bulunduğu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bulunduğu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yayın balığı Nasıl yakalanır? Yayın balığı yakalama Teknikleri.

Yayın balığı Nasıl yakalanır? Yayın balığı yakalama Teknikleri.



Yayın balığı Kelebicin (gelebicin) ve özellikle genç bireyleri için kullanılan kelebek, yaygınlaşmış diğer yerel isimleridir. Göllerin ve nehirlerin milli, çamurlu diplerinde, batak kıyılarına yakın sığlıklarında yaşarlar. Tabanda açtığı ya da bulduğu oyuklarda, çok yıllık bitkilerin kök ve gövde enkazları altında yuvalanma eğiliminde olan gececil yırtıcılar olan yayınlar gün içerisinde bu alanlarda gizlenip havanın kararmaya başlamasıyla birlikte harekete geçerler. Gerek görünümü ve gerekse ekolojisiyle güneydoğulu akrabası Mezopotamya yayınına (Silurus triostegus) ve güneyli akrabası karabalığa (Clarias lazera) benzer özellikler taşır. Ancak yan yana getirildiklerinde birbirilerinden aslında ne denli farklı oldukları rahatlıkla görülebilecek kadar farklılaşmış apayrı tatlı su türleridir. Pulsuz olan vücudu kalın derisi altında yer alan mukus bezlerinin yoğun salgısından ötürü oldukça kaygan bir o kadar da mukavimdir. Sırtının nispeten orta kısmında konumlanmış olan ve dumura uğramış oldukça küçük bir sırt yüzgecine karşılık gövdenin altında anüsün (sidikliğin) gerisinden başlayarak kuyruk yüzgeci kaidesine değin vücudu boylayan büyük bir dışkıl yüzgece sahiptir. Vücut geneline hâkim olan renk, açıklı koyulu gridir. Bazen hafif sarı-kahverengi tonlamalara sahip mermer desenli bireylerde görülebilir. Solungaçların yan ve alt kısmıyla altçene ve karın bölgesi ise koyu renkli gövde rengine karşılık kirli beyazdır.

Yayınlar, etçil beslenme alışkanlığı sergilediklerinden bulundukları havzada besin piramidinin en üstünde yer aln türlerdir. Erginleşerek yetişkin özellikleri kazanmış bir yayının tam anlamıyla hâkimi olduğu tatlı su coğrafyasında herhangi bir doğal düşmanı olmayıp gerçek ve eks*ksiz bir yüzgeçli tirandır. Özellikle Çukurova bölgesinde yer alan Ceyhan ve Seyhan havzalarında anlatılan eski hikâyelerde akarsu ve göllerin kıyıya yakın bölgelerinde taşların üzerine çıkarak devasa cüssesiyle öylece durup güneşlenen yayınlardan bahsedildiğine rastlansada müspet anlamda böyle bir gözlem yapılmamıştır. En uzun çifti ağız kenarlarına doğru üstçenede, daha kısa olan diğer iki çiftiyse altçenede yer alan tat'a ve harekete duyarlı gelişkin bıyıklarıyla -ister ölü ister canlı olsun- tüketebileceği her türden hayvansal besini -görüş imkânı sunmayan bulanık sularda bile- tam bir kesinlikle bulabilecek kabiliyettedir. Altçene üstçeneye göre biraz daha iri ve öne doğru çıkıntılı olup her ikisinde de çok sıralı ve geriye doğru kıvrılmış küçücük dişlerden müteşekkil güçlü diş tablaları yer alır. Yan yüzgeçlerinin ilk ışını oldukça gelişerek sertleşmiş ve bir yanında testere gibi dişli çıkıntılar bulunan özel bir yapı kazanmıştır. Bu yüzden iri balıkların kıyıya alınması ve bırakıldıkları zeminde zaptedilmeleri anında bu kemik dişlere sahip yüzgeç ışınları kollanarak istenmeyen yaralanmaların önüne geçilmelidir.
Yayınlar, yaşadıkları alanda taban dokusu içerisinde yer alan yumuşakçalardan, gümüş, sazan, bıyıklı balık, çapak gibi balıklara, kerevitten kurbağaya, kıyısal alanda barınan sıçan ve fare gibi yer yer suya giren kemirgenlere kadar hemen her türlü canlıyı avlayarak hayatını sürdürür. Vücut büyüklüğüne nispetle oldukça küçük sayılabilecek gözleri yaşadığı bulanık ve çamurlu meralarda seçici bir duyu olarak değer taşımaz. Bu yüzden bıyık olarak adlandırılan ağız çevresindeki duyargalar, çok fonksiyonlu algılayıcılar olarak balığın bulunduğu çevreyi fizik ve kimya yönünden yorumlayabilmesine imkân sağlayan en önemli duyu organlarıdır. Her türlü taze ve canlı yemle yemlenmiş dip bırakmalarıyla başarılı şekilde yakalanabilen yayın, yurdumuzun genelinde yayılım göstermektedir.

