak değer taşımaz. Bu yüzden bıyık olarak adlandırılan ağız çevresindeki duyargalar, çok fonksiyonlu algılayıcılar olarak balığın bulunduğu çevreyi fizik ve kimya yönünden yorumlayabilmesine imkân sağlayan en önemli duyu organlarıdır. Her türlü taze ve canlı yemle yemlenmiş dip bırakmalarıyla başarılı şekilde yakalanabilen yayın, yurdumuzun genelinde yayılım göstermektedir.<br />
<br />
YEMLER<br />
<br />
Canlı Yemler Kurbağa, yılanbalığı , gümüş , sazan , bıyıklı balık , çapak , kerevit<br />
Taze Yemler Tavukların ve geviş getiren hayvanların sakatatı, kısmen kokuşmuş balıklar<br />
Yapay Yemler Kurbağa ve semender şeklinde sasilere takılmış döner kaşıklar (spinner), benzer şekilde yapay yemli diğer döner kaşıklar (spinnerbait)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-0D5lC6cBJ_Y/VLjAnoWfhUI/AAAAAAAADYg/ZLzrQGpZibs/s1600/yayin-baligi-550x412.jpg" /></div>Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-84042834055934247322015-01-13T02:09:00.000-08:002015-01-16T00:04:03.496-08:00KARABALIK (Sekizbıyık) Balığı nasıl yakalanır?KARABALIK (Sekizbıyık)<br />
<br />
<br />
<br />
Yaşadığı güney yörelerinde sekizbıyık adıyla da tanınırlar. Doğal doku içerisinde tabanı çamurlu, milli ve sığ sayılabilecek alanlarda dipte açtığı ya da bulduğu oyuklarda, çok yıllık bitkilerin kök ve gövde enkazları altında yuvalanan ve bu yönüyle belirli ölçüde yerleşik davranışlar sergileyen yarı tropik bir balıktır sekizbıyık. Noktürnal (gececil) karakterleri sebebiyle gün içerisinde suyu bulanık kuytuluklarla, kamışlıkların ve kıyıdaki yapılı bitkilerin gölgeliklerinde gizlenen sekizbıyıklar, günbatımıyla birlikte hareketlenip av aramaya başlarlar. Bu özellikleri ile yayınlar gibi gece oltacılığı daha verimli olan balıklardır. Yaşadığı ve oltacılığının yapıldığı havzalarda çoğu oltacı tarafından -yakın coğrafyalarda yer alarak benzer vücut özellikleri sergilemelerinden ötürü- sıklıkla kelebicin olarak da tanınan yayınla (Silurus glanis) karıştırılır. Ancak karabalıkla yayın balığı yan yana getirildiklerinde birbirilerinden ne denli ayrı türler oldukları rahatlıkla görülebilecek kadar farklılaşmış tatlı su balıklarıdır. Pulsuz ve oldukça kalın olan derilerinin altında yer alan mukus bezlerinin yoğun salgısından ötürü vücutları oldukça kaygan olup zaptedilmesi çok zor balıklardır. Karın ve galsama bölgesi dışında vücutlarının geneline egemen olan renklenme siyah zemin üzeri koyu gri mermer deseni olup solungaçların alt kısmıyla altçene ve karın bölgesi ise kirli beyazdır.<br />
Etobur bir beslenme alışkanlığı sergilediklerinden, bulundukları havza da besin piramidinin en üstünde yer alan türlerden olan sekizbıyıklar, oldukça gelişmiş tat alma ve hareket algılama duyularıyla -ölü yahut canlı olsun- tüketebileceği her türlü hayvansal besin kaynağını görüş imkânı bulunmayan bulanık sularda bile tam bir kesinlikle saptayabilecek arama yeteneğine sahiptirler. Çoğunlukla yaşadıkları toprak kanalların ve suyu ılık sığ göletlerin yumuşak ve kolay havalanan taban dokusu içerisinde yer alan yumuşakçalardan tutun bizir, sazan gibi aynı merayı paylaştığı balıklara, kerevitten kurbağaya kadar hemen her türlü canlıyı avlayarak hayatlarını sürdürürler<br />
<br />
Yaygın olarak bulunduğu Çukurova lokalinde sıklıkla anılan -benim de yeğlediğim- ve adına esin kaynağı olan sekiz adet bıyığı ile benzer şekilde altı bıyıklı yayından kolaylıkla ayırt edilir. Aynı şekilde yayından ayırt edilmesini kolaylaştıracak diğer gözlenebilir karakterlerine örnek olarak vücudunun üstünde orta kısımdan kuyruk kaidesine kadar uzunlamasına yer alan gelişmiş bir sırt yüzgecinin varlığı, yayına göre daha basık ve yayvan bir kafa yapısına sahip oluşu sayılabiilir. Sekizbıyık, kafatasının her iki yanında ve iç kısımda solungaç boşluğunun üzerinde yer alan dalcıklı bir çift yardımcı (ikincil) solunum organına sahiptir. Bu solunuma yardımcı fazladan organ sayesinde, bilinen çoğu balık türünün hayatta kalamayacağı düzeyde oksijen fakiri