kasna etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kasna etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Şamandıralı olta ile sazan avı teknikleri

Aynalı Sazan Avlama Teknikleri

Pullu Sazan Nasıl Yakalanır

Şamandıralı olta ile sazan avı ayrıntılı bilgi


Bu yazımızda sizlere şamandıralı olta ile sazan avının inceliklerini detaylarını
değişik varyasyon ve farklı sazan avı tekniklerinden bahsedeceğim. Daha önceki
yazımda sizlere detaylı anlatımını yaptığım Şamandıralı olta nasıl yapılır
başlıklı konumuzda bahsettiğim. Şamandıralı oltalarla sazan avının üçlü dip
oltası veya boili gibi sistemlerle yapılan sazan avlarından avantajlı ve
dezavantajlı yönlerini tecrübe edindiğim kadarıyla yanlış bilinen hususlarıda
aydınlatmak istiyorum. Öncelikle şamandıralı oltalarla yaptığımız Sazan
avlarının beklemeli avlara nazaran daha fazla heyecan aksiyon içerdiğini ve
oldukça fazla hareket gerektirdiğini bu avlanma yöntemine başlamadan önce
bilmeniz gereken önemli bir derat olduğunu hatırlatmam gerek. Kimimizin yöresel
ağızla mantar oltası mantarlı olta dedikleri yani şamandıralı oltaların
sanıldığı kadar basit bir varyasyonu yoktur bilakis bu türlü oltaların
kalıplaşmış sistemlere göre birçok değişik kombinasyonla dizayn edilip farklı
yem türleri ve dahası hemen hemen bütün tatlı su avlarında başarılı olduğu
kesindir. Özellikle sazanların yakalanmasında aksiyonu ve heyecanı Şamandıralı olta kadar fazla olan başka bir olta düzeneğinin olduğunu düşünmüyorum hatta tam
olarak eminim. Gençliğin verdiği dinamiklikten mi kaynaklanıyor bilemem ama bana
beklemeli sazan avları her zaman sıkıcı bayan heyecansız ve bi o kadar bunaltıcı
gelmiştir. Beklemeli sazan avı yapan amcaları göl kıyısında gördüğümde dahi
içimi bir sıkıntı kaplıyor. Özellikle boili sisteminde oltanızın düzeneğini
kurup oltalarınızı meranızda suyla buluşturduktan sonra beklemekten başka nasıl
bir aksiyonunuz olabilir? Oltaya zili takıp kitap okumaktan başka yapacak bir iş
anca çay demlemek olabilir ki.. avımınızın bütün heyecanını sazanları gözlemleme
şansını pratik zekamızı kullanarak sazanların sezgilerini manüpile etmeye
çalışarak sürekli bir aksiyonun içinde olmak varken boililerle yada üçlü dip
oltalarını kullanarak av yapmak hatta bunun adına avlanmak avcılık demek pek
içimden gelmiyor. Tabiki bu sistemler kötü demiyorum diyemem zaten çünkü benimde
bazen şamandıralı oltaların iş yapamadığı yada gölün balık yapmadığı bazı
mevsimsel yada farklı çevresel faktörlerin etkisiyle üçlü dip oltası ve boili
sisteminin ortası farklı bir hırsız olta düzeneği kullandığım olmuştur. Dipten
avlanmayı sazanlara yakıştıramadığım için bu muazzam güzellikte ve özellikte
balığın bu şekilkde yakalanması pek bana uygun değil. Sadece Sazanlarda bulunan
bazı karakteristik özellikler bu balığı benim için özel bir yere koyuyor. Diğer
omnivor tatlı su balıkları bıyıklı bekir tatlı su kefali kasna gibi seçicilik
tat alma su sıcaklığı hava şartları ve çevre şartlarından avcılığının da
etkilenmesi söz konusu olsa da bağzı püf noktalarını bildiğiniz takdirde sazanı
her mevsim ve her şartta tasmalayabilmeniz onu farklı bir yere taşıyor. Diğer
tatlı su balıkları olan avcı predatör yırtıcı balıklardan olan sudak tatlı su
levreği perch ve turna herzaman aynı sistemle yani şamandıralı oltalarla
yakalanabiliyor olsa da tamamen farklı kategorilerde olan balıklardır. Bu
tatlısu yırtıcı balıkların karakteristik özellikleri avlanma şekillerine daha
sonra uzun uzun değineceğim. Sazan balıklarının benim için bu denli özel
olmasında en büyük etkenlerden birisi belkide tatlu su canlıları içinde en zeki
balıklardan birisi olmasıdır. Zira baili yada üçlü taban oltalarında gafil
avlamaktan ziyade sazanın hareket ve tavırlarını tepkilerini gözlemleyerek
avladığınız takdirde diğer balıklardan keskin bir çizgi ile bu farklılığını net
olarak görebilirsiniz. İşte şamandıralı sistgemi özel kılan en güzel olayda
budur. Yakalamak istediğiniz sazanınızı gözlemleyip ona göre hamle yapma şansı
vermiş olmasıdır. Bu çok önemli bir detaydır. Merada bulunan sazanlardan
karakteristik tavırlarını öğrenme ve istatistik oluşturma şansı elde etmeniz
içinde gerekli ve özel bir sistemdir şamandıralı olta takımı. Bu noktaya kadar
neden şamandıralı oltayla ile sazan avı sorusuna tam net bi cevap bulamadı
iseniz şamandıralı olta ile sazan nasıl yakalanır bölümünde umarım aradığınız
yanıtı bulursunuz. Önceki konumda ayrıntılı olarak tarif ettiğim Şamandıralı Olta Nasıl yapılır? konumu okuduysanız bu takımın nasıl kurulacağını
biliyorsunuz demektir ve ben konuya bu varsayıma dayanarak devam edeceğim.
Yinede okumayanlar için kısa bir bilgi vermem gerekirse bu bizim kullanacak
olduğumuz bu şamandıralı oltalarda bilinen düzeneklerin aksine farklı bir
kombinasyon kullanmamız gerekmekte. Bu tip bir oltanın çok çeşitli düzenekleri
olamayacağı düşünülse de durum tam tersidir. Kullanacağımız oltanın sistemdeki
her bir ayrıntı olmazsa olmaz olduğu için tekrar ediyorum. Şamandıramız
mininanın ortadan geçebildiği en az altı tane stoper kullanacağımız sekiz gram
ve altında zeytin kurşunu olan oldukça hafif hassas ve avcı bir olta
düzeneğidir. Bu oltanın en ayırt edilebilir özelliklerini sıralamam gerekirse
misina şamandıramızın içinden misinanın direkt olarak geçmesi bize uzun sert ve
karmaşık atışlarımızda dahi misinanın oltamızda kullandığımız şamandıramızın
tepesine takımımızın takılıp bizi tekrar atış ve yem tazeleme zahmetine
sokmayacak olmasıdır. Bu bize her türlü atışımızda isabet oranı ve rahatlık
sağlayacak ve kullandığımız monoflament misinanın takla atıp havada düğüm yada
dolaşma riskini minimuma indireceği için önemli bir husustur. Buna mukabil
delikli zeytin kurşunumuzu hem alttan hem üstten fırdöndünün üzerinde
ayarlanabilir bir pozisyonda olması gerekiyor. Geri kalan ayrıntılar sizin
tercihleriniz ve tecrübe edinerek daha iyisini yapabileceğiniz teferruatlardır.
Bu sistemde sazan yakalamaktaki amacımız sadece balık yakalamak değil
yakaladığımız sazanı yakalamadan önce ve yakaladıktan sonraki gözlemlerimizi bir
sonraki avımızda tecrübe edinmiş olarak kullanmak mecburiyeti yaratması
heyecanın ve aksiyonun hiç kaybolmamasında önemli bir noktadır. Oltamızı elimize
alıp gittiğimiz her merada avlağın birçok kıyısını yayan tarayarak uygun noktayı
bulmaya çalışacak olmamız balık avımıza ekstra bir dinamizm katmakla birlikte
takımızın pratik ve hafif olması meradan meraya bir trekking edasıyla rahatlıkla