YEMLER

Canlı Yemler Kurbağa, yılanbalığı , gümüş , sazan , bıyıklı balık , çapak , kerevit
Taze Yemler Tavukların ve geviş getiren hayvanların sakatatı, kısmen kokuşmuş balıklar
Yapay Yemler Kurbağa ve semender şeklinde sasilere takılmış döner kaşıklar (spinner), benzer şekilde yapay yemli diğer döner kaşıklar (spinnerbait)

Turna Balığı Nerelerde Bulunur? Turna Nasıl Yakalanır?

TURNA

Turna Balığı Nerelerde Bulunur? Turna Nasıl Yakalanır?



Turna balıkları farklı görünümüyle diğer tatlı su yırtıcı balıklarından kolaylıkla ayırt edilebilen ve oldukça hızlı bir balık olan turna balığı etkileyici karakterlere ve muazzam bir görüntüye sahip balıklardır. baskınlık kurdukları her bölgede besin piramidinin en tepesinde yer alan bu yırtıcı balıklar, aynı türde diğer balıklar turna yavruları da (turnalar) dahil olmak üzere her türlü yutabilecekleri canlı üzerinden seçici davranmaksızın doymak nedir bilmeden beslenirler. hatta merada rastladıkları su kuşlarından kıyıda gezen farelere kamışlıklarda yuvalanan fareler gibi diğer küçük kemirgenlerden kurbağa ve semender gibi iki yaşayışlılara kadar hemen her türlü canlıyı, baş edilmesi zor bir avlanma baskısı altına alarak tüketirler.
Hidrodinamiğe ilgili bir mühendisi kıskandıracak nitelikteki torpil şekilli uzun silindirik vücudu yanında, vücudunun oldukça gerisinde, neredeyse birbiriyle aynı hizada ve eş büyüklüğe sahipi -altlı üstlü- sırt ve dışkıl yüzgeçleri turnanın güçlü kuyruğuyla oluşturduğu itkiyi kontrol ederek şimşek hızında atılmalar ve kısa menzilli fişeklemeler yapabilmesine olanak tanır. Hemen her büyüklükteki durgun su alanında ve ırmakların nispeten serin aktığı derin yataklı bölgelerde tek başlarına yaşarlar. Sualtındaki yoğun bitki koruluklarıyla kıyıdaki kamışlıkların etrafını seven, buralarda gizlenerek yakınından geçen canlıları pusuya düşürerek geçinen gözüpek yırtıcılardır.
Vücutları genel olarak esmer tonlu sarımtırak yeşil renkte olup -yaşa ve meraya göre değişmek koşuluyla- genç bireylerde karına doğru inen düzensiz şeritlere ve daha yaşlı bireylerdeyse iri esmer benekli karışık desenlere rastlanır. Başlarının önemli bir bölümünü oluşturarak hayli iri dişlerle donanmış büyük ağızları neredeyse dev bir ördek gagasını andıran kendine özgü şekliyle turnanın sahip olduğu en belirgin görsel karakterdi şekillendirir. Ağzın ön ucunda altçenenin üstçeneye göre biraz daha ileri çıkık olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Ağız kenarlarında, enseyle göz etrafında fark edeceğiniz küçük ve sıralı gözenekler, balığın hem bulanık suda hem de karanlıkta yakınındaki alanı fizik ve kimya yönünden algılamasına yardımcı duyu hücrelerine açılan küçük kanalcıklardır.
Yem olarak her türlü tatlı su balığı ve çaça, sardalye, hamsi gibi deniz balığının canlı ya da ölü olarak kullanıldığı şamandıralı bırakma donamları turna için yeterlidir. Bununla birlikte no.3 ve üzeri boydaki düz ve dalgalı şekilde bükülmüş döner kaşıklar, düşük hızlı sarımlarda bile kolay yalpalanan geniş ve çukur yalpa kaşıkları, yüzeyden ve orta sudan gelen 5-15 cm aralığındaki tüm yapay yemler, zokayla donatılmış sasiler ve yemli döner kaşıklar turna oltacılığında kullanabileceğiniz diğer donamları örneklemeye yeterlidir. Özellikle turuncu ve kırmızı sırtlı yalpa kaşıkları ve meraya bağlı olmak koşuluyla orta sudan sürütülebilecek 7-12 cm.lik sahte balıklar turna avında başarısı bilinen belirgin yapay yem gruplarıdır. Turna oltacılığında bırakma donamların kullanılması durumunda, bulunulan meranın tabanı su bitkileriyle kaplı olan ve tercihen kıyıdaki saz ve kamış öbekleriyle perdelenen -zayıf akıntılı veya tamamen durgun- bölgelerini denemenizi öneririm.