sularda yaşayabilir, sudan ziyade çamur diyebileceğiniz ortamlarda bile yaşam desteği bulabilirler. Belirli miktarda atmosferik havayı soluyabilen sekizbıyık, doğrudan güneş ışığına maruz kalıp kaygan ve nemli derisi kurumadığı sürece su dışında şaşılacak kadar uzun süre hayatta kalabilirler. Vücut büyüklüğüne nispetle oldukça küçük sayılabilecek gözleri, yaşadığı çoğu bulanık ve toprak zeminli meralarda seçici bir duyu olarak değer taşımaz. Bu yüzden bıyık olarak adlandırdığımız duyargalar -çok fonksiyonlu algılayıcılar olarak- balığın bulunduğu çevreyi fizik ve kimya yönünden yorumlayabilmesinde yegâne duyu organları olarak iş görürler. Geniş olmasına karşılık yayın balığınınki kadar çok açılmayan çenelerinin her ikisinde ard arda sıralı, geriye kıvrık yüzlerce küçük diş yer almaktadır. Sekizbıyıklar her türlü taze ve canlı yemle yemlenmişsalma bedenli dip bırakmalarıyla başarılı şekilde yakalanabilirler. Yurdumuzun güneyinde yer alan aşağı Çukurova ve eski Amik havzalarında yayılım göstermektedirler<br />
<br />
YEMLER<br />
<br />
Canlı Yemler Kurbağa, tatlı su kayası , gümüş , sazan , bıyıklı balık , çapak , bizir<br />
Taze Yemler Tavukların ve geviş getiren hayvanların sakatatı, kısmen kokuşmuş balıklar<br />
Yapay Yemler Kurbağa ve semender şeklinde sasilere takılmış döner kaşıklar (spinner), benzer şekilde diğer yapay yemli döner kaşıklar (spinnerbait)<br />
<br />
<img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-ZsbANiyPWpU/VLjF2pSXyLI/AAAAAAAADZo/szr4dilRBOY/s320/tSAfish143.jpg" />Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-85390867425291922132015-01-13T02:07:00.001-08:002015-01-17T05:09:16.170-08:00Turna Balığı Nerelerde Bulunur? Turna Nasıl Yakalanır?<h2>
TURNA</h2>
<h3>
Turna Balığı Nerelerde Bulunur? Turna Nasıl Yakalanır?</h3>
<br />
<br />
Turna balıkları farklı görünümüyle diğer tatlı su yırtıcı balıklarından kolaylıkla ayırt edilebilen ve oldukça hızlı bir balık olan turna balığı etkileyici karakterlere ve muazzam bir görüntüye sahip balıklardır. baskınlık kurdukları her bölgede besin piramidinin en tepesinde yer alan bu yırtıcı balıklar, aynı türde diğer balıklar turna yavruları da (turnalar) dahil olmak üzere her türlü yutabilecekleri canlı üzerinden seçici davranmaksızın doymak nedir bilmeden beslenirler. hatta merada rastladıkları su kuşlarından kıyıda gezen farelere kamışlıklarda yuvalanan fareler gibi diğer küçük kemirgenlerden kurbağa ve semender gibi iki yaşayışlılara kadar hemen her türlü canlıyı, baş edilmesi zor bir avlanma baskısı altına alarak tüketirler. <br />
Hidrodinamiğe ilgili bir mühendisi kıskandıracak nitelikteki torpil şekilli uzun silindirik vücudu yanında, vücudunun oldukça gerisinde, neredeyse birbiriyle aynı hizada ve eş büyüklüğe sahipi -altlı üstlü- sırt ve dışkıl yüzgeçleri turnanın güçlü kuyruğuyla oluşturduğu itkiyi kontrol ederek şimşek hızında atılmalar ve kısa menzilli fişeklemeler yapabilmesine olanak tanır. Hemen her büyüklükteki durgun su alanında ve ırmakların nispeten serin aktığı derin yataklı bölgelerde tek başlarına yaşarlar. Sualtındaki yoğun bitki koruluklarıyla kıyıdaki kamışlıkların etrafını seven, buralarda gizlenerek yakınından geçen canlıları pusuya düşürerek geçinen gözüpek yırtıcılardır.<br />
Vücutları genel olarak esmer tonlu sarımtırak yeşil renkte olup -yaşa ve meraya göre değişmek koşuluyla- genç bireylerde karına doğru inen düzensiz şeritlere ve daha yaşlı bireylerdeyse iri esmer benekli karışık desenlere rastlanır. Başlarının önemli bir bölümünü oluşturarak hayli iri dişlerle donanmış büyük ağızları neredeyse dev bir ördek gagasını andıran kendine özgü şekliyle turnanın sahip olduğu en belirgin görsel karakterdi şekillendirir. Ağzın ön ucunda altçenenin üstçeneye göre biraz daha ileri çıkık olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Ağız kenarlarında, enseyle göz etrafında fark edeceğiniz küçük ve sıralı gözenekler, balığın hem bulanık suda hem de karanlıkta yakınındaki alanı fizik ve kimya yönünden algılamasına yardımcı duyu hücrelerine açılan küçük kanalcıklardır. <br />