dolaşmamızı sağlayacaktır. Sürekli gittiğimiz bir meramız varsa eğer çevre
yapısını az çok analiz etmişizdir derin ve sığ bölgeleri göz ucuyla taramış otlu
bölgeleri sazlık alanları taşlı kayalı tabanları meramızdaki dip oltası yada
boili kullanamayacağımız birçok heri hafızamıza kazımışızdır. İşte bu noktada
şamandıralı oltamızın mucizevi özelliği kullanılabilir avlak kullanılmayacak
avlak diye dertlerimin gölün derin sularına gömülecek olması tabiki bir
avantajdır. Yinede bu takımın her türlü avlak şartlarında meraları ayırt
etmeksizin kullanılıyor olması her yerde kullanabileceğimiz anlamına gelmez. Bu
takımı kurmaya niyetlenmiş yada kurmuşsanız beklemeli avlarda olduğu gibi
balıkların gelip yemimizi bulmasını beklemekten ziyade bizim gidip balıklardan
onlara sunacağımız el emeği yaptığımız yemleri onların garsonuymuşuz gibi
masalarına götürmektir. Yani bu teknikle avlanan biri balıkların keyfini
bekleyip yeme gelmesini beklememeli bizzat yemi balıklara götürmelidir ki hızlı
ve etkin bir av yapma şansı yakalayabilsin. Burada gezici konumda olan sazan
değil bizim olmamız gerekmekte. Bu bize birkaç tane ters köşe durum yaratır
bunlardan en önemlisi dip oltaları merada balık vermeye başladığı zamanlarda
yani sabah ve akşamüzeri bu yoğunluk oldukça artar bizim bu takımla balık alma
şansımız biraz azalır yani azalır dediğime bakmayın dip oltası kadar şansımız
azalır zira bu sistem klasik dip oltası ve boililere nazaran kat be kat daha
avcıdır. Hatta o sistemlerin tamamen balık vermeyi bıraktığı saatler şamandıralı
olta takımımız için altın değerinde saatlerdir. Bu konu üzerinde durmamız
gereken istisnai ve özel bir durum olmakla birlikte çok uzun yıllar
gözlemlediğim istatistiksel olarakta yanılgı payı olmayan bir bilgidir. Sazanlar
sizin de malumunuzdur ki gezmeye başladığı saatlerde taban oltaları boililer ve
dip takımlarının tamamı az çok iş yapmaya başlar öğlen güneş tepedeyken
neredeyse vuruş alınamaz takımlara bi sessizlik hakim olur. İşte bu noktada
bizim için fırsat zilleri çalmaya başlayacaktır. Zira sazanlar bu saatleri
ikindiye kadar sığ sularda otluk alanlarda hareketsiz bir şekilde istiraat
ederek geçirirler. Öncelikli olarak yapmamız gereken sık ziyaret ettiğimiz
meralarımızda sazanların istiraat ettiği noktaları gözlemleyip not almak olmalı
bu istatistikler bize ilerki zamanlarda hem fikir verecek hem zaman kazandıracak
hemde daha az yorulmamızı sağlayacaktır. Benim meralarımda tespit ettiğim
noktalarda sazanlardan daha önce bu noktalarda bazı modifiyeler yapmam kamuflaj
açısından bana birçok fayda sağlıyor. Bu anlatacaklarımı sizinde denemeniz
yararınıza olacaktır. Avımızın bu altın saatleri başlamadan önce pozisyon almayı
gözümüze kestirdiğimiz yerin suyunu bulatmamız sazanlar bu noktalara toplanmaya
başlamadan önce yapmamız gereken ilk şeylerden biridir. Zira suyu balıklar zaten
oraya toplanmışken bulatmaya çalışmak bütün balıkların o bölgeyi terketmelerine
neden olur. Suyu neden bulattığımız konusu aklınıza takılmış olabilir bunun
birçok nedeni olmasıyla birlikte ben sadece iki önemli nedeni yazarak sazanları
nasıl manüpile ettiğimizi anlatayım. Birinci nedenimiz tabiki kamuflaj için
oldukça önemlidir. Sığ sularda sazanlar derin sularda olduğundan çok daha ürekek
ve huylu olurlar ama bulanık su sazanın en azından görme duyusunu minimuma
düşürür ikincisi ve asıl sebep ise sazanlar bulanık suyu hele hele sığ sulardaki
bulanık suyu aşırı derecede merakla içlerine dalıp incelerler zira diğer
sazanların milek altından canlı yem kurtçuk aradıkları bi kaynak buldukları
hissi uyandırdığını tahmin ediyorum gözlemlerim tamamen bu tezimi doğrular
nitelikteydi ve normal şartlardan her zaman daha iyi sonuç vermiştir. Yani bu da
demek oluyor ki eğer suyu bulatmışsak kesinlikle solucan ya da toprak kurdu
kullanmamız şansımızı yüzde yüz artıracak bir faktördür. Bütün bu şartları
oluşturduktan sonra dikkat edilmesi gereken en önemli unsur maksimum sessizlik
ve minimum harekettir sazanlar sadece iyi bir görme duyusuna sahip değil ayrıca
sese insan kadar duyarlıdır sazanların neredeyse vücudunun her iki tarafında
hareketi titreşimi algılayan sensör görevi gören sinirlerle kaplıdır. Yani
kıpraşmasak dahi ses çıkamarmamamız gerekiyor çünkü ses dalgasının yarattığı
titreşim sazanımızın orayı aniden terketmesine neden olur. Bu noktada çok
dikkatli ve soğukkanlı hareketlerle avımıza yaklaşmamız gerekmekte. Tabiki
burada bizimde bütün duyu organlarımızı sazanlar kadar olmasada iyi kullanmamız
gerekiyor bu yarattığımız suni ortamda hakim olduğumuz alanı çok iyi gözlemleyip
sazanın yerini tespit ettikten sonra düzgün bir atışla yemimizi balığın en az
5-10 metre daha ilerisine düşürüp görüntü aldığımız yere doğru yavaş ve sakin
hareketlerle balığa yaklaştırmamız yeterlidir. Zaten sazanımızın o yemin suda
hareket ediyor olduğunu anlaması güç olmayacak merak edip ya kapacak ya da
kaçacaktır. Genellikle bu şartları oluşturmuşsanız ikinci söylediğim kesinlikle
geçersizdir. Bu şartlarda sazan solucan gibi bir nimeti asla geri tepmez. Eğer
meranızda bu şartları oluşturabilecek avlak bölgeler yoksa eğer keyfe keder
avcılık hem bu kadar zahmetli olmuyor hem daha fazla heyecanı içinde
barındırıyor şimdi anlatacaklarım bu sistemin kullanılması gereken asıl amacı
teşkil etmektedir. Ve bu olta takımı kesinlikle bu amaca göre dizayn edilip
tasarlanmış ve her zaman başarı sağlamıştır. Ne yapmanız nasıl yapmanız
gerektiğini ayrıntılı bir şekilde anlatmaya başlıyorum. İlk tavsiyem size
ağırlık yapabilecek bütün fazlalıklardan kurtulun. Fazlalıklardan kurtulun
derken yanlış anlamayın yanınıza en az hatta neredeyse oltanızdan başka bir şey
almamanız gerekiyor. Çünkü yanınıza aldığınız her bir fazlalık sizin elinize
ayağınıza sürekli dolaşacaktır. Bu sorunu ben şöyle aştım yanıma sadece askılı
bi matara alıyorum su ihtgiyacı için ve yemi yani solucanı talımak için kemerime
bağlayabildiğim bez bi kese yaptım. Bez kese solucan taşımak için gereklidir
zira ölü solucan hiçbir işimize yaramaz solucanlarımız ne kadar diri ve
hareketliyse o kadar fazla şansımız artacaktır. Solucanların ölme riskinden
bahsederken önemli bir detayı atlıyordum bu avın en iyi ve kesin sonuç verdiği
aylar temmuz ve ağustos aylarının en sıcak saatleri olan öğle ve ikindi
arasıdır. Zira göl kenarında sığ yerlerdeki otluk alanlar bizim bu avı icra
edebilmemiz için gereklidir ve sazanlarda bulunan bu zaafiyeti kullanmamız için
bu bölgeleri iyi gözlemlemiz gerekmektedir. Yanıma aldığım bütün malzemeler bu