YEMLER

Canlı Yemler Kurbağa, semender, tüm tatlı su balıklarının genç bireyleri
Taze Yemler Kurbağa, semender, tüm tatlı su balıklarının genç bireyleri yanında benzer boy ve yapıdaki deniz balıkları
Yapay Yemler Döner kaşıklar (spinner), Yemli döner kaşıklar (spinnerbait), yalpa kaşıkları, yüzeyden gelen ve kısmen dalan sahte balıklar (voblerler)

tatlı su levreği perch nasıl yakalanır? Nerede bulunur?

TATLI SU LEVREĞİ

tatlı su levreği perch nasıl yakalanır? Nerede bulunur?


Göl ve göletlerle büyük akarsuların nispeten ağır akışlı olduğu bölgelerinde yaşayan en önemli tatlı su yırtıcılarındandır. Trakya yöresinde kaya levreği, testere gibi yerel isimlerle de tanınan tatlı su levreği bu yönüyle pilatikayla karıştırılır. Özellikle Ankara merkezli iç Anadolu yöresinde İngilizce adının telafuzu ile 'pörç' (perch yazılır) ve 'Amerikan levreği' şeklinde devşirme isimlerle anıldığına rastlansa da bunlar -geçmişten bugüne değin Türkçe bir isme sahip olan- yerli 'tatlı su levreği'miz için hayli talihsiz birer tanımlamadır. Bazen akarsuların denize döküldüğü ve acı su özelliği kazandığı mansaplarda da görülebilirler. Özellikle tabanı yer yer kayalık kırmalık meralara sahip, ağaç enkazlarına rastlanan bölgelerde dibe yakın şekilde yayılırlar.
Soğuk mevsimde farklı yaş ve büyüklükteki levrek bireylerinden oluşan kalabalık sürüler oluşturdukları bilinirken yaz döneminde daha kopuk ve bireysel davranışlar sergilerler ve sualtı bitkilerinin yoğun olduğu kıyı önündeki erişteliklere yönelirler. Yaşadıkları merada varlık gösteren her türlü küçük balık, başkalaşımını suda geçiren iri böcek larvaları, kurbağa iribaşı ve semender gibi iki yaşayışlılarla beslenirler. Vücut özellikleri açısından diğer bir tatlı su yırtıcısı olan sudağı andırılar. Bu yönden çoğu kere sudağında tatlı su levreği olarak adlandırıldığına şahit olabilirsiniz. Belirgin şekilde kambur yapı sergileyen ensenin bitiminde, ilki büyük ve sert yüzgeç ışınlarından oluşan iki adet sırt yüzgecine sahiptirler. İlk sırt yüzgecinin sivri ve sert ışınlardan oluşan karakteristik yapısı kuzey batı meralarında neden testere olarak adlandırıldığını açıklamaya sanırım yeterlidir. Bu yüzgecin -kuyruk yönünde- gerisinde oldukça koyu renkte belirgin bir lekeye sahip oluşunu tatlı su levreğinin sudak gibi kendine benzer balıklardan kolaylıkla ayırt edilmesini sağlayabilecek önemli bir görsel karakter olarak değerlendirebilirsiniz. Vücudu sırt kısmında esmer tonlarda koyu hâkî-gri olup yanlara doğru açık sarı ve kirli beyaza dönüşür. Vücut yanlarda 5-9 adet koyu renkli ve dikine inen bantla bölünmüştür. Dışkıl yüzgeç ile kuyruk yüzgeci turuncu-kırmızımtırak bir renktedir ve bu görüntüsüyle oldukça endamlı orta s*klet tatlı su yırtıcılarıdır.
Özellikle toprak solucanı ve canlı balıkla yemlenmiş her türlü şamandıralı orta su ve dip bırakmalarıyla tatlı su levreği yakalanabildiği gibi, başta no.2-no.3 döner kaşıklı yapay yemler olmak üzere zokalı sasilerle de zevkle yakalanırlar. Oldukça iştahlı balıklar olduklarından yaz periyodunda kıyıya yakın sualtı koruluklarının etrafından sürütülecek 3-5 cm.lik dalan sınıf sahte balıklarla (voblerlerle) başarılı şekilde yakalanabilirler. Doğal olarak yurdumuzun kuzey batı bölümüne giren orta ve batı Karadeniz, Marmara ve Trakya bölgelerinde dağılım gösteren tatlı su levreği, balıklandırma çalışmalarıyla iç Anadolu ve güneydoğu Anadolu bölgelerindeki çeşitli havzalara da aşılanmıştır.