Yem olarak her türlü tatlı su balığı ve çaça, sardalye, hamsi gibi deniz balığının canlı ya da ölü olarak kullanıldığı şamandıralı bırakma donamları turna için yeterlidir. Bununla birlikte no.3 ve üzeri boydaki düz ve dalgalı şekilde bükülmüş döner kaşıklar, düşük hızlı sarımlarda bile kolay yalpalanan geniş ve çukur yalpa kaşıkları, yüzeyden ve orta sudan gelen 5-15 cm aralığındaki tüm yapay yemler, zokayla donatılmış sasiler ve yemli döner kaşıklar turna oltacılığında kullanabileceğiniz diğer donamları örneklemeye yeterlidir. Özellikle turuncu ve kırmızı sırtlı yalpa kaşıkları ve meraya bağlı olmak koşuluyla orta sudan sürütülebilecek 7-12 cm.lik sahte balıklar turna avında başarısı bilinen belirgin yapay yem gruplarıdır. Turna oltacılığında bırakma donamların kullanılması durumunda, bulunulan meranın tabanı su bitkileriyle kaplı olan ve tercihen kıyıdaki saz ve kamış öbekleriyle perdelenen -zayıf akıntılı veya tamamen durgun- bölgelerini denemenizi öneririm.<br />
<br />
YEMLER<br />
<br />
Canlı Yemler Kurbağa, semender, tüm tatlı su balıklarının genç bireyleri <br />
Taze Yemler Kurbağa, semender, tüm tatlı su balıklarının genç bireyleri yanında benzer boy ve yapıdaki deniz balıkları<br />
Yapay Yemler Döner kaşıklar (spinner), Yemli döner kaşıklar (spinnerbait), yalpa kaşıkları, yüzeyden gelen ve kısmen dalan sahte balıklar (voblerler)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-zLkajETXjxo/VLi_ZNPAPDI/AAAAAAAADYI/Qe9xWsYA3-A/s1600/turna-baligi_244115.jpg" height="213" width="320" /></div>
Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-37517764946494750422015-01-13T02:05:00.000-08:002015-01-15T23:33:49.456-08:00tatlı su levreği perch nasıl yakalanır? Nerede bulunur? <h2>TATLI SU LEVREĞİ</h2><h2>tatlı su levreği perch nasıl yakalanır? Nerede bulunur? </h2><br />
Göl ve göletlerle büyük akarsuların nispeten ağır akışlı olduğu bölgelerinde yaşayan en önemli tatlı su yırtıcılarındandır. Trakya yöresinde kaya levreği, testere gibi yerel isimlerle de tanınan tatlı su levreği bu yönüyle pilatikayla karıştırılır. Özellikle Ankara merkezli iç Anadolu yöresinde İngilizce adının telafuzu ile 'pörç' (perch yazılır) ve 'Amerikan levreği' şeklinde devşirme isimlerle anıldığına rastlansa da bunlar -geçmişten bugüne değin Türkçe bir isme sahip olan- yerli 'tatlı su levreği'miz için hayli talihsiz birer tanımlamadır. Bazen akarsuların denize döküldüğü ve acı su özelliği kazandığı mansaplarda da görülebilirler. Özellikle tabanı yer yer kayalık kırmalık meralara sahip, ağaç enkazlarına rastlanan bölgelerde dibe yakın şekilde yayılırlar.<br />
Soğuk mevsimde farklı yaş ve büyüklükteki levrek bireylerinden oluşan kalabalık sürüler oluşturdukları bilinirken yaz döneminde daha kopuk ve bireysel davranışlar sergilerler ve sualtı bitkilerinin yoğun olduğu kıyı önündeki erişteliklere yönelirler. Yaşadıkları merada varlık gösteren her türlü küçük balık, başkalaşımını suda geçiren iri böcek larvaları, kurbağa iribaşı ve semender gibi iki yaşayışlılarla beslenirler. Vücut özellikleri açısından diğer bir tatlı su yırtıcısı olan sudağı andırılar. Bu yönden çoğu kere sudağında tatlı su levreği olarak adlandırıldığına şahit olabilirsiniz. Belirgin şekilde kambur yapı sergileyen ensenin bitiminde, ilki büyük ve sert yüzgeç ışınlarından oluşan iki adet sırt yüzgecine sahiptirler. İlk sırt yüzgecinin sivri ve sert ışınlardan oluşan karakteristik yapısı kuzey batı meralarında neden testere olarak adlandırıldığını açıklamaya sanırım yeterlidir. Bu yüzgecin -kuyruk yönünde- gerisinde oldukça koyu renkte belirgin bir lekeye sahip oluşunu tatlı su levreğinin sudak gibi kendine benzer balıklardan kolaylıkla ayırt edilmesini sağlayabilecek önemli bir görsel karakter olarak değerlendirebilirsiniz. Vücudu sırt kısmında esmer tonlarda koyu hâkî-gri olup yanlara doğru açık sarı ve kirli beyaza dönüşür. Vücut yanlarda 5-9 adet koyu renkli ve dikine inen bantla bölünmüştür. Dışkıl yüzgeç ile kuyruk yüzgeci turuncu-kırmızımtırak bir renktedir ve bu görüntüsüyle oldukça endamlı orta s*klet tatlı su yırtıcılarıdır.<br />