kadar. Çünkü her zaman hareket halinde ve çok hızlı ve sessiz hareket etmek bu
işin en önemli püf noktasıdır. Bu şartlarda elinize hafif şamandıralı takımımızı
alıp mera seyahatimize başlıyoruz. Merada bu otluk alanları hakim bi noktadan
göle yaklaşmadan gözlerimizi ve kulaklarımızı dört açıp hareket ve görüntü alana
kadar yavaş hareketlerle gezintiye çıkıyoruz. Üzerimize genellikle haki ve yeşil
renklerin olduğu kıyafetler giymemiz bizim için ekstra bi avantaj
oluştguracaktır bu notuda yeri gelmişken düşeyim. Sazan zaten o mevsimde ve o
saatlerde bizim öngördüğümüz yerlerde yani otluk ve sığ alanlarda dinleniyor
olacaktır. Görüntü aldığımız anda hiç acele etmeden paniye kapılmadan yavaş
hareketlerle atış yapabileceğimiz ayrıca kamufle olabileceğimiz en azından
barajdaki otları önümüze alarak sessizce yaklaşıp atışımızı mümkün olduğunca
ağır hareketlerle yapıyoruz. Yalnız böyle bi atışı kesinlikle sazanın tam
tepesine yapmayın anında o alanı son hızla terkedecektir buradaki amacımız zaten
balığı ürkütmemek. Hiç acele etmeden yine yavaş yavaş yemi balığa doğru bikaç
karış hareket ettirdiğimizde zaten o bölgede tespit ettiğimiz sazanın eğer
ürkütmemişsek o yemi kapmama gibi bir şansı yok. Kesinlikle her durum ve şartta
sazanın bu yemimizi kapması olasıdır. Şuna emin olun ki sazanların tokluk hissi
ya hiç yok ya da oldukça obur balıklardır. Böyle bir ortamda görüntü aldığımız
sazanın o yeme atlamama gibi bir durumuyla daha önce hiç karşılaşmadım. Tabiki
buradaki maharet sessizlik ve kamufle olma durumudur. Sazanların kör noktalarını
ve hareketlerinizi nasıl yapmanız gerektiğini birkaç tane kofana sazanı ürkütüp
kaçırdıktan sonra zaten kendiniz tecrübe edip öğreneceksiniz. Daha yumuşak
atışlar yapmaya başlayıp daha soğukkanlı ve yavaş hareket etmeyi alışkanlık
haline getireceksiniz.. suyun üzerinde 30 kiloluk derya kuzusu sazanı
gördüğünüzde kalbiniz güm güm atsada heyecanınızı kontrol altında tutmayı
öğreneceksiniz. Evet işte işin tam olarak özü de bu böyle bir av size çok fazla
şey öğretecek sadece sazan avlarken yaşayacağınız heyecanı değil günlük
hayatınızda bile duygularınızı kontrol etme yetisi kazandıracaktır. Emin olun bu
tecrübelerin her biri günlük yaşantınıza direkt olarak sirayet edecek
özgüveninizi artıracak başarmak için emek harcamayı sabretmeyi beklemeyi kaçan
fırsatların sadece kaçmış bir fırsat olduğunu ve o kaçan fırsatların her birini
daha fazla dikkat ve özen göstererek tekrar elde edeceğimizi öğretecek ve
hatılatacaktır. Bu noktada bu işi sadece amatör olta balıklıcılığı ile
tanımlayıp sınırlamak yavan ve yetersiz kalacaktır. Amatör balıkçı olmak demek
her koşulda kesinlikle sonuca ulaşmak demek değil gelinen noktada bize neler
kazandırdığını görmek anlamak ve bu kazanımları hayatımıza pozitif etki edecek
şekilde kullanabilmeyi öğrenmek demektir. Şamandıralı oltayı elime aldığımda ben
sadece olta başında balığın gelmesi noktasında sadece sabretmeyi değil bütün
algılarımı hem zihinsel hemde fiziksel olarak en üst seviyede kullanabilmeyi bu
tecrübeleri hayatıma uygulamayı en büyük kazanımlar olarak görüyorum. Bu arada
yazımı noktalamadan önce oltamızdaki kullandığımız iğneden hiç söz etmediğimi
farkettim yazıyı bağlamadan birazda bundan söz ederek konuyu noktalayım.
Oltalarımın hemen hemen hepsinde sazanla ilgili olanlar tabiki sırtı çentikli
kısa pala 3 yada 4 numara iğlerden kullanıyorum bu iğnelerin canlı yemi tutma
özelliği oltamızla atışlar yaparken mümkün olduğunca düzgün atışlar yapmamızı
sağlar. Tabiki düzgün bir atış yapmak oltamızın ucundaki iğnenin yemleri genellikle yemim solucan olur kuvvetli
bir şekilde tutabilmesinin verdiği özgüven ve hareket kabiliyeti ile mümkündür.
Yemi tutmakta sıkıntı çıkarabilecek iğnelerin hemen hemen her avda sıkıntı
çıkardığıda zaten malumunuz işte bu yüzden kısa palalı sırtı çentikli iğnenden
yemin sıyrılmasını engelleyen faktörleri barındırması bize çok fazla fayda
sağlayacaktır.. ve tabiki oltamızdaki iğne ne kadar kamufle olursa pala ve uç
kısmı yemle kaplanırsa bizim için o kadar iyidir. Genellikle olta iğnesini siyah
nikel tercih edin metalik renkte olan olta iğneleri suyun içinde parmala yapar
ha keza fırdöndümüzde aynı şekilde özellikle koyu renkte siyah nikel olmalıdır.
İğnede en ufak palaklık fırfırda da aynı kurallar geçerlidir. avladığımız
bölgede tek bi sazanı ürkütüp kaçırsa diğerleri de peşinden ışık hızıyla
uzaklaşacak ve yemlenmeyi keseceklerdir. Bu yüzden olta iğnemizin kamuflesi çok
önemlidir. hatta dayanıklılık bile olta iğnesinin kamuflesinden sonraki bir
meseledir. Olta iğnelerimizi ne kadar iyi kamufle edersek av başarı oranımızda
balığın iğneye üşme olasılığıda o kadar yükselecektir. Ben genellikle bütün
iğnelerimi mat koyu yeşil renkte apolar yani sudan etkilenmeyen boyalarla yemin
sıyrılıp palanın gözükme olasılığına karşı boyuyorum ve çokta etkili olduğunu
söylemem hiçte abartılı olmaz. Modifiye etmeye değer gördüğünüz bu balık avlanma
yöntemine uygun iğnelerin bağzılarını boyayıp yanınızda bulundurun dev bi sazan
takımda kullandığınız tek iğneyi alıp gidebilir. Konu bundan açılmışken ben ben
olta iğnelerinin iç çentik kısmını bu tür risklere karşı eğeleyip düzeltiyorum
zira herhangi bi sazanın ağzında kalan kopmuş bir iğne o canlının hayatına son
verebilir. iğnede çentik olmaması sazanın iğneyi çabucak türükürmesini
sağlayabilmek adına bu işlemi yapmayı kendi adıma zaruri bir işlem olarak
görüyor ve uyguluyorum. Benim için o canlının hayatı balık avından yada
başarıdan çok daha önemli bir unsurdur. O yüzden ki hiçbir avımda eğer bi kaza
olupta bu isteyeceğim en son şeydir bu yüzden azami dikkatli olurum eğer balığın
hayatı son bulmamışsa suya tekrar ivedilikle iadesini sağlarım. Hiçbir balığı
yanlışlıkla öldürmedikçe alıda koymam. Benim için orada oltama gelmese bile
gelebilecek olduğu ümidinin yaşattığı heyecan bile fazlasıyla ödül sayılır.
Sizede tavasiyem bu olsun balık avlarınızdan bu şekilde heyecan duymaya keyif
almaya bakın gerçek huzur ve dinginliği bu şekilde hayatınıza sirayet ettiğini
yaşayarak görecek ve anlayacaksınız. Amatör balıkçılık mevzusuna tek taraflı
bakmamak lazım bütün algılarınızı ve akıl vicdan erdem gibi hazineleri bir arada
kullanmanıza olanak tanıyan hayatınızın özel bir parçası olarak tanımlarsanız bu
iş olur. Hem balık tutmaktan hem de hayatınızdan bütün stresi bir kenara atıp
yeni bir pencereden bakmayı öğrenecek öğrendiktede yaşamdan keyif almayı
bileceksiniz. Saygılar ve selametler iyi avlar dilerim