YEMLER

Canlı Yemler Toprak solucanı, kurbağa iribaşı, semender, tüm tatlı su balıkların birkaç santimetrelik genç bireyleri
Yapay Yemler no.1-no.3 arası döner kaşıklar (spinner), yemli döner kaşıklar (spinnerbait), muhtelif tip ve boyda yalpa kaşıkları, dalan sahte balıklar, 5-10 gr zokalı 4-6 cm.lik sasiler


Sudak Avı Nasıl Yapılır? Sudak Nerede Bulunur?

SUDAK

Sudak Avı Nasıl Yapılır? Sudak Nerede Bulunur?





Yanlış da olsa sudakların çoğu yerde tatlı su levreği (Perca fluviatilis) olarak anıldığına rastlanır. Her ne kadar üyesi olduğu levrekgiller içerisinde sıklıkla karıştırıldığı tatlı su levreği gibi etobur beslenmeyi seçmiş ve onunla benzer ekolojileri paylaşıyor olsa da, aslen kuzeyli ve -kendine özgü- avcı yetenekleri oldukça gelişmiş olan sudak, benzersiz bir tatlı su yırtıcısıdır. Bulunduğu merada etkili bir avcı olarak varlığını sergileyen sudak yanlardan yassılaşmış ince uzun gövdesi ve sahip olduğu güçlü kuyruk yüzgeciyle sualtında hızla ilerleyerek yem kovalamayı kolaylaştıran ideal gövde dinamiğine sahip etkileyici bir balıktır. Alt ve üstçenelerde yer alan iri köpek dişleri, ağızladığı avına aman vermeyerek onu tatlı su dünyasının korkulası tiranlarından biri haline getirmektedir. Sudağın ağzı, vücut eksenini ortalayacak şekilde konumlanmıştır. Vücut rengi sırt kısmında esmer tonlarda hâkî iken vücut yanlarından karın bölgesine inildikçe belirsizleşen 8-11 arası koyu tonlu dikine bantla bölünmüştür. Gövdenin tamamı ve solungaç kapaklarının bir kısmı küçük parlak köşeli taraksı (ktenoid) pullarla kaplıdır. Kıyıya yakın alanlarda yer alan sualtı koruluklarının ve eriştelik meraların çevresinde rastlayabileceğiniz yetişkin sudaklar genellikle tek başlarınayken 15-22 cm arası boya sahip genç sudaklar ise belirli bir alanda seyrek dağılım göstererek kalabalık olmayan gruplar halinde bulunabilirler.

İlk kez Doğu Bloku'ndan kırklı yıllarda ülkemize getirilen ve bizde de eski Sovyetlerdeki aynı ismiyle anılan sudak, yurdumuzun en kuzeyinden en güneyine kadar hemen hemen tüm iklim bölgelerine taşınmış ve doğal tür kompozisyonları içerisine sıkı şekilde intibak ederek öyle ya da böyle yerelleşmiştir. Ancak son yıllarda ilk kez bırakıldıkları iç Anadolu bölgesindeki havzalarda neredeyse tükenmiş, kuzeyde ve güneyde ise sadece birkaç önemli havzada rastlanabilecek kadar azalmıştır.