Özellikle toprak solucanı ve canlı balıkla yemlenmiş her türlü şamandıralı orta su ve dip bırakmalarıyla tatlı su levreği yakalanabildiği gibi, başta no.2-no.3 döner kaşıklı yapay yemler olmak üzere zokalı sasilerle de zevkle yakalanırlar. Oldukça iştahlı balıklar olduklarından yaz periyodunda kıyıya yakın sualtı koruluklarının etrafından sürütülecek 3-5 cm.lik dalan sınıf sahte balıklarla (voblerlerle) başarılı şekilde yakalanabilirler. Doğal olarak yurdumuzun kuzey batı bölümüne giren orta ve batı Karadeniz, Marmara ve Trakya bölgelerinde dağılım gösteren tatlı su levreği, balıklandırma çalışmalarıyla iç Anadolu ve güneydoğu Anadolu bölgelerindeki çeşitli havzalara da aşılanmıştır.<br />
<br />
YEMLER<br />
<br />
Canlı Yemler Toprak solucanı, kurbağa iribaşı, semender, tüm tatlı su balıkların birkaç santimetrelik genç bireyleri<br />
Yapay Yemler no.1-no.3 arası döner kaşıklar (spinner), yemli döner kaşıklar (spinnerbait), muhtelif tip ve boyda yalpa kaşıkları, dalan sahte balıklar, 5-10 gr zokalı 4-6 cm.lik sasiler<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-FFSE7t-VTGE/VLi-xmGMFZI/AAAAAAAADYA/CYY8tyGrWv8/s1600/pch.jpeg" /><br />
</div>Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-50361824489380564472015-01-13T02:02:00.001-08:002015-01-15T23:57:20.658-08:00Sudak Avı Nasıl Yapılır? Sudak Nerede Bulunur?<h2><b>SUDAK</b></h2><h2><b>Sudak Avı Nasıl Yapılır? Sudak Nerede Bulunur?</b></h2><br />
<img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-lTRvx8FJpMo/VLjESVVJclI/AAAAAAAADZU/Tn-sPlL5TVA/s320/sudak1.jpg" /><br />
<br />
<br />
Yanlış da olsa sudakların çoğu yerde tatlı su levreği (Perca fluviatilis) olarak anıldığına rastlanır. Her ne kadar üyesi olduğu levrekgiller içerisinde sıklıkla karıştırıldığı tatlı su levreği gibi etobur beslenmeyi seçmiş ve onunla benzer ekolojileri paylaşıyor olsa da, aslen kuzeyli ve -kendine özgü- avcı yetenekleri oldukça gelişmiş olan sudak, benzersiz bir tatlı su yırtıcısıdır. Bulunduğu merada etkili bir avcı olarak varlığını sergileyen sudak yanlardan yassılaşmış ince uzun gövdesi ve sahip olduğu güçlü kuyruk yüzgeciyle sualtında hızla ilerleyerek yem kovalamayı kolaylaştıran ideal gövde dinamiğine sahip etkileyici bir balıktır. Alt ve üstçenelerde yer alan iri köpek dişleri, ağızladığı avına aman vermeyerek onu tatlı su dünyasının korkulası tiranlarından biri haline getirmektedir. Sudağın ağzı, vücut eksenini ortalayacak şekilde konumlanmıştır. Vücut rengi sırt kısmında esmer tonlarda hâkî iken vücut yanlarından karın bölgesine inildikçe belirsizleşen 8-11 arası koyu tonlu dikine bantla bölünmüştür. Gövdenin tamamı ve solungaç kapaklarının bir kısmı küçük parlak köşeli taraksı (ktenoid) pullarla kaplıdır. Kıyıya yakın alanlarda yer alan sualtı koruluklarının ve eriştelik meraların çevresinde rastlayabileceğiniz yetişkin sudaklar genellikle tek başlarınayken 15-22 cm arası boya sahip genç sudaklar ise belirli bir alanda seyrek dağılım göstererek kalabalık olmayan gruplar halinde bulunabilirler.<br />
<br />
İlk kez Doğu Bloku'ndan kırklı yıllarda ülkemize getirilen ve bizde de eski Sovyetlerdeki aynı ismiyle anılan sudak, yurdumuzun en kuzeyinden en güneyine kadar hemen hemen tüm iklim bölgelerine taşınmış ve doğal tür kompozisyonları içerisine sıkı şekilde intibak ederek öyle ya da böyle yerelleşmiştir. Ancak son yıllarda ilk kez bırakıldıkları iç Anadolu bölgesindeki havzalarda neredeyse tükenmiş, kuzeyde ve güneyde ise sadece birkaç önemli havzada rastlanabilecek kadar azalmıştır.<br />
<br />