Alakalı başlıklar:
sazan avlarken nelere dikkat edilmeli
Aynalı Sazan avının püf noktaları
Sazan Avında kullanılan olta çeşitleri
Aynalı Sazan nerede avlanır
Sazan bulunan göller

Şamandıralı Olta Nasıl Yapılır?

Şamandıralı olta yapımının püf noktaları

Şamandıralı olta yapımında hangi malzemeler gerekli?

Şamandıralı olta nasıl yapılır





Sazan Avcısı blogu için kullandığım şamandıralı olta takımınmın
özelliklerinden bahsedeceğim. Amatör olta balıkçılığına yeni başladıysanız ilk
karşılaştığımız sorunlardan bir tanesi verimli ve avcı olta takımlarının nasıl
hazırlandığı ile ilgilidir. Bugünkü yazımızda Şamandıralı olta takımınız nasıl
ve ne için bu şekilde olmasıyla alakalı olacak. Birçok amatör balıkçıya göre
endüstüri haline gelmiş bu pazarın uydurduğu modaya bağlı kalıp sırf tüketici
olmak adına yapılan verimsiz bi o kadar pahalı durduk yere ağır masraflar
çıkaracak gereksiz gördüğüm piyasada değeri araba fiyatlarıyla yarışan takımlar
yerine basit ucuz makul ekonomik ve hepsinden daha etkili olduğunu düşündüğüm
Şamandıralı olta takımı nasıl yapılır ona değineceğim. Amatör olta balıkçılığına
yeni başlamanız ya da uzun sürelerdir amatör olta balıkçılığı yapıyor dahi
olsanız size sunulan seçeneklerin çok dışına taşıyor olduğunuz anlamına gelmiyor
zira bu genel eleştiriyi şu yüzden yapma ihtiyacı hissettim. hemen hemen her
gittiğim avlakta merada karşılaştığım amatör olta balıkçıları ki
karşılaştıklarım genellikle sazan avcıları oluyorlar her zaman pahalı sazan
takımları ile sırf şatafatlı reklamlarda hatta av kanallarındaki bazı
programları izleyip bütçelerinin büyük bir kısmını bu kadar gereksiz taşıması
zor çok fazla ayrıntı ve teferruatı olan olta takımlarına ayırıyorlar. Hayır bu
işin yıllardır içinde olmasam ben de o programların birer viral reklamdan ibaret
olduğunu anlamazdım. Ama işte bunlar hep kapitalist sisteminin yarattığı
alışveriş canavarları için birer yem. Bu durumda avlanan sazan olmakta var işin
içinde. Bu viral reklamlara aldanıp alışveriş yapanların birçoğu avladıkları
şeyin sazan olmadığına bilakis sizi sazan gibi avladıklarının farkına varmanızı
istiyorum. Bu insanlar öncelikle sizin algılarınızı değiştirip yurt dışındaki o
nezih yapmacık göllere bıraktıkları ki bana göre havuzdan başka hiçbir şeye
benzemiyor içerisine bıraktıkları kofanaları anaç büyük iri sazanları hatta
mersin balığı bile çıkıyor arada kullandıkları sistemin başarısını anlatıp
duruyorlar. Lakin o türlü bir beslenmeye şartlandırılmış bu hayvanlar
akvaryumdan bi farkı olmayan yerde tek düze bir rejimle çok uzun sürelerde boili
denen kaba yeme mecbur bırakılıyorlar. Burada lafım boili sistemine değil zira
boili sistemi etkili ve oldukça zekice tasarlanmış bir sazan avı takımıdır.
Burada dikkatinizi çekmek istediğim nokta boşa para harcadığınız onca düzeneğin
yanında birde boili tatlandırıcı boili kokusu boili aroması gibi inanın bana
hiçbir etkisi olmayan sırf para tuzaklarına itilmemenizdir. İnatla boili sistemi
kullanmak isteyen arkadaşlarım için ilerki konularımda etkili sonuç veren
tamamen test edilmiş gözlemlenmiş istatistiki verilere dayanan boili tarifleri
vereceğim. Ama bana soracak olursanız en etkili ve en fazla av keyfi veren
sistem nedir diye hiç tereddüt dahi etmeden şamandıralı olta takımı derim.
Şamandıralı olta takımının ucuz maliyeti bi tarafa pratik ve bir o kadar
taşıması hazırlaması yapımı kolay olması bu sistemi ısrarla tercih etmemdeki en
büyük nedenlerden bir tanesi. İkinci nedeni ise tabiki şamandıralı olta
takımının diğer sistemlere göre çok daha avcı olmasıdır. Tabiki şamandıralı olta
takımının avcı olabilmesi için nasıl hazırlandığının çok büyük bir önemi var. Bu
sistemi hazırlarken en ufak değişken meradaki avınızı etkileyebilecek büyük
sorunlarla sizi yüz yüze getirebilir. Aşağıya fotorafını da eklediğim kendi
kullandığım şamandıralı olta takımını için kullandığım malzemeleri sıralayarak
bu sistem nasıl yapılır tarif etmeye başlıyorum. Olta kamışı olarak 8-30 atarlı
daiwa marka teleskobik spin kamış kullanıyorum. Olta kamışının boyu 1.70-190
arası herkes için 240’ın üzerinde olmamalı ben daha hafif olması adına 2.10
daiwa kamış kullanıyorum. Ve bu aradaki 30 santimlik kısalık anlatacak olduğum
sistemde kesinlikle negatif bir etki yaratmıyor. Gönül rahatlığı ile boyunuz 190
üzeri değilse pekala 2.10 kullanabilirsiniz. Olta makinesi tercihim fiyat
performans olarak araştırıp birçoğunu gbizzat alıp balık avlarımda deneyip test
ettiğim olta makineleri içinde en iyisi olan okuma safina 40 spin olta makinesi.
Takım hakkında gfiyat vermem doğru olmaz ama ortalama bir olta takımından çok
daha hesaplıdır. Bugünün şartlarıyla yakın bir meraya kendi aracınızla gidip
gelme masrafınız kadar ancak tutar. Yani her türlü riske edilecek kadar minik