Sudakların mönüsünde kerevit gibi eklembacaklı tatlı su organizmaları, gümüş, bıyıklı balık, dere kayası, tatlı su horozbinası, sazan, yılan balığı, kızılgöz, kızılkanat gibi ağızlayabileceği büyüklüğe sahip olan ve aynı merayı paylaştığı bütün diğer balıkların genç bireyleri (dubaraları), semender ve kurbağa gibi amfibyumların tamamı yer alır. Adı geçen balıkların ve amfibyumların canlı yem olarak kullanıldığı bırakma donamlarının yanı sıra her türlü yapay yemle oldukça başarılı oltacılık denemeleri yapılabilir. Özellikle no.3 ve üzeri büyüklükteki döner kaşıklar, yemli (sasili) döner kaşıklar, farklı ağırlık gruplarında olan yalpa kaşıkları ve meraya bağlı olmak koşuluyla orta sudan ve taban üzerinden sürütülebilecek -dalma kabiliyeti olan- sert gövdeli sahte balıklar (voblerler) sudak avında başarısı bilinen başat yapay yem gruplarıdır.


YEMLER

Canlı Yemler Kurbağa, semender, tüm balıkların genç bireyleri
Yapay Yemler no.3 ve üzeri boyda döner kaşıklar (spinner), yemli döner kaşıklar (spinnerbait), muhtelif tip ve boyda yalpa kaşıkları, dalan veya kısmen dalan sahte balıklar (voblerler) , 5-20 gr arası zokalı 4-10 cm.lik sasiler

KOCA AĞIZ (Akbalık) Balığı Nasıl yakalanır

KOCA AĞIZ (Akbalık)



Akbalık olarak da anılırlar. Üyesi olduğu sazangiller içerisinde güneyli kardeşi olan sis balığı (Aspius vorax) ile birlikte etobur beslenmeyi seçmiş olan yegâne üyedir. Sudak veya turna gibi oldukça etkili bir avcı olan koca ağız yanlardan yassılaşmış, güçlü bir kuyruk yüzgeciyle ilerlemeyi ve yem kovalamayı kolaylaştıran ideal gövde dinamiğine sahip etkileyici bir balıktır. Alt çenesi hafifçe üst çeneden daha uzundur ve ağız vücut eksenini ortalayacak şekilde konumlanmıştır. Vücut rengi sırt kısmında gri-siyah iken vücut yanlarından karın bölgesine inildikçe gümüşi gri-beyaza dönüşür. Gövdenin tamamı orta büyüklükte parlak pullarla kaplıdır. Orta yükseklikteki platolardan aşağı ovalara akan nehirlerin orta şiddette debiye sahip, akarsu yatağının genişlediği barbus bölgesinden nehirlerin denizle birleştiği ağır akışlı, derin ve bulanık mansaplara kadar geniş bir sahada yayılım gösterirler.
Koca ağızın mönüsünde kerevit gibi eklembacaklılar, gümüş, bıyıklı balık, sazan, yılan balığı, kızılgöz, kızılkanat gibi ağızlayabileceği büyüklükte olan ve aynı merayı paylaştığı bütün balıkların genç bireyleri, semender ve kurbağa gibi amfibyumlar yer alır. Aynı zamanda iri yetişkinlerin tıpkı turnalar gibi havzada yaşayan ördek, sakarmeke gibi su kuşlarının yavrularını yediği de bilinmektedir. Adı geçen balıkların ve amfibyumların ölü veya canlı yem olarak kullanıldığı bırakma donamlarının yanı sıra, her türlü yapay yemle başarılı bir oltacılık yapılabilir. Özellikle no.4 ve üzeri büyüklükteki döner kaşıklar, yemli (sasili) döner kaşıklar, farklı ağırlık gruplarında olan yalpa kaşıkları ve meraya bağlı olmak koşuluyla yüzen özellikteki yüzeyden ve orta sudan gelen voblerler başarısı bilinen yapay yem gruplarıdır.

Kullanılacak donamın Ø 0,28-0,30 mm geçmeyen polimer yapıda bir naylon monofilaman misinadan tercih edilmesi hafif olduğu kadar sağlam bir bedenin oluşturulmasına olanak sağlar. Ağızlarında herhangi bir diş yapılanması ve kesici aksam bulunmadığı için çelik tel ve benzeri malzemelerle yemin kılavuzlanmasına gerek yoktur. Ancak oltaya yakalandıktan sonra oldukça sert ve ilk başta süreklilik gösteren dönüşler yapmalarından dolayı misinanın gamlanarak zayıflamasını engellemek için mutlaka uygun kalibrede bir fırdöndünün, donamın 30-50 cm gerisinde bedenle ilişkilendirilmesi oldukça fayda sağlayacaktır. Sudak, turna ve sis balığı oltacılığı için önerilen bütün donamlar koca ağız oltacılığında da başarıyla kullanılabilir. Mansaplar gibi ağır ve bulanık akışlı acı su meralarında olta bedeninin Dyneema standartı multifilaman olta iplerinden tercih edilmesi aynı takıma atılabilecek dişli deniz balıklarının zorlanmadan kıyıya alınmasına olanak sağlayacaktır.