Sudakların mönüsünde kerevit gibi eklembacaklı tatlı su organizmaları, gümüş, bıyıklı balık, dere kayası, tatlı su horozbinası, sazan, yılan balığı, kızılgöz, kızılkanat gibi ağızlayabileceği büyüklüğe sahip olan ve aynı merayı paylaştığı bütün diğer balıkların genç bireyleri (dubaraları), semender ve kurbağa gibi amfibyumların tamamı yer alır. Adı geçen balıkların ve amfibyumların canlı yem olarak kullanıldığı bırakma donamlarının yanı sıra her türlü yapay yemle oldukça başarılı oltacılık denemeleri yapılabilir. Özellikle no.3 ve üzeri büyüklükteki döner kaşıklar, yemli (sasili) döner kaşıklar, farklı ağırlık gruplarında olan yalpa kaşıkları ve meraya bağlı olmak koşuluyla orta sudan ve taban üzerinden sürütülebilecek -dalma kabiliyeti olan- sert gövdeli sahte balıklar (voblerler) sudak avında başarısı bilinen başat yapay yem gruplarıdır.<br />
<br />
<br />
YEMLER<br />
<br />
Canlı Yemler Kurbağa, semender, tüm balıkların genç bireyleri <br />
Yapay Yemler no.3 ve üzeri boyda döner kaşıklar (spinner), yemli döner kaşıklar (spinnerbait), muhtelif tip ve boyda yalpa kaşıkları, dalan veya kısmen dalan sahte balıklar (voblerler) , 5-20 gr arası zokalı 4-10 cm.lik sasilerUsta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-19329406922977112172015-01-13T02:00:00.000-08:002015-01-15T23:59:54.197-08:00TATLI SU KEFALİ (Kasna) Nasıl Yakalanır? Bulunduğu yerler.<h2><u>TATLI SU KEFALİ (Kasna)</u></h2><h2>TATLI SU KEFALİ (Kasna) Nasıl Yakalanır? Bulunduğu yerler.</h2><br />
<br />
Kasna, ağzıbüyük, akçabalık adlarıyla da anılan tatlı su kefali, isminden anlaşılacağı gibi tatlı su havzalarının -özellikle berrak ve nispeten hızlı akan- çaylarında avcı özellikleriyle öne çıkan bir balıktır. Bu yönüyle orta irtifalı bölgelerin akarsularında ve bu sulara bağlantılı göllerde olta balıkçılığı açısından önem taşıyan türlerin başında yer alırlar. Güçlü bir kuyruk yüzgecine sahip olan tatlı su kefali sahip olduğu hidrodinamik vücut yapısıyla kıyının 40 metreye kadar önündeki açıklıklarda yüzeye yakın şekilde yayılım gösterirler. Bu esnada sık sık sıçrayışlar yaparak avlanan kefaller yüzey suyundaki her türlü hareketliliğe olabildiğince ilgilidirler. Tatlı su kefalinin yayılım gösterdiği meralarda, gün içerisinde, kıyı önlerine yakın olup ağaçlar tarafından gölgelenmiş alanların özellikle su yüzeyi ve yüzeyin hemen altını değerlendiren yapay yem gruplarıyla taranması kolaylıkla birkaçının yakalanmasını sağlayacaktır. Işık şiddetinin düştüğü ve güneş ışınlarının eğik açıyla geldiği sabah ve akşam üstü saatlerinde ise dağınık şekilde sürülenerek meranın hemen hemen tüm kıyısında etkinlik gösterirler.<br />
70 cm civarında boya ulaşabilen yetişkin tatlı su kefalleri, orta büyüklükteki düzgün sıralı pulları ve nispeten silindirik yapıdaki vücutlarıyla oldukça etkileyici yapısal özellikler sergilerler. Esmer tonlardaki koyu renkli sırt kısmından karın bölgesine doğru kirli beyaz, açık sarı tonlara dönüşen donu yer yer yeşilimsi mavimtırak metalik yansımalar oluşturur. Koyu renkte ki sırt yüzgecine karşılık karın yüzgeçleri ve anal yüzgeci hafif tonda turuncu renktedir. Nispeten silindirik ve uzun yapısından dolayı adaş tutulduğu (denizel) kefallerle esasen herhangi bir yakın akrabalığı olmayan kasnalar, gün içerisinde bulabildikleri hemen her türlü besini değerlendiren obur balıklardır. Her türden sucul böceği, karasal böcekleri, balık ve semender gibi amfibyumların yumurta, larva ve genç bireylerini avlayarak su bitkilerinin taze sürgünlerini ve tohum öbeklerini de iştahla tüketirler<br />
<br />
Sinek, böcek, balık taklidi 3-8 gr.lık küçük voblerlerle ve döner kaşıklarla başarılı şekilde yakalanırlar. Bunun yanında bulundukları çayların dirseklerinde rastlanan kör alanlarda şamandıralı yüzey bırakmalarının ve yemli orta su bırakmalarınında olumlu sonuçlar verdiğini belirtmeliyim. Yurt genelinde hemen hemen tüm tatlı su havzalarımıza yayılmış olan tatlı su kefalleri orman içi alanlardan, yer yer tatlı suyun denizle birleştiği mansaplara kadar çok çeşitli bölgelerde dağılım sergileyen yaygın balıklardır. Anadolu'nun güney yöresinde, güneydoğu ve özellikle Çukurova havzasında yer alan diğer bir tatlı su kefali türü de akkefaldir (Squalius lepidus). Kasnadan farklı olarak parlak gümüşi beyaz bir renge sahip olan akkefal, daha derin çatallı kuyruğu ile kasna'dan kolaylıkla ayırt edilir. Her iki türde gerek biyolojik özellikleri ve gerekse ekolojik istekleri yönünden oldukça yakın olduklarından aynı çevrelerde dağılım gösterip tek bir merada birlikte av verebilirler.<br />