bir para. Bundan sonraki malzemelerimiz daha fazla önem arzediyor bu sistemde
monoflament misinadan başkasını kullanamayız dynema örgü misinalar kesinlikle
şamandıralı olta takımı için uygun değildir. Çünkü şamandıramızı ve kurşunumuzu
sabitlemek için boncuk stoper kullanmamız gerekmekte yoksa bu takımın avcı
özelliği olan stabil düzeni kurmamız imkansızlaşır. Benim tercih ettiğim
monoflament misinalar genellikle kök yeşili yada siyahtır. Şamandıralı takımla
kıyı avcılığında önemli bir husustur. Kıyıya yakın olan yosunlar ve göldeki
otlar genellikle bu renkte olacağı için balığımızı huylandırıp kaçırmayacaktır.
Tercihen 0.28 ile 0.33 arası avladığınız balığın cinsine göre ki bu teknikle
alabalık turna kefal kasna sudak levrek ve benim vazgeçilmez favorim aynalı
sazan avınıza göre seçmenizdir. Sazan avında genellikle daha dirençli olan 0.33
milimetre misina kullanıyorum. Misina bobinini içini ılık su ile doldurduğunuz
bir kovaya bırakarak sararsanız ilk sarımda oluşan gam bu sayade olmayacaktır.
Bu püf noktasını biyere not ederseniz ilerde herzaman işinize yarayacaktır. Olta
kamışımıza makinemizi takıp misinamızı makineye sardıktan sonra misinayı
halkalardan geçirip sırasıyla 2 stoper bir adet içten geçmeli 8 gram taşıyabilen
olta şamandırası sonra 2 adet stoper daha en 8 gramlık zeytin kurşun ve altına 2
adet daha stoper takıp ufak bi fırfırla takımımızı tamamlıyoruz. Şu anda
içinizden neden bu kadar stoper taktık ne gereği var diye düşünenler için
hatırlatma yapayım. Bu stoperler bizim hem şamandıramızı hemde kurşunumuzu sabit
tutmaya derinliği o anki şartlara göre hemen ayarlamamıza yarayacaktır. Bu
sistem için bir dipnot düşmem gerekirse bu şamandıralı olta sistemimizde
genellikle solucan kurt sinek arı gibi canlı yemlerin suyun içinde doğal bir
şekilde süzülmesi içindir. Su içinde asılı kalmış canlı bir yem balık türü
farketmeksizin karşı konulamaz derecede çekicidir. Bu yüzden fırfırımız oldukça
ufak zor farkedilebilir olmalı ve kurşunumuz neredeyse şamandıranın tam altına
kadar yukarıda tutulmalı ki yemimiz suyun içinde doğal bir süzülme etkisi
yakalayabilsin. Bu olta takımının en avcı özelliği de zaten bu mantık üzerine
kurulu tecrübeye dayalı bir bilgi birikimiyle oluşmuştur. Fırdöndüden sonra
kösteğimiz ve inemizle takımı tam olarak tamamlamış olacağız ve bu noktada yine
size bazı dikkat etmeniz gereken hususları anlatacağım. Kösteğimiz misina
bedenimizden her zaman biraz daha ince olmalı mesela 0.33 beden kullanıyorsak
köstek ipi 0.30 olumalıdır zira olta iğnemiz oduna çalıya taşa kayaya kütüğe bi
şekilde takılmışsa burada kaybedeceğimiz sadece tek bir tane iğne olur. İnce
olan köstek ipi koparak bedeni ve takımın tamamını kurtarmış oluruz. Gerçi
şamandıralı olta takımının dip oltası kadar takılma riski yoktur hatta dip
oltasına göre şamandıralı olta takımının takılma riski yüzde bir bile değildir.
Yinede ufakta olsa risk söz konusu olduğu için takımın tamamını kaybetmemek
adına ince köstek kullanmak en akıllıca şey olur. Takımımızı tamamlayacak son
şey kösteğe bağlayacak olduğumuz avcı bir iğne. Yine bu iğne seçimi
avlayacağınız balığa göre değişmektedir. Alabalık avında uzun palalı iğneler
tercih edilmesi gerekirken sazan avında iğnenin palası neredeyse ağız kısmıyla
eşit olabilecek kadar kısa olmalıdır zira sazanın ağız yapısı bu sistemde ancak
öyle bir iğneyle tasmalanmaya uygundur. Sudak ve turna için zaten hazır çelik
tel köstekten başka kullanamayacağınız için iğne terchinizde ona göre olmalı.
Ben büyük oranda sazan avı ile ilgilendiğim için aşağıda fotoğrafını paylaştığım
takımım da tamamen sazana göre hazırlanmıştır. İğne tercihin kashime kentsuki 4
numara iğnedir. Kesinlikle piyasadaki bu takım için en avcı sağlam ve canlı yeme
uyumludur. Ben genel itibari ile sazan avında solucan kullandığım için solucanın
sıyrılıp palanın balık tarafından farkedilmemesini sağlayan pala üzerindeki çif
tırnak çentik inanılmaz kullanışlı hale getiriyor bu takımı. İstediğiniz süratte
oltanızı yemin sıyrılma düşme korkusu olmadan istediğiniz uzaklığa atabiliyor
olmanız hem içinizin rahat etmesine hemde asıl amacımız olan yemin suyun içinde
doğal salınımına imkan vermesi bakımından vazgeçilmez bir seçenek olarak takım
çantamın baş köşesinde her zaman duruyor olacak. Bir sonraki yazımda şamandıralı
olta ile szana avlamanın püf noktalarına ve zamanım yeterli olursa ki umarım
olur bahçede hem vermikompost üretimi hemde kendi solucanınızı kendiniz nasıl
yetiştirebilirsiniz gibi konularla ilgili olacak. Nette bu türlü konulara göz
gezdirip acaip şekilde bilgi kirliliği yanlışlar ve hurafeler gördüm. Bu
konuları da tek tek aydınlığa kavuşturmam gerektiğine kanaat getirdiğim için
önceliği bu konulara vermek istiyorum. Şimdilik saygı ve sevgiyle kalın
birdahaki konuda görüşmek üzere Usta Balıkçı Işbara