OLTA DONANIMI



YEMLER

Canlı Yemler Kurbağa, semender gibi amfibyumlar, tüm balıkların genç bireyleri, küçük kerevitler
Yapay Yemler Döner kaşıklar (spinner), yemli döner kaşıklar (spinnerbait), yalpa kaşıkları, yüzeyden gelen sahte balıklar (popperler), kısmen dalan sahte balıklar

kadife sazanı yakalama teknikleri ve yemleri

KADİFE SAZANI


Sazangiller ailesinin oldukça iyi tanınan üyelerinden birisi şüphesiz kadife sazanıdır. Deri içerisine gömülü durumda çok küçük pullara sahip olmaları vücutlarının kadifemsi bir yapıyla kaplı olduğu hissini verdiğinden bu isimle anılırlar. Öte yandan uygun açıdan vuran ışık altında sırt kısmındaki bu küçük pulların yeşil renkli simler gibi parlaması bazı yörelerde yeşil sazan olarak da anılmalarına neden olmuştur. Genel olarak sağlam görünümlü vücut hatları, kalın ve güçlü bir kuyruk kaidesi, oval bir konturla sonlanan iri yüzgeçleri ile kadife sazanlarının kendine özgü ve diğer sazan türlerinden kolaylıkla ayırt edilmesine olanak tanıyan gürbüz bir görünümleri vardır. Ağız köşelerinde bir çift bıyığa sahip olan bu balıkların koyu yeşil-kahve rengi sırt kısmından yanlara doğru açık yeşile, karın kısmındaysa sarımtırak açık yeşile dönüşen renkleri, sıklıkla rastlandıkları kıyı önlerinde kamışlık sazlık alanlar sunan meralarda kolay gizlenmelerine olanak sağlar. Aynı zamanda bazı kadifelerde vücut rengi genelinde parlak altın sarısı, sarı-yeşil yansımalı bir renklenme de görülebilir. Ancak sistematik açıdan her iki renge sahip balık da aynı türdür; ancak sarı renkteki kadifeler güzelliklerinden ötürü altın orfe adıyla anılırlar.

Kadifeler, akıntı hızının oldukça zayıfladığı akarsularda ve durgun su alanlarında yayılım sergilerler. Besinlerini çamurlu ve bitki varlığınca zengin taban bölgesinde ararlar. Çamur içerisinde yer alan -tüketebileceği özellikteki- her türlü hayvansal organizmayla, balık yumurtalarıyla, algal kolonilerle ve diğer organik döküntüyle beslendiğinden etinde hafif bir çamur kokusu duyulabilir. Bu yüzden, yakalanarak alıkonulan balıkların tüketilmesinden önce sindirim kanalının tamamen boşalması ve kokuya sebep olan metabolik atıkların solunum yoluyla atılabilmesi için, balıkların birkaç gün beslenmeksizin -yalıtılmış bir ortamda canlı olarak- bekletilmesi yarar sağlayacaktır.

Kadife sazanlarının yurdumuzda doğal olarak bulunduğu havzalar kuzey Anadolu olarak özetleyebileceğimiz iç Anadolu'nun kuzeyi, orta ve batı Karadeniz ile Trakya'dır. Ekonomik bir tür olması yüzünden benzer iklim kuşağına giren birçok göl, gölet ve baraja aşılanmış olup yayılım sahası son onbeş yılda Çukurova gibi güney bölgelerimize kadar inmiştir.
Kadife sazanlarının oltacılığında kullanılan en popüler donam yemleme tüplü dip bırakmalarıdır. Sinek larvalarıyla harmanlanmış ince buğday kırığı, buğday unu ve bir miktar topraktan oluşan karışımla yemlenen yemleme tüplü bırakma donamları kıyı önü alanlarda verimli şekilde kullanılırlar. Aynı şekilde toprak solucanı, tatlı su midyesi ve iğneye takılabilecek büyüklükteki her türlü sinek larvasıyla yemlenmiş şamadıralı bırakmalar da kadife için kullanılabilir.

OLTA DONANIMI





YEMLER

Canlı Yemler Toprak solucanı, tatlı su midyeleri, her türlü sinek larvası (kurtçuklar)