<br />
<br />
YEMLER<br />
<br />
Yazarın tatlı su kefali için önerdiği olta yemleriCanlı Yemler Toprak solucanı, çekirge, sivrisinek balığı (gambusya)<br />
Taze Yemler Tavuk ciğeri <br />
Yapay Yemler no.1-no.3 arası döner kaşıklar (spinner), yemli döner kaşıklar (spinnerbait), muhtelif tip ve boyda yaş veya kuru yapay sinekler (bkz. Uçurma Balıkçılığı), böcek şeklinde ki yüzey voblerleri, 5-10 gr zokalı 4 cm'lik sasiler<br />
<br />
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGPiW75h1Qx7G4eu7hBTTzxUOwt6zi6DCLzXuvZB0BUYQ63QlKVhKJ8dRTb6G5KpWfZAaHE8eIbRHH4kjbFjD1M91dU50N4qo-upqODQXYAu5MsGR9MokJM0ubgiVbT2QuqWs2XN-QTg/s320/2ilzfhe.jpg" />Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-39109501286431074592015-01-13T01:56:00.002-08:002015-01-16T00:08:37.510-08:00Tahta Balığı Nasıl yakalanır?Tahta Balığı<br />
<br />
<br />
<br />
Akçapak, gümüş çapak isimleriyle de anılırlar. Vücut geneline hakim olan gümüş rengi sırtta esmer tonlar kazanır. Genel görünümüyle benzediği çapaktan daha küçük yapısı, yan yüzgeçleriyle karın yüzgeçlerinin turuncu kırmızımtırak renkte oluşuyla kolaylıkla ayırt edilir. Vücut yanlarında yanal çizgiyle sırt kamburu arasında yatay vücut eksenine paralel şekilde belli belirsiz 7-10 adet soluk koyu tonda bant görülebilir. Ense köküyle sırt yüzgeci arasındaki ince hat vücut geneli orta irilikte pullarla kaplıdır. Ağır akışlı nehirlerde ve göllerde küçük gruplar şeklinde yaşayan tahta balıkları, kıyı önündeki eriştelik meralarda, bitki varlığı yönünden zengin sualtı korulukları ve çevresinde yumuşak taban döküntüleri arasında kan kurdu türünden çamurda yerleşen kurtçukları, çeşitli böcek larvalarını ve diğer tatlı su yumuşakçalarını tüketirler.<br />
Küçük ve silindirik yapıda dişsiz bir ağıza sahip olan tahta balıkları toprak solucanıyla, muhtelif böcek türlerinin tırtıllarıyla, çeşitli kınkanatlılara ait tombul larvalarla ya da sinek kurtçuklarıyla yemlenmiş şamandıralı orta su veya dip bırakmalarıyla yakalanırlar. Bulundukları merada belirli alanların yemlenerek balığın etkinlik sahasında tutulmaya çalışılması şamandıralı bırakmalarla yakalanan diğer balık türlerinde olduğu gibi tahta balığı oltacılığında da olumlu sonuçlar vermektedir. Şamandıralı donamlarla yapılan oltacılık ugulamalarında hedeflenen en önemli türlerden birisi olan tahta balığının ülkemizde doğal olarak yayılım gösterdiği alanlar Karadeniz Bölgesi'nin orta ve batısı ile Trakya'daki tatlı su havzalarıdır.<br />
<br />
OLTA DONANIMI<br />
<br />
<br />
<br />
YEMLER<br />
<br />
Canlı Yemler Toprak solucanı, böcek larvaları ve tahıl sineklerinin larvaları <br />
Hamur Yemler Pişmiş ekmek hamuru<br />
<br />
<img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-8UY_F83vBxU/VLjG8utRSEI/AAAAAAAADZ8/oESn-LblnT0/s320/blicca_bjoerkna-1.jpg" />Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-38585908346283828642015-01-13T01:55:00.000-08:002015-01-16T00:10:27.845-08:00sis balığı nasıl yakalanır?SİS BALIĞI<br />
<br />
<br />
<br />
Aynı cinste yer alan kardeş türü koca ağız (Aspius aspius) gibi üyesi bulunduğu sazangiller ailesinin güneyde yaşayan ikinci etobur balığıdır. Bulunduğu iklim kuşağında yayın balıklarıyla birlikte besin zincirinin tepesinde yer alan en baskın yırtıcılardır. Yem kovalamayı kolaylaştıran ideal gövde modeline sahip sis balığının ağzı yukarıya doğru eğimli bir şekilde vücut eksenini ortalayacak şekilde konumlanmıştır. Koca ağıza göre çok daha küçük pullarla kaplı olan vücudu sırt kısmında esmer gri tondan yanlara doğru gümüş-beyaz renge döner. Dicle ve Fırat nehir sistemine bağlı olan oldukça geniş bir havzada yayılım sergilerler. Bu yönüyle ılıman ve sıcak iklim kuşağında bulunan orta yükseklikteki platolardan aşağı ovalara yol alan nehirlerin orta şiddette debili ve yatağının genişlediği barbus bölgesinden, bu nehirlerin denizle birleştiği ağır akışlı, derin ve bulanık mansaplara kadar geniş bir sahada yayılım gösterirler.<br />