konu ile ilgili:
Şamandıralı olta malzemeleri
Şamandıralı olta nasıl yapılıyor
mantarlı olta nasıl yapılır
olta yapmak için ne gerekli

Hangi Balığa Hangi olta kullanılmalı. Olta alırken dikkat edilmesi gerekenler.



Spin olta seçerken dikkat edilmesi gerekenler.

at çek için uygun olta seçimi nasıl olmalı?

hangi balığa hangi olta daha uygun


 Spin Olta Secimi Hangi balık icin Hangi olta Kullaninir



Avcı Balıkları predator balıklar oluyor bunlar başta Turna balığı yayın Sudak gibi dişli balıklar
kasna
alabalık tatlı su kefali tatlı su levreği başta olmak üzere  yakalamak için
kullanılan atçek sisteminde malzemeleri iyi tanımakta yarar vardır. yazımınız
başında da belirttiğim gibi at çek yapmadan önce malzemeleri iyi tanımak ve ona
göre paramızı çarçur etmeden kendimize en uygun olta düzeneğini olşturmamız
gerekmektedir. at çek yaparak balık tutmaya yarayan oltaların genel adı spindir.
öncelikli olarak Spin olta kamış ve makinelerin genel özelliklerinden bahsedelim.
spin kamışlar genellikle iki veya üç parçadan oluşan tabiki teleskobik spin
kamışlar da alternatif oltalar olarak mevcut olsa da tavsiye edilen parçalı
kamışlardır. bu spin kamışların özelliği oldukça hafif ve ince ve yeteri kadar
dayanıklı olmasıdır. hem kasna alabalık tatlı su levreği gibi çok fazla güçlü
olmayan balıkları tasmalayac kadar hassas hemde turna sudak kasna gibi güçlü ve
mücadeleci balıkları kıyıya rahatlıkla alabilmeniz için sağlam üretilirler.
tabiki spin oltaların bu özelliği fiyatının oldukça yüksek olmasının nedenidir.
beginner modda bi takım başlamak için en idealidir yani ucuz ve verimli bir
kamış seçimi yeni başlayan balıkçılar için en idealidir. en azından kendi At çek
tekni,ğinizi oluşturana kadar kamış ve makineniz türlü badireler atlatacak
olmasından dolayı ucuz malzeme seçimi mantılıklı olacaktır. makinelere
değinmeden önce bu bilgi size araştırmanız konusunda biraz olsun fikir
verecektir. Spin makinelerin genel özellikleri ufak ve güçlü sarıl özelliğine
sahip olmasıdır. genellikle spin makineler 40lık ve altı makinelerdir.
makinelerin başındaki bu numaralar tam olarak kaç numara misinanın kaç metre
sarılabileceği ile ilgilidir mesela 30luk spin bir makineye 30 milimetre
misinadan 100 metre sarılabikir gibi bir anlam ifade etmektedir. bu yüzden olta
makineleri ile igili bu gibi bilgileri öğrenmenizde fayda vardır. zira ben de
dahil birçoğumuz artık bayi bayi gezip olta ve makine aramak yerine internetten
siparişle alıyoruz. bu gibi kıstasları bilmeyen birçok arkadaşımızın hiç işine
yaramayacak sadece resimlerden gördüğü dev gibi 80lik surf makineler getirtip
süs eşyası gibi şöminenin üzerinde sergilediğide olmuştur. unutmadan spin kamış
seçmeden önce boyunuza en uygun Atçek yapacağınız kamışın seçilmesi çok önemlidir. hatta en önemli
hususlardan biride budur. 1.90 boyu olan birinin 1.80 lik spin kamış kullanması
hem birazcık komik hem de oldukça kullanışsız olacaktır. spin kamışlar boy
oranına göre momentumu ayarlanmış olarak üretilmektedir. ortalama 170-180
arasında boyu olan bir amatör balıkçının kullanması gereken spin kamış 2.70
üzerinde ve 2.10 dan da kısa olmamalıdır. en azından her balığa çıktığımda
avlaklarda edindiğim tecrübeler ve fiziki yapımın en uyumlu olduğu dinamik
monemtum kendi adıma bu şekildedir. doğru olta kamışı seçimi balığa çıktığınız
avlakta size optimum fayda sağlayacaktır. tabiki bu optimum fayda sağlamadan
kastım en az enerji ile sahteyi mepsi rapalayı kaşığı artık her ne
kullanıyorsanız en uzağa atabilmenizde size yardımcı olacak daha az yorulmanızı
sağlayacaktır. gelelim kamışımız için makine seçiminde kullanacak olduğumuz
belli başlı kriterlere. boyumuza göre ucuz yollu bir spin kamış seçtik diyelim
peki şimdi gelelim bu kamış için nasıl bir spin makine seçmeliyiz sorusuna. Bu
konu çokça tartışılan hatta sürekli amatör balıkçılar arasında hararetli
tartışmalar neden olan makine seçimi aslında göz var izan var noktasında son
bulacak bir tartışmadır. boyunuza istinaden uzun bir spin kamış kullanan biri
kamışın ağırlık dengesini sağlayabilmek adına tabikide 10luk makineyi tercih
etmeyecektir. genellikle olta kamışınızın uzunluğuna göre ağırlığa sahip
büyüklüğü de bu minvalde olan spin makineler tercih edilmelidir. ben kendi
tecrübelerimi göz önüne alarak edindiğim kanaate göre tabiki bu kıstaslar size
göre değişiklik arzedebilir lakin 270 lik bir olta kamışına 40lık bir olta
makinesi 240lık bir olta kamışına 35lik bir olta makinesi 2.10luk bir spin kamış
için 30luk bir spin makine 1.80lik spin kamış için 25 lik bir makine kullanmayı
tercih ediyorum. tabiki bu avladığımız balığın boyutlarına göre bazen