Sis balığının mönüsünde bıyıklı balık, sazan, gümüş, yılan balığı gibi ağızlayabileceği büyüklükte olan ve aynı merayı paylaştığı bütün balıkların genç bireyleri, semender ve kurbağa gibi amfibyumlar yer alır. Aynı zamanda iri yetişkinlerin tıpkı turnalar gibi havzada yaşayan ördek, sakarmeke gibi su kuşlarının yavrularını yediği de bilinmektedir. Adı geçen balıkların ve amfibyumların ölü/canlı yem olarak kullanıldığı bırakma donamlarının yanı sıra, her türlü yapay yemle başarılı şekilde oltacılıkları yapılabilir. Özellikle no.4 ve üzeri büyüklükteki döner kaşıklar, yemli (sasili) döner kaşıklar, farklı ağırlık gruplarında olan yalpa kaşıkları ve meraya bağlı olmak koşuluyla yüzen özellikteki yüzeyden ve orta sudan gelen voblerler başarısı bilinen yapay yem gruplarıdır.<br />
<br />
Kullanılacak donamın Ø0,30-0,35 mm. geçmeyen polimer yapıda bir naylon monofilaman misinadan tercih edilmesi hafif olduğu kadar sağlam bir bedenin oluşturulmasına olanak sağlar. Ağızlarında herhangi bir diş yapılanması ve kesici aksam bulunmadığı için çelik tel ve benzeri malzemelerle yemin kılavuzlanmasına gerek yoktur. Ancak oltaya yakalandıktan sonra oldukça sert ve ilk başta süreklilik gösteren dönüşler yapmalarından dolayı misinanın gamlanarak zayıflamasını engellemek için mutlaka uygun kalibrede bir fırdöndünün, donamın 30-50 cm gerisinde bedenle ilişkilendirilmesi oldukça fayda sağlayacaktır. Sudak, turna ve koca ağız avı için önerilen bütün donamlar sis balığı avında da başarıyla kullanılabilir. Ağır akışlı ve bulanık akarsu meralarında olta bedeninin Dyneema standartı multiflaman olta iplerinden tercih edilmesi böylesi meralarda sıklıkla karşılaşılan hareketli ve yüzer konumda ki ilişkenlere karşı takımınızı güçlendirecektir.<br />
Ortadoğu ve Mezopotamya orijinli sis balıklarının ülkemizde doğal olarak yayılım gösterdiği alan Dicle ve Fırat Havzasının yer aldığı güneydoğu ve doğu Anadolu bölgeleridir.<br />
<br />
OLTA DONANIMI<br />
<br />
<br />
<br />
YEMLER<br />
<br />
Canlı Yemler Kurbağa, semender gibi amfibyumlar, tüm balıkların genç bireyleri <br />
Yapay Yemler Döner kaşıklar (spinner), yemli döner kaşıklar (spinnerbait), yalpa kaşıkları, yüzeyden gelen sahte balıklar (popperler), kısmen dalan sahte balıklar<br />
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKvni4ZpWiWu8zwdCYdBn4n5IKQ4Co9ir8o2NS3oBuTVXmBSaDISpPZoK7J00qWEkZw9or47Bp4YEK-dwZxYZAOkDoyupXWJW2PP7Rswfkh7q7QT8ciObw433wrdR0vWr1ymKOfTCJjw/s320/sis.jpg" />Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1282601117543507176.post-67467861479973856262015-01-13T01:53:00.000-08:002015-01-16T00:06:37.755-08:00SİRAZ (Sarıbalık) Nasıl tutulur? Siraz Balığı nerede bulunur?SİRAZ (Sarıbalık)<br />
<br />
<br />
<br />
Yayılım gösterdiği bölgelerde aptalca ve sarıbalık adlarıyla da tanınan siraz; Sazangiller ailesine bağlı (Cyprinidae) Capoeta cinsinin bir üyesidir. Ancak aynı isim benzer ekoljileri paylaşan -çoğu minör farklılıklarla birbirinden ayırt edilebilen- diğer capoeta türleri ve alttürleri içinde ortak olarak kullanılır. Yurdumuzun farklı ekolojilerine uyum sağlamış bilinen altı alttür'ü bulunan siraz, barbus zonu ve abramis zonu olarak tanımlanan orta ve yüksek irtifalı platolardan daha alçak kesimli vadilerin arasına doğru orta şiddetle akan çaylarla ırmakların geniş dirseklerle dönerek havuzlandığı meralarda varlık gösteren bir balıktır. Bu sular genel olarak, bulunduğu irtifa gereği sıcaklığı 15-17 C°nin üzerine çıkmayan en çok 1,5 m derinliğe sahip, tabanında iri ve yuvarlak taşlarla kaplı kısmen çamurlu kırmalık meralar içeren nehir yataklarıdır.<br />