farklılıklar arzedebiliyor. mesela bir dere avında alabalık yakalıyorsam 180 lik
spin kamışa 25lik olta makinesi yerine 10luk takıyorum çünkü fazla kalın misina
ve fazla mücadele ile karşılaşmayacağım için en hafif kombinasyonu oluşturmak
adına bu en mantıklı tercih oluyor. yani tutupta turna avında böyle bir olta
takımı ile gidersem turna gibi güçlü çevik bir balık bana haddimi bildirmekte
geç kalmayacaktgır. o yüzden respect diyorum. rakibi ciddiye alıp saygı
göstermeliyiz her zaman zira amatör balıkçılıkta avlanmak et yemek değildir
avlakta yaşadığın mücadelenin emeğin zekanın ve çevikliğin öne çıktığı adeta bir
rekabet olarak nitelendiriyorum. balık avcılığı ve balıklarla olan bütün ilişkim
bu kriterlerin etrafında döndüğü için ben böyle tanımlamayı daha uygun
görüyorum. Şu ana kadar uygun spin kamışı kafamızda şekillendirdik ve buna uygun
olarak bir tanede spin olta makinesini kafamızda tahayyül etmeye başladığımıza
göre spin olta takımımız yavaş yavaş şekilenmeye ve tamamlanma noktasına doğru
ilerliyor demektir. en can alıcı kısmı ise bundan sonrasıdır ki misina seçimi
oldukça önemlidir. makine misina kombinasyonu sizi balık avladığınız avlakta
elinizi ayağınıza dolaştıran sürekli sorun çıkarıp cinnet noktasına
getirtebilecek çok dikkat edilmesi ve üzerinde durulması gereken yegane
konulardan birtanesidir. Size bu konuda aktaracağım can alıcı hususlardan biri
makineye göre misina seçimi belkide konumuzun en önemli ve dikkat edilmesi
gereken şeydir. Amatör olta balıkçılığında balık avlamaya çalışırken atçek
esnasında ipinizin karışıp dolaşması belkide başınıza gelebilecek en korkunç
şeylerden biridir. Avlakta misinanın karışıp dolaşması size saatler
kaybettirebilir hatta o gün için göl ya da dere kenarında yaptığınız avın son
bulmasına neden olabilir. Bu olduğunda emekleriniz hayalleriniz öngörülerinizin
tamamı boşa götmüş demektir. bu yüzden unutmadan makine seçerken yedek kafalı
bir makine almanız ve bu yedeğin misina sarılı halde çantanızda bulunması sizin
günü kurtarmanızı sağlayabilir. bu da önemli detaylardan birtanesidir ve bir
köşeye not almakta oldukça fayda vardır. bu konuda net bir şey söylemem
gerekirse ucuz bir spin makine için pahalı bir dynema ya da örgü misina
kullanmak yersiz olacaktır. çünkü dynema iplerin pahalı olması kullanışlı olduğu
için değil maksimum incelikte bile monofilament misinalardan kat kat dayanıklı
ve çeker kuvveti yüksek olduğu içindir. acemi amatör balıkçı için dynema örgü
misinaların kullanılmaması için oldukça fazla neden vardır. birinci nedenimiz
dynema misinalar eğer spim kamışımız kaliteli ve pahalı değilse kamışın porselen
halkalarını ısıtıp çok kısa bir sürede aşındırıp kesmesine neden olur. haliyle
porseleni olmayan bir halkadan geçen misina dynema örgü olsa dahi hemencik
aşınıp kopmaktadır. bu sorunu pahalı bir kamış alarak çözdüğümüzü farzedersek bu
kez her olta makinesi ile dynema örgü misinaların doğru sarılamaması nedeniyle
dolaşmalar gam yapmalar ve sonucunda kopmalar olması muhtemeldir. bu yüzden
begginner yani başlangıç seviyesindeki acemi amatör olta balıkçılarına balığa
çıkar çıkmaz bu tür pahalı ve deneyim tecrübe sahibi olmadan boşa kürek sallamak
diyebileceğim bu sevdadan vazgeçmeleri yerinde olur. monofilament misinalar
acemi amatör balıkçılar kadar birçok usta balıkçınında tavsiye ettiği birçok
artısı olan tek zafiyeti zayıflık olan ki onu da kalama sayesinde bi nebze
çözebiliriz akıllıca bir seçenek olur. monofilament misinalar ucuz olmasının
yanında kolay kolay karışmaz özel kamış ve makineler istemezler yalnız kullanıma
bağlı olarak gam yapma yani kıvrışma sorunu yaşatabilir. bu sorunun da uygun
fırdöndüler ve düğümlerle üstesinden gelmek pekala mümkündür. şimdi
malzemelerimiz baştan sıralayacak olursak bize gerekli olan bir adet atçek için
uygun hafif spin kamış ve bu spin olta kamışımıza uygun bir olta makinesi bu
olta makinemize uygun bir de çeker değeri yüksek çokta pahalı olmayan
monofilament bir misina. çeker değerini yükseltmek için fazla kalın bir misina
alırsak eğer bu kez uzak atışlarımız olumsuz olarak etkilenecektir. 0.18 dynema
örgü bir ipin çeker değeri 8-10 kilogramken 0.18 bir monofilament naylon
misinanın çeker değeri yarım kilo ile 4-5 kilogram arasında değişmektedir tabiki
bu farklılık misinanın fiyatının şişmesinde etkilidir. ekonominize göre tercih
yapmak size kalmış ama çeker değeri yüksek olsun diye 30luk bir misina almak
atçek için pek uygun değildir. misina kalınlaştıkça görünürlüğü artar avcılığı
minimuma iner. dolaşma olasılığı düşer ama balık yakalayamadıktan sonra bu işin
pekte keyfi olmaz sanırım.