Bulundukları çevrede yoğun gruplar halinde yayılan sirazlar başlarının önünde alt kısımda konumlanan ve at nalı şeklinde bir ağza sahiptirler. Silindirik ve ince-uzun vücutları ile nehirlerin endamı güzel balıklarının başında gelirler. Pulsuz ve geniş başları bu balıklara oldukça sempatik ve çocuksu bir çehre kazandırmıştır. Özellikle güney bölgelerimizdeki yaşam alanlarında çoğu zaman bıyıklı balık (Barbus spp.) türleriyle karışık populasyonlar şeklinde varlık gösteren siraz, üreme dönemi arifesinde ve ılıman mevsimlerde karın bölgesinde oldukça hoş sarılıkta yer yer turuncu kızarıklıkta renklenmeler sergiler.Çok benzedikleri ve sıklıkla karıştırıldıkları bıyıklı balıklardan farklı olarak sadece ağız kenarında ve farklı siraz türlerine göre uzunluğu değişiklik gösterebilen bir çift kısa bıyığa sahiptirler. Özellikle sahip olduğu keratin dokulu, tırnaksı dolayısı ile güçlü dudaklarını kullanarak taban dokusunu oluşturan irili ufaklı taşların yüzeyinde yetişen alg (genel anılışıyla yosun) kolonilerini ve bunların arasında gezinen küçük eklembacaklılarla su yumuşakçalarını tüketir. Sığ ve berrak alanlarda taşların üzerinde gezinen ve taşın yüzeyindeki canlı yeşil dokuyu tıraşlarken verdikleri yan yana görüntü çok güzeldir.<br />
<br />
Oldukça ürkek hayvanlar olan sirazlar, rahatsız edilmeyen tenha alanlarda yaşarlar. Sese oldukça duyarlı olan siraz, ani ses ve titreşimlere hızla reaksiyon vererek birdenbire ortadan kaybolmakta çok ustadır. Bu yüzden merasında sessiz ve sakin hareket etmek, siraz oltacılığında dikkat edilmesi gereken en önemli noktadır. Bitkisel ağırlıklı bir diyete sahip olan sirazlar, tahıl taneleriyle ve bu tahılların unu kullanılarak hazırlanan karma hamurlarla yakalanırlar. Ağızları balığın boyuna koşut olarak ortalama bir genişliğe sahip bulunmasına karşın, dar bir boşluğa bağlandığından çok fazla açılamaz ve bu yüzden sirazlar yemi ağızlamak yerine ısırıp sıyırmak suretiyle yutarlar. Bu durum iri yemleri almakta zorlandıkları anlamına gelir ki bu yüzden küçük boyda iğnelerin ve yemlerin kullanıldığı donamlar çok daha başarılı siraz avcılarıdır. Kuvvetli kafa vuruşlarıyla oltaya karşı mukavemet gösteren siraz en fazla Ø 0,30 mm yumuşak naylon bir misinanın kullanıldığı 6-8-10 numara kısa dirsekli, çapraz tek iğneli donamlarla rahatlıkla yakalanabilir.<br />
Farklı siraz türleri birbirine benzeş vücut özelliklerine sahip olsalar da hem tür farklılığı hem de mera değişimi, vücut rengi ve deseninde temel farklılıkların görülmesine neden olmaktadır. Capoeta capoeta türü sırtta esmer kahverenginden yanlarda kehribar rengine ve karında açık turuncu, kiremit rengine dönebilen sarı tonların ağırlıkta olduğu bir dona sahiptir. Capoeta capoeta angorae'nin bazı formlarındaysa renk, sırtta koyu gri-siyahken yanlarda gümüşi beyaz olup vücut geneline dağılmış düzensiz koyu renk beneklerle çilli bir desene sahip olabilir. Şamandıralı ve yemleyicili bırakma donamlar siraz oltacılığında başarısı bilinen takımlardır. Siraz donamlarında yem olarak toprak solucanı, tahıl kurtları gibi canlıların yanı sıra mısır ve farklı tahıllarının unları karıştırılarak elde edilen hamurlarla pişmiş ekmekten hazırlanan hamur topları da yem olarak kullanılırlar. Ülkemizde sirazların dahil olduğu Capoeta cinsine üye olup aynı isimle anılan diğer balık türleri şunlardır: Capoeta capoeta, Capoeta barroisi.<br />
<br />
OLTA DONANIMI<br />
<br />
<br />
<br />
YEMLER<br />
<br />
Canlı Yemler Toprak solucanı, tahıl sinekleri larvaları (kurtçuklar)<br />
Taneli Yemler Haşlanmış mısır<br />
Hamur Yemler 1-Beyaz ekmek hamuru 2-Mısır unu hamuru 3-Buğday kırığı + buğday unu + peyniraltı suyu 4-Mısır kırığı + buğday kırığı + beyaz ekmek içi<br />
<br />
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjx6iL5sokrmy0vX964zwDVbLfnwsD0hG0EZxQnrNm_A9gJE3SXXJC3wEY1fpaT6AOvkruBZ523cS8ijX69V_95eoHLNGUpTS8HNx45PRCsm5S4HRu9oICausQwTCznMHWiJ1RUnggT7Q/s200/sir2.jpg" />Usta Balıkçıhttp://www.blogger.com/profile/07112310782154389440noreply@blogger.com