Bunu mu Aradınız?:
Spin olta ile hangi balıklar yakalanır?
Hangi spin oltayı kullanmalıyım
atçeke uygun kamışlar hangileri
spin kamış almadan önce dikkat edilmesi gerekenler

Alabalık yakalamak için neler yapılmalı?

Alabalık Yakalamanın Püf Noktaları


Genellikle İlkbahar aylarında iyi sonuç verir . Misinanızın kalınlığı 0,25 i geçmemeli, mantarınız su yüzeyine baskı yapmayacak şekilde ince uzun olmalıdır.İlkbaharın ilk günlerinde alabalık yumurtası ve solucan takarak avlanırsanız, balık tutma şansınız artar.. Balık mantarı batırdığında kamışın ucunu havaya doğru değil de yana doğru sertce atıp, kamışın ucunu suya doğru indirip makinayı sarmaya başlayın. Alabalık yumurtası ile avlanmadan önce avlanacağınız bölgeye 8-10 tane yumurtayı serpiştirin daha verimli sonuç alırsınız. Sıktırma kurşun mantarınızı batıracak ağırlıkta olmamalıdır. Mantarla sıktırma kurşunun arası 20- 25 cm sıktırma kurşunla iğnenin arası 45-50 cm olmalıdır Özellikle yazın gölde avlanırken iyi sonuç alırsınız. Ancak gölün dibinin taş yada ağaç kökü olması halinde iyi sonuç alamazsınız.


Benzer Aramalar: canlı yem kullanarak alabalık nasıl yakalanır? Alabalık için olta seçimi Alabalık yakalanacak uygun avlaklar nerede Alabalık yakalamak için en uygun zaman

Arşiv - RSS Kaydol - XML RSS - Ana Sayfa - Geri Git


TATLI SU KEFALİ (Kasna) Nasıl Yakalanır? Bulunduğu yerler.

TATLI SU KEFALİ (Kasna)

TATLI SU KEFALİ (Kasna) Nasıl Yakalanır? Bulunduğu yerler.



Kasna, ağzıbüyük, akçabalık adlarıyla da anılan tatlı su kefali, isminden anlaşılacağı gibi tatlı su havzalarının -özellikle berrak ve nispeten hızlı akan- çaylarında avcı özellikleriyle öne çıkan bir balıktır. Bu yönüyle orta irtifalı bölgelerin akarsularında ve bu sulara bağlantılı göllerde olta balıkçılığı açısından önem taşıyan türlerin başında yer alırlar. Güçlü bir kuyruk yüzgecine sahip olan tatlı su kefali sahip olduğu hidrodinamik vücut yapısıyla kıyının 40 metreye kadar önündeki açıklıklarda yüzeye yakın şekilde yayılım gösterirler. Bu esnada sık sık sıçrayışlar yaparak avlanan kefaller yüzey suyundaki her türlü hareketliliğe olabildiğince ilgilidirler. Tatlı su kefalinin yayılım gösterdiği meralarda, gün içerisinde, kıyı önlerine yakın olup ağaçlar tarafından gölgelenmiş alanların özellikle su yüzeyi ve yüzeyin hemen altını değerlendiren yapay yem gruplarıyla taranması kolaylıkla birkaçının yakalanmasını sağlayacaktır. Işık şiddetinin düştüğü ve güneş ışınlarının eğik açıyla geldiği sabah ve akşam üstü saatlerinde ise dağınık şekilde sürülenerek meranın hemen hemen tüm kıyısında etkinlik gösterirler.
70 cm civarında boya ulaşabilen yetişkin tatlı su kefalleri, orta büyüklükteki düzgün sıralı pulları ve nispeten silindirik yapıdaki vücutlarıyla oldukça etkileyici yapısal özellikler sergilerler. Esmer tonlardaki koyu renkli sırt kısmından karın bölgesine doğru kirli beyaz, açık sarı tonlara dönüşen donu yer yer yeşilimsi mavimtırak metalik yansımalar oluşturur. Koyu renkte ki sırt yüzgecine karşılık karın yüzgeçleri ve anal yüzgeci hafif tonda turuncu renktedir. Nispeten silindirik ve uzun yapısından dolayı adaş tutulduğu (denizel) kefallerle esasen herhangi bir yakın akrabalığı olmayan kasnalar, gün içerisinde bulabildikleri hemen her türlü besini değerlendiren obur balıklardır. Her türden sucul böceği, karasal böcekleri, balık ve semender gibi amfibyumların yumurta, larva ve genç bireylerini avlayarak su bitkilerinin taze sürgünlerini ve tohum öbeklerini de iştahla tüketirler

Sinek, böcek, balık taklidi 3-8 gr.lık küçük voblerlerle ve döner kaşıklarla başarılı şekilde yakalanırlar. Bunun yanında bulundukları çayların dirseklerinde rastlanan kör alanlarda şamandıralı yüzey bırakmalarının ve yemli orta su bırakmalarınında olumlu sonuçlar verdiğini belirtmeliyim. Yurt genelinde hemen hemen tüm tatlı su havzalarımıza yayılmış olan tatlı su kefalleri orman içi alanlardan, yer yer tatlı suyun denizle birleştiği mansaplara kadar çok çeşitli bölgelerde dağılım sergileyen yaygın balıklardır. Anadolu'nun güney yöresinde, güneydoğu ve özellikle Çukurova havzasında yer alan diğer bir tatlı su kefali türü de akkefaldir (Squalius lepidus). Kasnadan farklı olarak parlak gümüşi beyaz bir renge sahip olan akkefal, daha derin çatallı kuyruğu ile kasna'dan kolaylıkla ayırt edilir. Her iki türde gerek biyolojik özellikleri ve gerekse ekolojik istekleri yönünden oldukça yakın olduklarından aynı çevrelerde dağılım gösterip tek bir merada birlikte av verebilirler.


YEMLER

Yazarın tatlı su kefali için önerdiği olta yemleriCanlı Yemler Toprak solucanı, çekirge, sivrisinek balığı (gambusya)
Taze Yemler Tavuk ciğeri
Yapay Yemler no.1-no.3 arası döner kaşıklar (spinner), yemli döner kaşıklar (spinnerbait), muhtelif tip ve boyda yaş veya kuru yapay sinekler (bkz. Uçurma Balıkçılığı), böcek şeklinde ki yüzey voblerleri, 5-10 gr zokalı 4 cm'lik sasiler